Son olarak cinsel tacizle suçlanan dünyaca ünlü sanatçı Chuck Close hayatını kaybetti

Dünyanın fotorealizm alanında en önde gelen isimleri arasında yer alan Chuck Close 81 yaşında hayatını kaybetti. Son olarak cinsel istismar iddiaları nedeniyle gündeme gelen Close, sürekli tartışılan bir isimdi.

Son olarak cinsel tacizle suçlanan dünyaca ünlü sanatçı Chuck Close hayatını kaybetti

Fotorealizm alanında dünyanın önde gelen isimleri arasında yer alan ve yaptığı devasa portre resimleriyle bilinen Chuck Close 81 yaşında hayatını kaybetti. Sürekli tartışılan bir isim olan Close'nin sanatı kadar portlerini yaptığı isimler de ön plana çıkmıştı.

ABD eski başkanı Bill Clinton'dan bir çok ünlüye kadar yaptığı otoportler sergilerin duvarlarını süsledi. Gerçeküstücülük akımının bir benzeri olan fotorealizme gönül veren Chuck Close'nin ölümü ailesi tarafından açıklandı.

1968 yılında kendi kendini çizdiği "Büyük Otoportre" ile üne kavuşan Close, hayal gücüne yer bırakmayan ressam olarak biliniyordu.

Chuck Close'a 2015 yılında frontotemporal demans teşhisi kondu. Nöroloğu bu durumun, Chuck'ın bazı kabul edilemez davranışlarını açıklayabileceğini söyledi.

Chuck Close'un ölümü ise New York'taki bir hastanede gerçekleşti. Ölüm nedeni ise kalp yetmezliği olarak açıklandı. Close geride iki kızını ve torunlarını bıraktı.

Chuck Close hakkındaki cinsel istismar iddiaları

Chuck Close’a yönelik cinsel taciz suçlamaları #metoo hareketi ile ortaya çıktı. Dünyanın en bilinen çağdaş sanatçıları arasında yer alan Chuck Close’un tacizine uğradıklarını ifade eden dört kadın geçtiğimiz aralık ayında Huffington Post ve New York Times gibi yayın organlarına konuşmuştu. Close’un stüdyosuna davet ettiği kadınlar, orada uygunsuz bir dille çıplak vermeye zorlandıklarını söylemişlerdi. 2018’in ilk günlerinde benzer iddialarda bulunan dört kadın daha ortaya çıktı. Mağdurlardan ikisi sanatçının uzun süreli olarak çalıştığı sanat organizasyonlarında stajyerlik yapan isimler. İddiaların en eskisi 2001’e dayanıyor.

Chuck Close, Hyperallergic’e yaptığı açıklamada, 1967’den bu yana portre çizdiğini ve çıplak fotoğraflar çektiğini, kendisine poz vermenin tamamen gönüllü olduğunu savunuyor. Sanatçı şimdiye kadar çalıştığı erkek ve kadınlar arasında çıplak poz vermeyenlerin çoğunlukta olduğunu ve bu konuda hiç şikayet almadığını ifade ediyor. Basında yer alan mağdurlardan onları rahatsız hissettirdiği ve üzdüğü için özür diliyor.

Close’un boynundan aşağısı 1988’de yaşadığı atardamar problemi yüzünden büyük oranda felçli. İddialar arasından fiziksel zorlama yer almıyor. Ancak ifadelere bakıldığında sanatçının işine hayran 20’lerinde ve 30’larında kadınların sanatçının prestijiyle suistimal edildiği bir davranış deseni de göze çarpıyor.

Chuck Close kimdir?

Disleksi hastası olan Close, ailesinin desteğiyle cesaretlenerek resme adım attı.

1940'ta Washington State'te doğan Close disleksi nedeniyle zor bir çocukluk geçirdi. Ancak ailesi ona olan desteğini asla esirgemedi. Chuck'ı resme yönlendiren aile, bunun karşısında cesaretlenmiş bir çocukla karşılaştı.

Sadece resim yapmıyordu, fotoğraf da çekiyordu, aynı zamanda matbaacı ve dokumacıydı.

Ama onun en sevdiği için resimdi. Büyük kafalar çizmeyi seviyordu. Kendisinin, etrafındakilerin fotoğraflarını ızgaralara bölerek inceliyor, sonra da tuvale her bir detayıyla birlikte döküyordu.

Büyük tuvallerde çalıştığı için daha rahat resim yapabilmek amacıyla forklift, platform, sandalye ve ipten oluşan bir sistem bile geliştirmişti.

Close'un tarzı zamanla değişti, siyah-beyaz çalışmalarının yanına renklileri de kattı.

Ancak 1998 yılında felç geçirdi. Resimden vazgeçmedi ancak sanatını icra etme konusunda köklü bir değişikliğe gitmek zorunda kaldı. Ellerine bağladığı fırçalarla resim yapmayı öğendi, asistanlarının yardımıyla çalışmaya devam etti.

Bill Clinton'ın resmini çizerek büyük başarı elde etti. Bu dönemde cinsel taciz iddialarıyla karşı karşıya kaldı. "Onunla fotoğraf çekilmek için stüdyoya gelmiştim, bana vücudum ve özel hayatımla ilgili uygunsuz yorumlar yaptı" diye şikayet edilmişti.

Bu iddialarla ilgili New York Times'a verdiği bir röportajda konuşan Close, "Birini utandırdıysam ve rahatsız ettiysem, gerçekten üzgünüm, bunu yapmak istemedim. Kirli bir ağzım olduğunu biliyorum ama hepimiz yetişkiniz" diyerek kendini savunmuştu.

Bu iddiaların ardından Ulusal Sanat Galerisi, Close'un sergisini iptal etti.