15 Temmuz şehidinin hatıraları odasında duruyor
FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında şehit düşen komiser yardımcısı Gülşah Güler’in hatıraları odasında yaşatılıyor. Anne Emine Güler, acıyla gururu bir arada yaşadığını söyledi.
Hatay’ın Kırıkhan ilçesinde yaşayan Güler ailesi, FETÖ tarafından Gölbaşı Harekat Dair Başkanlığı’na yapılan saldırıda şehit düşen kızları Gülşah Güler’den geriye kalan eşyalarına, Gülşah Güler’in baba evindeki odasında ilk günkü gibi duruyor. Aile şehit kızlarından kalan hatıralarına gözü gibi bakıyor.
Şehit Gülşah Güler’in annesi Emine Güler, acıyla gururu bir arada yaşadığını söyledi. Anne Güler, “Benim için her gün 15 Temmuz, Gülşah’ımı çok özledim. Allah’ım devletimize 15 Temmuz hain darbe girişimini bir daha yaşatmasın. Benim bir evladım şehit oldu. Ben acıyı gurur bir arada yaşadım” dedi.
“Kızım resim öğretmenliğinden vazgeçerek polis olmuştu”
Kızının polislik aşkı ve özel harekat olma hayalini anlatan anne Güler, “Gülşah’ım ilk önce üniversiteyi kazanmayı çok istedi ve resim öğretmeni olmayı çok istedi. Çok şükür kazandı da resim öğretmenliğini, bir yıl okuduktan sonrada içinde polis olma aşkı başladı. ‘Polis olacağım anne, emniyette olay yerinde robot çizebilirim, resim yeteneğim var anne’ dedi. Çok şükür polisliği de kazandı. Gülşah’ımın bu kez de özel harekat aşkı başladı. Özel harekata aşırı bir isteği vardı. Rabbim özel harekat istediğinde kabul etti ve okulunu kızlar içerisinde birincilikle bitirdi. Belgesini aldıktan sonra Rabbim 10 ay bu görevi yapmayı nasip etti ve ondan sonrada şehit oldu” dedi.
“Kızımın şehit olması beni ağlatmıyor, gururlandırıyor”
Şehit annesi olmanın farklı bir duygu olduğunu ifade eden Gülşah Güler’in annesi Emine Güler, kızının arkasından ağlamadığını, gurur duyduğunu söyledi. Anne Güler, “Şehit annesi olmak bambaşka bir duygu, benim duruşum, açım çok değişti. Gülşah şehit olduktan sonra kızım bana hem acıyı hem gururu en üst noktada yaşatıyor. 3 yılı doluyor acıların en büyüğü evlat acısıdır, ağlatmıyor beni çok şükür hep sevindiriyor, hep onurlandırıyor, gururlandırıyor. Şehit annesi olmak çok güzel bir duygudur. Rabbim herkese bu duyguyu yaşatmayı nasip etsin ama Allah istediğine veriyor” diye konuştu.
“Şehit babası olarak gurur duyuyorum kızımla”
Şehit Gülşah Güler’in babası Hüseyin Güler, “Gülşah ile aramız çok iyi bir bağ vardı, babadan öte arkadaş gibiydi, her şeyini paylaşırdı benle. Kızımda polislik hayali çok ağır basmıştı. Polis olduktan sonra özel harekat polisi olmak için bana sordu. Ben kızım yapabilir misin dedim, bana cevap ‘yaparım baba’ dedi. Bende kendisine güvenerek tamam dedim. Kızım Gülşah’ın verdiği bütün kararların arkasında durdum, destek oldum ve beni gururlandırdı, ailemizi gururlandırdı, onurlandırdı.
Kızım Gülşah çok iyi bir evlattı, hayırlı bir evlattı, hiçbir kimseye zararı olmamıştır. Çocukluğundan şehit olana kadar herkes Gülşah’ımı iyi bir şekilde anmaktadır. Gülşah’ım başka bir evlattı, diğer evlatlarımızda aynıdır ama Gülşah ailemizi idare edecek bir duruma geldi. Bir ağaç bir meyve verir, olgunlaşır, Gülşah öyle yetiştirmişti. Allah kendisinden razı olsun, bize onur yaşattı, gurur yaşattı. Bir şehit babası olarak gurur duyuyorum kızımla ben” dedi.
“Kaçak FETÖ’cüler mahşerde hesap vereceksiniz”
Yurtdışında kaçak yaşayan FETÖ’cülere de seslenen Şehit babası Güler, şöyle devam etti:
“Onurluyum ben, gururluyum ama vatan hainleri alçaklar alçak FETÖ mensupları şuanda yurt dışında kaçak yaşıyorlar. Ne zamana kadar orada yaşayacaksınız? Bu toprağın altında mahşer günü var. Siz benim ciğerimi kopardınız, siz benden evladımı aldınız, Allah’a bunun hesabını vereceksiniz mahşerde. Gülşah gibi vatana hayırlı olacak bir evladı bu vatandan kopardınız, anadan babandan kopardınız. Allah sizleri perişan etsin” dedi.
“Ablamın şehit olacağını, şehit mezarlarına ‘canlarım’ deyince anladım”
Ablasının şehit olmadan önce mezarlığa bayram ziyaretinde bulunduğu sırada şehitlik mezarlığını gördüğünde verdiği tepkiyi anlatan kardeşi Büşra Güler, ablasının o an şehit olacağını anladığını söyledi. Büşra Güler, “Ablamla aramızda 2 yaş vardı ama aramız kardeşten daha öteydi. Benim her şeyimdi, annemdi, babamdı, abimdi, her şeyim o benim.
Öyle bir bağ vardı bizim aramızda o yüzden ben eksikliğini çok yaşıyorum, onun yerini doldurulması imkansız, eksikliği çok. Şehit olmadan önce son geldiğinde yanıma bayramda, dedemin mezarına ziyarete gidiyorduk ve şehitliğin önünden geçtik ve ablam birden ay canlarım benim diye öyle bir sarıldı ki bana ben o an fark ettim. Şehitliğe bir baktım, dedim ki bizim de şehitlerimiz var ve ablam 1 hafta sonra şehit oldu. Ben şehitlikten hiç çıkmayacağımı bilmiyordum o bana her şeyin bilincini verdi. Bu gururu kendimce çok iyi taşıyorum, onun kardeşi olmanın gururunu çok iyi taşıyorum ama yine de ayrılığı çok zor ama gurur çok başka, bana bu gururu yaşattığı için iyi ki onun kardeşiyim” dedi.