22 yıl sonra neden hâlâ AK Parti?
Türkiye, kim ne derse dersin, herkes bilir ki genel ve yerel seçimlerin olabilecek en sağlıklı yapıldığı ülkelerden biridir.
2002'de tek başına iktidara gelen Recep Tayyip Erdoğan'lı AK Parti hükümetleri nasıl oluyor da depreme, sele, ekonomiye ve tüm olumlu/olumsuz koşullara rağmen yine, yeni, yeniden “en favori parti” konumuna geliyor?
Haydi, genel seçimleri anladık.
“Yaparsa yine Erdoğan yapar” sözü lidere olan güveni gösteriyor.
Ama şu yerel seçimlere ne demeli?
Türkiye'nin en büyük iki şehrini, İstanbul ve Ankara’yı CHP’li başkanlar 2019’da kazandı.
Bu bir başarıdır.
Ellerine şehirlerin anahtarlarını aldılar.
“İstanbul’u alan Türkiye’yi” alacaktı. Üstüne bir de Başkent’i aldılar.
Ama gel gör ki beş yıl aradan sonra CHP’li başkanlar “Kaybetme riskiyle” karşı karşıya bulunuyorlar.
Yapamadılar.
Bakın artık “vaat bile” veremiyorlar.
Karşılarında 22 yıllık hükümet var.
Karşılarında iki büyük şehri beş seneliğine de olsa CHP’ye kaptırmış bir yerel yönetim var.
Buna rağmen İstanbul’da Murat Kurum “en kötü ihtimalle” başa baş durumda bulunuyor.
Ekrem İmamoğlu için bu vaziyet menfidir, eksidir, kaybedişin ön izlemesidir.
Her şeyden önce kendisini adeta öz partisinden daha fazla destekleyen Meral Akşener’i kaybetti.
Destekleyin veya desteklemeyin lakin Meral Hanım’a ayıp edilmiştir.
Ne demektir Allah aşkına, İyi Parti’nin İstanbul Belediye Meclis üyelerini topluca İyi Parti’den koparmak!
“Kavgada düşmana yapılmaz” derler ya, işte o cinsten işler!
22 yıl sonra yerel seçimlerde AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi favori görünüyor.
Çünkü aralarında “Türkiye’nin büyümesi, gelişmesi” ekseninde bir Cumhur İttifakı ortaklığı devam ediyor.
Çünkü Devlet Bahçeli her daim ahde vefa gösteriyor. Kimsenin arkasından dolanmıyor, dümdüz yürüyor.
Çünkü Recep Tayyip Erdoğan İstanbul’da ne konuşuyorsa Washington’da da Moskova’da da aynısını konuşuyor!
Milleti aldatmıyor, tüm mesaisini ve ömrünü halka ve Hakka hizmete adıyor.
Bir de rakiplerine bakın!
Önce partiler ayrıştı, sonra parti içlerindeki güç odakları ayrıştı!
Millet ayrılık değil, birlik ve dirlik istiyor.
“BUNLAR ANKARA’DA YOK”
AK Parti'nin 22 yıldır neden başarılı olduğunun bir örneğini de Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz veriyor.
Bunlar Ankara'da YOK:
*2024 yılında üniversite giriş sınavına katılacak tüm öğrencilerin sınav ücretleri ödeniyor
*Belediye işçilerine yüzde 75 zam
*Starbucks yok, şehrin dört yanına yerli Balbucks!
*Öğrencilere final zamanları ulaşım ücretsiz
*2023 eğitim döneminde öğrencilere su bedava!
**Bunları dev bütçeli CHP'li belediyeler neden yapmaz?
“KAZALAR”
Erzincan maden alanındaki toprak yığınların kayması yine tüm ülkeyi üzdü.
Bu işler diğer ülkelerde nasıl oluyor?
Yani mesela Avrupa’da kaza oranları nedir?
Bu tür gündemlerle hem insanımızı kaybetmek hem de ülke gündeminde can acıtan olaylar yaşamak bu millete reva olmamalı!
Madenlerde, iş sahalarında, yollarda, istasyonlarda elbette önlemler alınıyordur.
Buna rağmen böyle kitlesel vakalar neden yaşanıyor?
Mevzunun tamamen aydınlatılması elzemdir.
Birilerinin ceza alması falan benim yüreğimi soğutmuyor, zira giden canlar geri gelmiyor.
Lütfen bu işlerin dünyada nasıl olduğunu yetkililer anlatsın ve bizdeki eksik neyse tespit edilsin!
SON SÖZ: Teröristler saldırı yapıyor, "uzantıları" neden hep "meclisten" çıkıyor? Türkiye'nin Büyük Millet Meclisi bunu hakketmiyor, aziz millete bu reva mı?