3 yaşındaki kızının gözü, kulağı, nefesi oldu... “Sabretmeyi ve şükretmeyi onun sayesinde öğrendim”
Manisa’nın Salihli ilçesinde doğuştan Fraser Sendromu nedeniyle gözleri görmeyen, kulakları duymayan ve burun delikleri olmayan 3 yaşındaki minik Sevgi Hira Şahin, yaşama azmi, gönül gözü ve anne sevgisiyle hayata tutunmaya çalışıyor.
Erkan-Pınar Şahin çiftinin Fraser Sendromu tanısıyla 3 yıl önce dünyaya gelen Sevgi Hira Şahin adındaki bebekleri yaşama azmi ile dikkat çekiyor. Görememesi, duyamamasına, burun delikleri olmamasına rağmen oldukça hareketli olan Sevgi Hira, hisleriyle annesine sıkı sıkıya tutunmayı sürdürüyor.
Çocuğunda göz, kulak ve burun probleminin yanı sıra karaciğer, kalp ve böbreklerinde de sorunlar olduğunu belirten Sevgi Hira Şahin’in annesi Pınar Şahin, kızının ayak parmaklarının da eksik olması nedeniyle hareket kabiliyeti olmadığını vurgulayıp “Beni temasla tanıyor, ellerime dokunuyor. Vücut sıcaklığımdan annesi olduğumu biliyor. Kızımla çok iyi anlaşıyoruz” dedi.
“Doktorlar yaşam şansı vermedi”
Kızının doğumdan sonra 2 hafta boyunca yoğun bakımda kaldığını ve doktorların yaşama şansı vermediğini belirten anne Pınar Şahin, “Bazı rahatsızlıkları henüz anne karnında iken belli oldu. Ancak göz, kulak, kalp gibi rahatsızlıkları anlaşılmadı. Doğduktan sonra tüm rahatsızlıkları ortaya çıktı. Bu ayak parmak eksikliği falan hiç belli olmadı. Doğumundan sonra 2 hafta boyunca kucağıma alamadım. Yoğun bakımda zor bir tedavi süreci geçirdi. Bu süreçte doktorlar da kızıma yaşama şansı vermedi. 3 yaşındaki kızımın gözleri şu anda görmüyor. Kulakları duymuyor. Burun delikleri yok. Ayak parmakları eksik. Sırtında hemanjiyosu var. Beyinde buruna doğru bir sarkma var. Ve beyninde boşluklar var. Kalbinde bir delik vardı. Ama deliğin büyüme gelişimi şimdilik durdu. Bunlarla birlikte karaciğerinde hemanjiyo var. Böbreğinin bir tanesi de ufak. Şuanda sadece göz ve kulaklarından tedavi olabiliyor. Rutin kontrolleri dışında herhangi başka bir işlem yapılamıyor. Böbreği ve karaciğeri ile kalbi sürekli kontrol altında tutuluyor. Bunun içinde 3 ayda bir hastaneye gidiyoruz” dedi.
“Çok şanslıyım, onun sayesinde çok güçlüyüm”
Kızının tedavisi için 2 yıldan beri sürekli 9 Eylül Üniversitesine gidip geldiğini anlatan Şahin, “Tedavisinin büyük bir kısmı burada gerçekleşiyor. Bazı rahatsızlıkları içinde Ankara Hacettepe Üniversitesine gidiyoruz. Bütün tedavilerimiz profesörler nezaretinde gerçekleşiyor. Her şeyimiz parayla. Pandemi sürecinden dolayı artık otobüslere veya dolmuşlara binemiyoruz. Sürekli olarak taksi tutmak zorunda kalıyoruz. Bunun dışında ne yazık ki hiçbir şekilde katı yiyecek tüketemiyor. Sadece özel mama ile besleniyor. Başka bir ek gıda alamıyoruz. Aldığı zaman kusuyor. Rabbim bana bu meleği verdiği için çok şanlıyım. Çünkü onun sayesinde güçlü oldum, mücadele etmeyi sabretmeyi ve şükretmeyi onun sayesinde öğrendim. İyi ki var, hiç pişman değilim. Kızım için ne gerekiyorsa her şeyi yapacağım. 6 aylıkken gebeliği sonlandırmak istediler. Ben engelli olsa bile asla çocuğumu öldürmeyeceğim dedim ve dünyaya getirdim. Beni temasla tanıyor, artık ellerime dokunuyor. Benim sıcaklığımdan beni anlıyor. Biz kızımla çok iyi anlaşıyoruz. Sevildiği hissediyor. Hisleri çok kuvvetli bir çocuk” diye konuştu.