Soğuk Savaş döneminde ABD ve SSCB arasında başlayan rekabet, 1957'de Sovyetlerin ilk Sputnik uydusunu fırlatmasıyla birlikte "uzay yarışına" dönüşmüştü.
Uzay yarışı devam etti ve 1965'te, Sovyetler Birliği Ay'a ilk uzay aracını gönderdi. ABD ise hâlâ milyarlarca dolar harcadığı 'Apollo programı' üzerinde çalışıyordu.
ABD, uzaydaki rakibi karşısında, uzaya olmasa da Ay'a ilk insanı gönderen ülke olmayı hedefledi. 1962'de Kennedy, o meşhur konuşmayı yaptı: Biz Ay'a gitmeyi tercih ediyoruz!
İnsanlık günümüzden tam 50 yıl önce NASA'nın Apollo 11 füzesinin başarılı bir şekilde Ay'a inmesiyle tarihi bir ana şahitlik etti.
20 Temmuz 1969'da Dünya'nın uydusuna Amerikalı astronot Neil Armstrong ilk adımını atarken ünlü cümlesini kurdu: "İnsan için küçük, ama insanlık için büyük bir adım."
Bu adım, Soğuk Savaş'ın yaşandığı bir dönemde iki süper güç Sovyet Rusya ile Amerika Birleşik Devletleri (ABD) arasındaki uzay yarışında kazanılmış bir zaferdi.
Rusya, Japonya, Çin, Hindistan ve Avrupa Uzay Ajansı da uzay araçlarını inceleme amaçlı Ay'ın yörüngesine gönderdi.
Ay yüzeyine yapılacak seyahat Apollo 11'in 50'nci yıl dönümü ile bir kez daha gündeme geldi. Peki 1972'den bu yana Ay'a neden gidilemiyor?
1972’den beri Ay’a gidilemiyor olmasının sebebi NASA'da çalışan Türk bilim insanı Umut Yıldız tarafından mercek altına alındı.
Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi'nde (NASA) görevli Türk bilim insanı Umut Yıldız Twitter hesabından yayınladığı yazı ile bu sorunun cevabını verdi.
1970'li yıllarda Ay görevinin SSCB ile girilen siyasi mücade3lenin bir parçası olduğunun altını çizen Yıldız, "Sovyetler pes ettikten sonra daha da ileri gidilmesi için bütçe ayrılmadı ve Ay öylece kaldı" dedi.
Yıldız işin teknoloji tarafına bakıldığında; o günkü bir aleti, bugünkü bilgisayarlara yeniden bağlayarak aynen çalıştırılamayacağını belirtiliyor. Bu nedenle de Umut Yıldız “Ay’a gitmeyi unuttuk” diyor.