Amerikan merkezli New York Times gazetesi, Lübnan'da düzenlenen ölümcül saldırıların perde arkasını kaleme aldı.
Buna göre tuzaklanmış çağrı cihazları ve telsizler, İsrail ile Lübnan sınırında konuşlanmış Hizbullah arasındaki onlarca yıllık çatışmanın son aşamasını temsil ediyor.
UZUN SÜREDİR PLANLANAN OPERASYON
İsrail hükümeti saldırıları gerçekleştirdiğini ne doğruladı ne de yalanladı.
Saldırılar hakkında New York Times gazetesine konuşan mevcut ve eski istihbarat yetkilileri İsrail'in saldırıların arkasında olduğunu öne sürdü.
İddiaya göre İsrail, operasyonu uzun bir süredir planlıyordu.
"İSRAİL'E AİT BİR PARAVAN"
İsrail yıllardır sahip olduğu yüksek teknolojiyi Hizbullah gibi grupların üst düzey isimlerini hedef almak için kullanıyordu.
İsrail, yüksek teknolojiyi kullanarak suikastlar düzenlemeye başlayınca, Hizbullah gelişmiş "gözetleme teknolojisinden" kaçınmak için bazı düşük teknolojili stratejiler kullanmaya başladı.
"ŞİRKET KURDULAR"
Hizbullah'ın bu kararından önce İsrail'in, uluslararası çağrı cihazı üreticisi gibi davranacak bir şirket kurma planını uygulamaya koyduğu öne sürüldü.
Lübnan'da patlayan çağrı cihazlarını üreten BAC Consulting, cihazları Tayvanlı bir şirket olan Gold Apollo adına üretmek üzere sözleşme imzalamış Macaristan merkezli bir şirketti.
Gazeteye konuşan istihbarat görevlilerine göre, bu şirket İsrail'e ait bir paravandı ve cihazlar üreten kişilerin gerçek kimliklerini gizlemek için en az iki tane daha sahte şirket kuruldu.
BAC bu süreçte sıradan müşteriler aldığını ve onlar için bir dizi sıradan çağrı cihazı ürettiğini öne süren istihbarat görevlileri gerçekten önemli olan tek müşterinin Hizbullah olduğunu ve çağrı cihazlarının patlayıcı PETN ile bağlanmış piller içerdiğini söyledi.
Çağrı cihazları 2022 yazında az sayıda da olsa Lübnan'a gönderilmeye başlandı, ancak Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın cep telefonları hakkındaki konuşmasının ardından üretim hızla artırıldı.
Nasrallah, daha önce televizyonda yaptığı konuşmada, destekçilerine, telefonlarının İsrail casuslarından daha tehlikeli olduğunu, onları kırmaları, gömmeleri veya demir bir kutuya kilitlemeleri gerektiğini söylemişti.