ABD'nin vizede 'sosyal medya' şartı tartışılıyor!
ABD'nin vize başvurularında 5 yıllık sosyal medya hesabı sunma şartını getirmesi tartışmaları alevlendirdi. Uygulama ile insanların kendilerini ifade ederken sınırlandıracağı, bunun da ABD'de dolaylı yansımaları olacağı yorumları yapılıyor.
ABD Başkanı Donald Trump yönetimince, Müslümanlara yönelik vize yasağı uygulamasının kabul edilişinin 1'inci yılında tepkiler sürerken "ABD'ye vize başvurularında 5 yıllık sosyal medya hesaplarının incelenmesi" şartı, yeni tartışmalara yol açtı.
New York Üniversitesi Adalet İçin Brennan Merkezi'nde Özgürlük ve Ulusal Güvenlik Programı Eş Başkanı Faiza Patel, vize başvurularında sosyal medya hesaplarının incelenmesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Sosyal medyanın, insanların dini ve siyasi görüşlerini anlamak için iyi bir kaynak olduğunu belirten Patel, bu sebeple kişilerin hassas konular hakkında ne düşündüklerini öğrenmek isteyen hükümetler için de çok çekici bir hedef haline geldiğini söyledi.
Patel, ABD için vize başvurularında 5 yıllık sosyal medya hesapları inceleme şartının, Trump'ın Müslümanlara uyguladığı vize yasağının değişik bir türü olduğu tespitinde bulundu.
"Müslümanlara vize yasağında 'aşırı inceleme' düşüncesi vardı, şimdi bu fikir 'vize başvurularında sosyal medya hesaplarının incelemesi' şeklinde ortaya çıkıyor." diyen Patel, "ABD hükümeti ilk defa sivillerin sosyal medya hesaplarını incelemiyor ancak ilk defa bu kadar geniş ve yasal ölçekte yapıyor ve bu, en fazla Müslümanları etkileyecek görünüyor." diye konuştu.
- "İnsanlar, özgürlüklerine otosansür uygular"
Sosyal medya hesaplarının incelenmesi şartının, insanların kendini ifade etme hürriyetini de kısıtlayacağına işaret eden Patel, şöyle devam etti:
"ABD'ye yolu düşecek insanlar bilgilerinin toplanma korkusuyla kendilerini ifadede sınırlamalar getirecek, bunun ABD'de de dolaylı yansımaları olacak. Eğer insanlar, devletlerinin kendilerini dinlediğini ve izlediğini biliyorsa, özgürlüklerine otosansür uygular.
İnsanların özel alanları, ABD Anayasasınca en temel insan hakkı çerçevesinde korunması gerekir. ABD Dışişlerinin vize için sosyal medya incelemesi yolunu seçmesi çok sıkıntılı siyasi tartışmaların, fikirlerin yazıldığı bu platformlardaki bilgilerin bu şekilde toplanması, diğer ülkelere de emsal teşkil edecektir."
- "Hükümetler bilgisayar sistemlerine aşırı güveniyor"
Patel, vize başvurularında 5 yıllık sosyal medya hesapları incelemesinin teknik sıkıntılarına da dikkati çekerek, sistemin beklendiği şekilde işlemeyebileceğini belirtti.
Hükümetlerin bilgisayar sistemlerine aşırı güvendiğinin altını çizen Patel, sosyal medyadaki kısa yazışmaların, argo ve şakaların kültür farklılarından dolayı yanlış analiz edilebileceğini, hükümetlerin kullandığı otomatik yazılım sistemlerinin ise bu farklılıkları ayırt etmede yetersiz kalabileceğini vurguladı.
"Sosyal medyada paylaşılan her türlü bilginin güvenilir analizini yapabilecek teknolojiye sahip değiliz." diyen Patel, "Bu nedenle bu sistem, hükümetin tehlikeli teröristleri bulmasına yardımcı olmayacak, sadece insanların konuşma ve örgütlenme özgürlüğüne müdahale etmekle kalacak, özellikle etik ve dini konularda insanların ne olduğu hakkında veri toplamış olacak." değerlendirmesinde bulundu.
ABD'nin 11 Eylül'den itibaren aşırı titiz bir vize seçim sistemi uyguladığına işaret eden Patel, sosyal medya hesapları incelemesinin bu anlamda gereksiz olduğunu söyledi.
Patel, "Trump, vize başvurularında 'aşırı incelemelere ihtiyacımız var' diyor. Bu zaten uygulanıyor. Bunun üstüne bir şey eklemeye gerek yok." dedi.
- "Teknolojik değişimin hızından kendimizi bunalmış hissediyoruz"
İnsanların, teknolojinin hayatlarını etkilemesinden gittikçe endişe ve rahatsızlık duymaya başladıklarını dile getiren Patel, şöyle devam etti:
"İnsanlar, içinde bulundukları teknolojiyi nasıl yöneteceklerini, iyi olanı kullanıp kötü etkilerini nasıl en aza indireceklerini çözme konusunda en hassas noktaya ulaşmış durumda. Teknolojik değişimin hızı o kadar süratli ki, hepimiz ne yapacağımız konusunda kendimizi bunalmış hissediyoruz.
Sosyal medya kullanıcılarının da bilinçlendirilmesi gerekiyor. Amerikalılar, özel alan incelemelerinin sadece yabancılara uygulandığını düşünebilir ama sosyal medya etkileşimin olduğu bir alan, incelenen bir hesabın üzerinden pekala sizinki de radara girebilir. Bu nedenle, sosyal medya hesaplarını inceleyen resmi kuruluşlar kendi iç denetimleri, toplumdaki insan hakları örgütleri ve Kongre tarafından da sürekli denetlenmelidir."
- ABD vize başvurularında 5 yıllık sosyal medya hesabı sunma şartı
2016 Başkanlık seçimleri sırasında göçmenler üzerine, özellikle Müslümanların ABD'ye girişini yasaklama vaadinde bulunan Trump, göreve geldiği ilk günlerde bazı Müslüman ülkelere yönelik uygulamaya başladığı "seyahat yasağı" kararı büyük tepkilere neden olmuştu.
Karar, Temyiz Mahkemesince 3 sefer durdurulduğu halde Yüksek Mahkeme tarafından onaylanmıştı.
Trump yönetimi, bu yasağa ek olarak öncelikle Mart 2018'de "ABD'ye vize başvurusu yapanların son 5 yılın sosyal medya hesaplarının incelenmesi" şartını gündeme getirmişti.
Bir yıl sonra yönetim, vize başvurularında "aşırı incelemeyi" sağlamak amacıyla sosyal medya hesaplarının incelenmesi şartını 23 Mayıs'ta yürürlüğe koydu.
Yeni prosedürlere göre, ABD konsolosluk yetkilileri vize başvurusu yapanlardan önceki tüm pasaport numaralarını, beş yıllık sosyal medya tanıtıcılarını, e-posta adreslerini, telefon numaralarını, adres, istihdam ve seyahat geçmişi dahil 15 yıllık biyografik tüm bilgileri talep edebilecek.
Yeni uygulamayı eleştirenler de bu taleplerin işlemlerde aşırı külfetli olacağını, özellikle uluslararası öğrencilerin ve bilim adamlarının vize başvurularında uzun gecikmelere yol açacağından ABD'ye gelmelerini engelleyeceğini savunuyor.