Abdüllatif Şener'den 'Diyarbakır Anneleri' tartışmasına çarpıcı yorum: "Kemal Bey doğru olanı yaptı"

CHP Konya Milletvekili Doç. Dr. Abdüllatif Şener, tv100'de yayınlanan Pazar Siyaseti'nde Pınar Işık Ardor'a konuk oldu, gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.

İşte Abdülllatif Şener'in açıklamalarından öne çıkan önemli satır başları:

"Türkiye'nin dış politikada milli politikalar uygulaması gerektiğinden yanayım"

Arap Baharı başladıktan sonra mevcut iktidarın dış politikasını ağır bir şekilde eleştirmiş bir kişiyim. Devletin muhatabı devletler olur. Siz illegal yapılarla hatta dünyadan devşirilen yapılarla çete niteliğindeki Birleşmiş Milletler'in hatta Türkiye Cumhuriyeti'nin terör örgütü olarak gördüğü Nusra, İŞİD gibi gruplarla yaklaşım tarzınız olduğunda onu eleştirmeyi ben doğru bulurum. Bunu Orta Doğu politikasında özetlemiştim. Bu politika milli değildir. Bu politika insani ve İslami değildir diye vurgulamıştım. Şu an güneyimizde değil, kuzeyimizde Rusya ve Ukrayna arasında bir sıcak çatışma ortamı var. Dünya Ukrayna'nın yanında gözükse de iki kutuplu bir durum var. Böyle bir ortamda Türkiye ne yapıyor? Ben her ülkede olduğu gibi Türkiye'nin de dış politikada milli politikalar uygulaması gerektiği düşüncesindeyim. Her şeyden önce Türkiye'nin bekası esastır, bu toprakların refahı esastır. Bu ülkede yaşayan 85 milyon insanın bugünün ve yarınlarının emniyette olması önemlidir. Türkiye'nin şu anlamda ihtiyatlı bir politika sürdürmesini ben olumlu görüyorum. Ama "Ukrayna'dan yanayız dediğiniz, Rusya'yla karşı karşıya geldiğiniz zaman" bunun Türkiye'ye bir menfaati yoktur. "Rusya'dan yanayım, onun güvenliği esastır" dediğiniz zaman sizin güvenliğiniz ne olacak? Rusya kendi güvenliğiniz kendi düşünsün.

Milyonlarca tüketiciyi ilgilendiren 3 yeni düzenleme: Cezalar yarı yarıya düşecekEkonomi

"Parti olmanın gereğidir farklı görüşler"

CHP'nin dış politikaya nasıl yaklaştığını değerlendiren Şener Şunları söyledi:

İttifak kurduğunuz zaman partileri birleştiriyorsunuz anlamına gelmiyor. Her partinin özgün çizgisi ve kadrosu vardır. Ayrı programları vardır. Hatta pek çok konuda ayrı politikaları da vardır. İttifak partileri arasında bütün politikaların aynı olacağını söylemek mümkün değildir. İttifaklar ne Türkiye'de ne dünyanın başka bir yerinde partilerin tek bir parti olması anlamına gelmiyor. Bu partilerin ayrı parti olmakla birlikte bir seçim dayanışması anlamına geliyor. Bu ikisi birbirinden farklıdır. Onun için efendim şu konuda; Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı açıkladı, Cumhuriyet Halk Partisi'nin görüşleri şunlardır, İYİ Parti Genel Başkanı bir açıklama yaptı onun görüşleri bunlardır, Gelecek Partisi Genel Başkanı da bir açıklama yaptı. Onun görüşleri de şöyledir. Demek ki, bir problem mi var? dediğiniz zaman hayır bir problem yok. Zaten parti olmanın gereğidir farklı görüşler.

Türkiye’nin S-400 hava savunma sistemi satın almasıyla ilgili son duruma ilişkin konuşan Şener şunları söyledi:

"S400'lerin korunması gerekiyor ve teslim edilmemeli"

2.5 milyar dolara alıp ambara kilitlediğiniz bir S-400 var şu anda. Yaptığınız bir işlem var. Yapılırken bazı noktalar dikkate alınmamış bile olsa, bir iş gerçekleştikten sonra o işi bozmanın maliyetleri daha fazla olabilir. Dolayısıyla alınmış bir S-400'ü geri iade etmek gibi bir çaba içerisinde olmaması lazım gelen iktidarın. Türkiye'nin hem güneyinde çatışma varken hem kuzeyinde çatışma varken Türkiye'nin risk alanları varken hava savunmasını sağlamak zorundadır. Bu anlamda da Türkiye'nin Hava Savunma Sistemi'ne ihtiyacı vardır. Bir Hava Savunma Sistemi olarak S-400 elimizde varsa ki var şu anda ABD ve NATO'nun Türkiye'yi sıkıştırması nedeniyle Türkiye bunu işlemez halde depoda tutuyorsa da bu sisteme ihtiyaç vardır. Günü gelir aktifleştirilebilir. Dolayısıyla S400'ler iade edilmemeli. S400'lerin korunması gerekiyor ve teslim edilmemeli.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Diyarbakır ziyaretini değerlendiren Abdüllatif Şener, "Kılıçdaroğlu Diyarbakır annelerinden sadece bir temsilcisi ile görüşmekle doğru olanı yaptı." dedi.

Şener, Kılıçdaroğlu'nun Diyarbakır ziyaretine ilişkin şunları söyledi:

"Türkiye'nin en büyük sıkıntısı vatandaşlarımız arasında ayrıştırma oluşturmaktır"

Sayın Genel Başkanımız, harika bir görüşme trafiği yaşamış. doğru yapmış. Elbette annelerle görüşmek lazım. Bir annenin derdi, acısı varsa o anne Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ise onun acısını paylaşmak bir muhalefet partisinin yarının iktidarı olacak bir partinin yapması gereken bir iştir. Türkiye'nin en büyük sıkıntısı vatandaşlarımız arasında ayrıştırma oluşturmaktır. Ayrıştıran dil, ülkeyi bölen dildir. Bunu siyaset yapsa da öyledir. Ama maalesef bazı siyasilerin dilinde bu ayrıştırma üslubu var. Biz bütün yurttaşlarımızı kucaklayacağız. Şunu açıkca ifade etmek isterim, Kürt meselesiyle bağlantılı olarak. Çok özensiz davranan ve üslup benimseyenler var. Hatta bu özensiz üslup hükümetin kendisinde de var. Sayın Erdoğan'da da var.