Ülkemize aniden giren yüksek sıcaklıklar hepimizi derinden etkilemeye başladı. Yurdun dört bir yanında sıcaklıklar çok fazla hissedilirken Adana, Antalya, Mersin, İzmir, İstanbul, Kocaeli, Şanlıurfa, Gaziantep, Mardin Türkiye'nin tümüne kırmızı kodlu acil uyarı geldi.
İTÜ İklim Değişikliği Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, üst katlarda yaşayan yaşlı, çocuk, obez ve yatalak kişilerin korunması gerektiğini ifade etti. Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, "Kayıtlarda değişik zamanlarda kuvvetli sıcak hava dalgaları hep olmuştur. 2004'te Fransa'daki sıcak hava dalgasında 35 bin kişi öldü. Türkiye'de bu kayıt dışı bir afet olduğu için kaç kişi öldüğünü bilmiyoruz
APARTMANLARIN ÜST KATLARI DAHA TEHLİKELİ
.Özellikle apartmanların üst katlarında, yaşlı, çocuklar, obezler, kronik hastalığı olanlar ve yatalaklarda ölümcül oluyor. Artık İstanbul gibi kentlerimizde, Bodrum gibi açık renkle binaların boyanması gerekiyor. Kent ısı adasını azaltıcı etkiler üzerinde çalışıyor olmamız lazım. Yeşil çatılara ağırlık vermemiz lazım. Beyaz olunca güneş ışınları geri yansıyacak, güneş ışınları yutmayacak, güneş ışınlarını yutup sonra geri salmayacağı için kent Isı adası düşük değerde olacak." diye konuştu.
ÖNLEMLER TEK TEK SIRALANDI
Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, sıcak hava dalgalarına karşı alınması gereken önlemleri anlatarak, "Sıcak hava dalgaları doğanın bir kanunudur. Normali anormali yoktur, bunlar her yaz olan şeylerdir. Burada anormal olan şey, biz bunu tanımıyoruz. Buna göre yaşamımızı düzenlemememiz, buna göre tedbir almamamız, milleti buna göre eğitmememiz. Anormal olan şey bu. Nasıl ki güneş açıyor, yağmur yağıyorsa, sıcak hava dalgaları da bir doğa kanunudur.
Dünya insanlık var olduğundan beri hep olmuştur. Bu bazen çok şiddetli olur, bazen zayıf olur, bazen kentleşme, kentlerde bu hava koridorlarının kapatılması, deniz kıyısına yapılan böyle set gibi binalar. Bir de bunun üzerine kent ısı adası 9 derece eklersin. İklim değişikliğinden 1 derece ekleyin. Hepsi üste geldiği zaman, özellikle apartmanların üst katlarında, yaşlı, çocuklar, obezler, kronik hastalığı olanlar ve yatalaklarda ölümcül oluyor." dedi
Prof. Dr. Kadıoğlu, "Çimen de yanar, yanabilecek her dolu madde yanar. Türkiye'de orman yangınlarının en büyük problemi insan.Yüzde 85- 90 insan kaynaklı. O yüzden valiliklerin ormanların girişini yasaklamış olması çok doğru bir karar.
HER ŞEY YANMAYA HAZIR HALDE
Vatandaş olarak dikkat etmemiz lazım. Böyle sıcak havalarda artık her şey, otlar, ağaçlar, herşey yanmak için hazır hale geliyor. Bir kıvılcıma bakıyor iş. Zaten bir şeyin afet olması için yani normal hayatı etkiliyor olması, can ve mal kaybına neden olması ama yerel imkanlarla baş edilebiliyor olması gerekiyor. 31 tane doğa kaynaklı afet var dünya üzerinde, 28'i havayla ilgilidir. 28 afetten bir tanesi de Heatwave denilen sıcak hava dalgasıdır. Bu afet olarak dünya literatüründe vardır. Bizim kanunlarımızda, yönetmeliklerimizde adı yoktur. " dedi.
"BİNALARI BOYAMAMIZ LAZIM"
Kadıoğlu "Kadıoğlu, "Artık İstanbul gibi kentlerimizde, Bodrum gibi açık renkle binaların boyanması gerekiyor. Kent ısı adasını azaltıcı etkiler üzerinde çalışıyor olmamız lazım. Yeşil çatılara ağırlık vermemiz lazım. Beyaz olunca güneş ışınları geri yansıyacak, güneş ışınları yutmayacak, güneş ışınlarını yutup sonra geri salmayacağı için kent Isı adası düşük değerde olacak. O yüzden artık herkesin kafasına göre boyamaktan vazgeçmesi lazım. Asfaltlara beyaza boyamak, yeşil çatılar, bunlar çok önemli şeyler. Ağustos, Eylül'de bu sıcakların olma ihtimali var." açıklamasında bulundu.