Adnan Oktar'ın telefon şifreleri ortaya çıktı
Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü iddianamesinde ilginç bir detay daha ortaya çıktı. Örgütün kendi aralarında şifreli bir konuşma geliştirdikleri öğrenildi. Şifreli konuşmalarla emniyet dinlemelerine karşı tedbir aldıkları belirlendi. İtirafçılar o şifreleri bir bir deşifre etti.
İtirafçılardan biri, örgüttekilerin birbirleriyle konuşurken 'Yemek yiyelim, tatlıyı aldım, geliyorum' veya 'Tatlım var, gel ikram edeyim' gibi ifadeler kullandığını bunların 'Yanımda kız var, gelip birlikte olabiliriz' anlamına gelen şifreli cümleler olduğunu beyan etti.
Örgüttekilerin ele başı Adnan Oktar için nöbet tutmaya 'Maç' dedikleri, telefon konuşmalarında 'Maça gidelim mi?' şeklindeki sözleri de iddianameye yansıdı.
Bir başka itirafçı da, 'Risk oluşturabilecek veya suç olabilecek konular polis dinlemesine karşı telefonda konuşulmaz. Çok mecbur olursa şifreli konuşulur” dedi.
Örgütün mali imamı Alev Babuna'dan para isteneceği zaman da 'Gelirken 10 sade poğaça getir, 10 light kola getir, 10 peynirli poğaça getir' gibi şifreli sözler söylendiğini söyledi.
Erkek kardeşler grubundaki kişilerin silahlı olup olmamasını anlamak için telefonda konuşurken ya da mesajlaşırken 'Bilgisayar bilen, bilgisayarlı arkadaş' kodlamasını kullandıkları tespit edildi.
Adnan Oktar için örgüt üyelerinin 'Yazar, dayı, teyzem, eniştem' diyerek şifrelendirme yaptığı da itiraf edildi.
Bir başka şifrelendirme yöntemi ise Adnan Oktar'a sorulacak bir konu olduğunda telefonda örgüt üyesi kişiye bu konuyu anlatıp 'Sen bu konuyu bir düşünür müsün?' denmesiydi.
Örgütten ayrılma ihtimali olan kişiler arandığında şifreli olarak 'Akşam bana mutlaka uğrar mısın?' dendiği de ifadelere yansıdı.