Ağlaya ağlaya kör oldu... Artık bir gözü görmüyor

Merkez üssü Kahramanmaraş olan 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki yıkıcı depremler 11 ilde binlerce can kaybına ve yıkımlara neden oldu. Türkiye’yi yasa boğan depreme Gaziantep'te yakalanan Aslan ailesinden Hayri Aslan, “İlk depremde bir şey olmadı. İkincisinde çöküntüler oldu. Sayısız kayıp var sayı gün yüzüne çıkmadı. Ben ağlaya ağlaya gözümden oldum. Şimdi bir gözüm görmüyor.” İfadelerini kullandı.

Ağlaya ağlaya kör oldu... Artık bir gözü görmüyor

Deprem felaketinde 20.gün geride kalırken acı dolu hikayeler gün yüzüne çıkmaya başladı.11 ilde büyük yıkım yaratan depreme Gaziantep’te yakalanan Hayri Aslan o günü şöyle ifade etti "Depremde eş ve dostların canları gitti. Biz kendi canımızı kurtardık ama oturduğumuz bina çatladı patladı. Ben de depremden sonra Yozgat'a gittim. Oğlum Almanya'da. Yozgat'ta ortakları var. Kuru yemiş yapıyorlar. Kar buz olduğu için orada kalamadık. Oradan Fethiye'de dayımın oğlunun villaları var 2 tane. Onlardan birine yerleştik. Kader nasıl giderse oradan kötü gider. Orada da klimadan yangın çıktı. Oturduğumuz yer alev aldı. Ardından Antalya'da hanımın akrabaları var. O bize önder oldu. Bizleri buraya kabul etti. Burada çok güzel bir yaşam var. Allah kimseyi ortada koymasın. Antalya halkına teşekkür ederim."

 Ağlaya ağlaya kör oldu... Artık bir gözü görmüyor - Resim : 1

“AĞLAMAKTAN BİR GÖZÜM GÖRMÜYOR”

Hayri Aslan, deprem anına ilişkin "Deprem sırasında ben yatıyordum. Çocuklar oturuyordu. Gaziantep'te muhabbet çok olur. Muhabbetimize çok düşkünüz. Bir çocuğum, sağ kolumdan diğeri sol kolumdan çekiştiriyordu. Biz düğüne çok gideriz; düğünde oynamaya mı kaldırıyorlar, diye düşündüm. Gülünecek vaziyette ölüyoruz yani. Binamız 5 kat, ben 3'üncü katta oturuyordum. İlk depremde bir şey olmadı. İkincisinde çöküntüler oldu. Sayısız kayıp var sayı gün yüzüne çıkmadı. Ben ağlaya ağlaya gözümden oldum. Şimdi bir gözüm görmüyor. Depremde oldu. Geçim derdi, yeme içme, yatacak yer derdine düştük. Ben 50 yıl taksicilik yaptım. Şu anda korku var. Evlerin içine giremiyoruz. Şu an oturduğum sandalye sallanıyor. Psikolojimiz bozuk. Depremden sonra bir de yangın şoku yaşadık. Antep'ten çıktık sonra buraya geldik. Hiç kimse zenginliğine güvenmesin. Kurtulmamız mucize. Deprem bizi perişan etti. Yanımda torunum, kızım, ailem var. Torunumu okula yazdırdık. Okula gidecek. İnşallah eğitimine devam ederse ne güzel" dedi.