Ahmet Davutoğlu’nun unutması gereken o kelimeyi açıklıyorum…
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, yakın çevresinde "Hoca" diye anılır.
Uzun yıllar AKP’de siyaset yapan, danışmanlıktan başbakanlığa uzanan siyasi kariyeri boyunca her zaman tartışılan çıkışlarıyla dikkat çeken Davutoğlu, bu kez yeni bir polemikle gündeme oturdu.
Altılı Masa’nın aktörleri “Bunu masada konuşmadık’’ dese de o bildiğini okuyor. ‘’Seçilecek cumhurbaşkanı, alacağı kararlarda altı genel başkanın imzasına tabi olacak’’ diyerek bombanın fitilini masanın ortasına bırakıyor.
Davutoğlu bununla da yetinmiyor…
AMAN HOCAM NE YAPTIN!
Habertürk TV’de katıldığı programda, "Eğer cumhurbaşkanı seçilen kişi bizim söylediklerimizi dinlemezse ülke krize gider ve yeniden seçim yapılır" diyerek çıtayı daha da yukarı çekiyor.
Davutoğlu’nun sorumsuzca dile getirdiği bu sözler, AKP tarafından günlerdir kullanılıyor. AKP sözcüleri “Altılı Masa kriz vadediyor’’ diyor ve bu sözlerin üzerinde tepiniyor.
Belli ki; Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun bir süre dinlenmesi ve o süre içinde başta "kriz" olmak üzere bazı kelimeleri literatüründen çıkarması gerekiyor.
ESKİMİŞ BİR MODEL
Aksi takdirde, dünyada birkaç kez denenmiş ve başarısızlıkla sonuçlanmış olan "Kolejyal Yönetim Biçimi"ni anlatmak isterken, Altılı Masa’yı darmadağın edecek.
Umarım, diğer genel başkanlar da Davutoğlu ile aynı fikirde değildir…
ŞİMDİ VAKTİ DEĞİL…
Bu modelin, Türkiye’de neden tutmayacağı ve seçmenin bu modele neden sıcak bakmayacağı ayrı bir sosyolojik değerlendirme konusudur.
DAVUTOĞLU DENİNCE…
"Hoca" gerçekten ilginç bir siyasi karakter…
Başbakanlığı döneminde IŞİD’çiler için "Öfkeli gençler" demiş, "Patlayan bombalar oylarımızı artırıyor" sözleriyle siyasi tarihimize geçmişti.
Şimdi de "Yetki paylaşımı" diyerek "eli kolu bağlı bir cumhurbaşkanı"nı işaret ediyor, "İstediğimizi yapmazsa kriz çıkar" diye sorumsuzca konuşuyor.
Eğer "Hoca"nın dile getirdiği "yetki paylaşımına dayalı" bu "Kolejyal Yönetim" biçimi Altılı Masa’nın ortak fikriyse, yandı gülüm keten helva…
Masanın hiçbir aktörü bu garip yönetim biçimini ne halka anlatabilir ne de oy isteyebilir…
"Hoca" üzerinde uzlaşılmamış bu yöntemi ortaya atarak, masanın cumhurbaşkanı adayını da sakatlıyor.
AKP’LİLER NE ANLATIYOR?
"Hoca"nın son dönemlerde iyice ortaya çıkan bu garip özgüveni ve kibri AKP’liler tarafından biliniyordu aslında…
Onlar bu tavra hiç yabancı değiller…
Önceki gün arayan ve AKP’de önemli görevlerde bulunduktan sonra tercihini değiştirerek CHP’yi destekleme kararı alan bir tanıdığım, söze “Kemal Bey’in işi Hoca'yla çok zor’’ diye başladı.
Hemen ardından ise çok az bilinen şu anekdotu anlattı:
“Hoca, Tayyip Bey tarafından Başbakanlık görevine atandığında ilk toplantıda ‘koltuk krizi’ çıkmıştı. Hoca, Bakanlar Kurulu’nda Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yan yana oturmak istemiş, bu isteği bizzat Erdoğan tarafından reddedilmişti. Kamuoyuna hiç yansıtılmadı ama büyük bir krize yol açmıştı Hoca… Erdoğan’ın ‘Gösterilen yerde oturursa oturur, yoksa kendisi bilir’ dediği AK Parti’de biliniyor.”
BİRAZ SAKİN OLSA…
"Hoca" belli ki; yaşam biçimi haline getirdiği kibrinden vazgeçemiyor.
Altılı Masa’nın ilk günlerinde de Hoca’nın bu tavrı yüzünden uzun süre toplantılar yapılamamıştı.
Altılı Masa’nın genel başkanlarına “İçinizde Başbakanlık yapan tek kişi benim, o yüzden benim en başta oturmam gerekir’’ diye dayatan Hoca’nın bu tavrı büyük krize yol açmıştı.
Davutoğlu’nun kibri yüzünden bir süre toplanamayan Altılı Masa en sonunda herkesin eşit olduğu "yuvarlak masa" çözümünü bulmuş, partiler ise “alfabetik sıralama’’ya göre lanse edilmişti.
NELER OLDU NELER…
Hoca’nın "yüksek özgüveni" Başbakanlığı döneminde de kendisini göstermişti.
Öyle ki; o dönem AKP’ci gazeteciler "Hocacılar" ve "Reisçiler" diye bölünmüş, Başbakanlık bürokratları AKP’ci gazetecilerle yaptıkları özel toplantılarda “Artık Hoca’yı da öne çıkarın’’ diye telkinlerde bulunmuşlardı.
"Hoca"nın Altılı Masa’ya katıldığı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a bildirildiğinde “Artık biraz da onlar uğraşsın, Hoca oraya gidiyorsa masa artık iflah olmaz’’ dediği de kulislerde konuşuluyor.
RAPORLAR… RAPORLAR… RAPORLAR…
Davutoğlu’nu yakından tanıyanlar, Altılı Masa toplantılarının saatlerce sürmesinin sebebinin "Hoca"dan kaynaklandığını da biliyor.
Her konu hakkında uzun uzun konuşmayı seven "Hoca", bu yetmiyormuş gibi her toplantı sonrası ve her hafta başı liderlere ortalama 80 sayfalık "değerlendirme raporu" yolluyor.
Raporun altına ise sadece “Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu’’ yazıyor. Parti titrini kullanmıyor.
Sözün özü; Altılı Masa’nın yüzde 0,3’lük oy oranına sahip Gelecek Partisi’nin lideri, kendisini usta bir manevrayla "Altın Hisse" sahibi haline getiriyor ve masayı istediği şekle sokuyor.
Ancak olan ise bu sorumsuz tavırlar yüzünden masadan bir çare bekleyen milyonlarca kişinin umutlarına oluyor.