AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş'tan tv100 ekranlarında önemli açıklamalar: "O problemi ortadan kaldıracağız", "Muhalefet kat ettiğimiz mesafeden rahatsız"
tv100 ekranında her pazar yayınlanan Pınar Işık Ardor'un sunduğu Pazar Siyaseti'ne bu hafta AK Parti Genel Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Numan Kurtulmuş konuk oldu. Kurtulmuş, tv100’de Pınar Işık Ardor'un sorularını yanıtladı. Döviz gelirleriyle cari açık meselesinin ortadan kaldırılacağının altını çizen Kurtulmuş, Kılıçdaroğlu'nun "300 milyar dolar getireceğim" sözlerine 'Bu sözde birkaç sıkıntı var. Birincisi hakikat' değil" diyerek karşılık verdi.
tv100 ekranında her pazar yayınlanan Pınar Işık Ardor'un sunduğu Pazar Siyaseti'ne bu hafta AK Parti Genel Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Numan Kurtulmuş konuk oldu. Kurtulmuş, tv100 ekranlarında soruları yanıtladı.
Seçim süreciyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Numan Kurtulmuş, “Partiler bakımından seçim sonuçlarına baktığımız zaman neredeyse bütün anketlere baktığımız zaman AK Parti açık ara önde çıkıyor. İkinci parti ile arasında 15 puan fark olan bir sonuç ortaya çıkıyor. Özellikle yüzde 50+1 almak gerekiyor. Seçim yarışının başından beri başa baş geçeceğini en başından beri biliyoruz. Özellikle son aylarda AK Parti’nin ve Cumhur İttifakı’nın oylarının sürekli yükseliş içerisinde olduğunu görüyoruz. Vatandaşımız sahada karşılaştığı sorunları bize soruyor ama özellikle depremden sonraki süreçte Türkiye’nin yeniden yapılanması ve diğer meselelerle ilgili insanlar şunu düşünüyor: ‘Bunu yaparsa Tayyip Erdoğan yapar’. Sorunlarımız var mı var ama bunu da çözecek olan Tayyip Erdoğan’dır, AK Parti’dir, Cumhur İttifakı’dır. Bunun vermiş olduğu pozitif bir ortamın olduğunu ifade etmek isterim. Seçim akşamı Cumhurbaşkanı yeniden Cumhurbaşkanı seçilecek hem de AK Parti açık ara birinci parti olarak yer alacak” dedi.
Kurtulmuş'un açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
KURTULMUŞ, EKONOMİYİ NASIL DEĞERLENDİRİYOR?
Bir kere kabul edilmiş bir takım ezberler üzerinden konuşmak doğru değil. Şartların değişmesi çerçevesinde atılan ekonomik adımlar revize edilir. Burada amaç vatandaşımızın alım gücünün yükseltilmesidir. Kur Korumalı Mevduat, Türkiye'nin uluslararası ve ulusal ekonomik şartları üzerine ortaya çıkan, bizim problemimiz ne? Bizim paramız rezerv para değil, ABD'nin rahatlığı var parayı basıyor, evet enflasyon oluşturuyor ama parası rezerv para.
"DÖVİZ GELİRLERİYLE CARİ AÇIK MESELESİNİ ORTADAN KALDIRACAĞIZ"
"Türkiye'de ne yazık ki vatandaşlarımızın dolar sanki ekonomik gösterge olarak kabul ediliyor. Böyle bir ortamda ya paramız rezerv para olacak ya da biz dövizi kazanacağız. Bunun iki yolu var; ya dışarıdan mal hizmetleri satın alacağız ya üreteceğiz ihracatımızı yapacağız. Dünya piyasalarında yaptığımız rekabetin sonucunda elde ettiğimiz döviz gelirleriyle cari açık meselesini ortadan kaldıracağız"
“Hayat pahalılığı, büyükşehirlerde yüksek kira gibi sorunlar ortadadır. Bunu ayan beyan görüyoruz. Nasıl çözüleceğini de ortaya koyuyoruz. Pandemi de tüm dünya sorun yaşadı. Dünyada raflar boşaldı temel gıda maddeleri bile alınamaz hale geldi. Fabrikalar kapatıldı. Bu dalga içerisinde Türkiye çok olumlu bir istikamet tayin etti. Devlet, vatandaşlarımıza olağanüstü destek verdi. Bunun sonucu olarak çok şükür pandemi öncesi 29.4 olan istihdam şimdi 31.5 milyonun üzerine çıktı. Pandemi ve Rusya-Ukrayna krizinde Türkiye ayakta kalmayı başardı. 253 milyar dolar ihracat yaptı. Geçen sene 5.6 büyümeyi gerçekleştirdi. Dünyanın birçok ülkesinden pozitif olarak ayrıştığımız noktadır. Asgari ücrete senede iki defa zam yapılması, emekli maaşlarının minimum 7.500 liraya çekilmesi gibi çok sayıda vatandaşımızın alım gücünü artıracak tedbirler uyguladık. Tek başına EYT’nin bile vatandaşımızın alım gücünü artırmak için ne kadar büyük bir adım olduğunu herkes biliyor. Türkiye’nin ana istikameti üreterek, ihraç ederek, istihdamı artıracak büyüme stratejisidir.
KEMAL KILIÇDAROĞLU’NUN ‘300 MİLYAR DOLAR GETİRECEĞİM’ SÖZLERİ
“Bu sözde birkaç tane sıkıntı var. Birincisi hakikat değil. İngiltere’de gelip biz size 300 milyar dolar yatırım yapacağız diyecek bir finansal kaynağın olmadığını cümle alem biliyor. İkincisi tefeci dediğimiz şey şudur: Bunlar birtakım fonlar. Diyor ki ‘Bu adamlar bize bu parayı verecek ama bizden demokrasimizi, insan haklarımızı düzeltmemizi…’ Kusura bakmayın bu ne müstemleke kafa yapısıdır. Türkiye, üçüncü dünya ülkesi değildir. Türkiye, muz cumhuriyeti değildir. ‘Şunu yaparsan biz sana para verelim...’ Bu gerçekten kabul edilebilir bir durum değildir. Türkiye, bu devirleri çoktan geride bıraktı. Bu kabul edilemez.
MUHALİF SEÇMENE NE DERSİNİZ?
Vatandaşlarımızın da kanun teklifi verme hakkı olsun. 100 bin 200 bin imza. Vatandaşlarımız belli sayıda imza toplasın kanun teklifi versin. Bu doğrudan doğruya demokratik bir atılımdır. Ayrıca partiler adına kapatma davaları açılacaksa önce parlamento izni, ardından AYM kararını versin. Bunun gibi ileri demokratik adımlardır.
ATATÜRK HAVALİMANI TARTIŞMASI: MUHALEFET KAT ETTİĞİMİZ MESAFEDEN RAHATSIZ
Buradaki sorun maalesef muhalefetteki arkadaşların Türkiye’nin mili savunma sanayide katettiği yoldan rahatsızlık duymasıdır. Yani, ben de dün alanı dolaştım. 5 günde 3 milyonu aşkın insan ziyaret edecek. TEKNOFEST’te milyonlar büyük bir iftiharla gelmiş. Aklımıza gelebilecek her türlü savunma sanayi ürünleri sergileniyor. Kusura bakmayın KIZILELMA ilk gündeme geldiğinde bu teneke; doğru düzgün uçmak diyenleri hatırlıyorsunuz. İHA’lar SİHA’lar terörle mücadelede muazzam bir fonksiyon icra ediyor. Son derece sessiz, yani terör grupları onu gördüğü anda iş bitiyor. Onları algılayamıyorlar. Yani Türkiye büyük bir mesafe kat etti. Muhalefette, rahatsızlığını bir şekilde ortaya koyuyor. CHP, Mustafa Kemal Atatürk’ün partisi olduğunu iddia eden bir parti. CHP, Atatürk'ün partisi olduğunu iddia eden bir parti siz Türk şirketleri bunu yapamıyor da CIA ile bağlantılı bir şirkete vereceksiniz?
Atatürk Havalimanı'nı Türkiye yapamıyor mu? Türkiye'nin uzay çalışmaları var. Zaten bu alanda muazzam. Biz her firmadan istifa ederiz bu ayrı bir şey, kendi kaynaklarımızı peşkeş çekeriz ayrı bir şey. Bizim ve milletimizin rahatsızlık duyma nedeni budur.
“BE ADAM ZATEN BU ÜLKEYE İKİ BOMBA ATILMASIN DİYE TCG ANADOLU YAPILIYOR”
Kulağımla duydum, TCG Anadolu'yu yaptınız, elin oğlu iki bomba atar adam onu yok eder. Be adam zaten bu ülkeye iki bomba atılmasın diye TCG Anadolu yapılıyor, İHA'lar SİHA'lar yapılıyor.
"BİR KERE DE BU SEVİNCE ORTAK OLUN"
İstanbul'da geçen cumartesi Vatan Caddesi'nden bir başından bir başına 50 dakikada zor gittim. Sordum nedir bu? 'TCG Anadolu Sarayburnu'na demirledi ya milletimiz ziyaret etmek için akın etmiş'. Bir kere de bu sevince ortak olun.
MUHALEFET TEKNOFEST’E DAVET EDİLMELİ MİYDİ?
Pınar Işık Ardor’un “Muhalefet liderlerini Teknofest'e davet etmek gerekir miydi?” sorusuna yanıt veren Kurtulmuş, “Davetin sahibi T3 Vakfı'dır. Bu daveti 85 milyona yapmıştır, 3 milyon insan geliyor da muhalefetten bir kişi gelip orayı ziyaret etmeyi beceremiyor mu?” şeklinde yanıt verdi.
HÜDA PAR ELEŞTİRİLERİNE KURTULMUŞ NE DİYOR?
Cumhur İttifakı başından itibaren ilkeler prensipler çerçevesinde oluşmuş bir ittifak. Sorunsuz olarak bu zamana kadar geldi. BBP ve Yeniden Refah Partisi dahil oldular. 4 parti ittifak protokolüne imza atmışlardır. Burada temel ilkelerimiz bellidir.
"AİLENİN VE KADININ KORUNMASI AK PARTİ'NİN ANA HEDEFLERİNDEN BİRİSİDİR"
Yeniden Refah Partisi'nin katılma süreci. 6284 konusu) Bu konuda AK Parti'nin siciline bakmak lazım. Kadın haklarının geliştirilmesi, kadınların baskılardan uzaklaştırılması, kadına karşı şiddetin önlenmesi konusunda adımlar atıldı. AK Parti 21 yıllık süreç içerisinde önemli adımlar attı.
Ortada böyle bir mesele var. Burada şu tartışmaya dikkat çekmek isterim. Kadın hakları ile ailenin korunması meselesi birbirinin düşmanı değildir. Aileyi korumak AK Parti'nin hedeflerinden birisi. Aynı zamanda kadının korunması da ana hedeflerden birisidir.
Ailenin bir takım sapkın ideolojilerden korunması ve aynı zamanda kadınların da korunması. Türkiye'de yanlış maalesef marjinal uçlarda gezinen bazı çevrelerin, her iki taraf için de söylüyorum, bir tanesi varsa diğerinin düşmanı gibi olması gerekir gibi düşünüyor. Hayır; türkiye 85 milyonluk büyük bir devlettir. Ailemizi de kadını da sonuna kadar koruyacağız.
SEÇİM GÜVENLİĞİ TARTIŞMALARI… SEÇİM GÜVENLİĞİNDE SIKINTI VAR MI?
Hiçbir sıkıntı yok. Bunlar siyasetin yanlış şeyleridir. Birtakım mazeretler yaratmasınlar. Türkiye’nin seçimleri her dönemde bütün uluslararası kuruluşlarda tarafından izlenir. Bir iki çok küçük olay dışında da güvenlik ve esenlik içerisinde yapar. Seçimi kaybetmelerine mazeret üretmeye çalışan bazı çevrelerin sözleridir. Sandık günü sandıktaki ardaşlara, 'Sandıklara sahip çıkın' diyoruz.