AK Parti Sözcüsü Çelik'ten Sinan Oğan açıklaması! "Oğan'a oy veren kitle cumhurbaşkanımızın yürüttüğü siyasete çok daha yakın"

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Sinan Oğan ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın görüşmesine ilişkin "Gayet olağan bir görüşme. Kendileri bir açıklama yapmadan biz bir şey söylemeyiz. Sinan Bey Pazartesi açıklama yapacak” dedi.

AK Parti Sözcüsü Çelik'ten Sinan Oğan açıklaması! "Oğan'a oy veren kitle cumhurbaşkanımızın yürüttüğü siyasete çok daha yakın"

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Çelik, 28 Mayıs'ta yapılacak Cumhurbaşkanı Seçimi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, ATA İttifakı cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan ile görüşmesine ilişkin açıklamalarda bulundu.

"OĞAN'IN ALDIĞI OY, TEK BAYRAK SİYASETİNE ÇOK YAKIN BİR KİTLE"

Çelik, Sinan Oğan’a oy veren kitlenin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yürüttüğü siyasete çok yakın olduğunu belirterek, “Sayın Sinan Oğan ile Cumhurbaşkanımız arasında görüşme kendi aralarında gerçekleşti. Gayet olağan bir görüşme. Kendileri bir açıklama yapmadan biz bir şey söylemeyiz. Sinan Bey Pazartesi açıklama yapacak. Biz sandık sandık oylara bakarız. Sayın Oğan'ın oy aldığı tek vatan, tek bayrak siyasetine çok yakın bir kitle olduğunu görüyoruz. Oğan'a oy veren kitlenin Cumhurbaşkanımızın yürüttüğü siyasete çok daha yakın, benimseyen bir kitle olduğunu görüyoruz. Karşımızdaki ittifakın savrulduğu konulara karşı daha uzak ve karşıdan yaklaşımların olduğunu değerlendiriyoruz. Tabii ki herkesin kendi takdiri. Pazartesi'yi bekleyeceğiz. Siyasi değerlendirme, müzakere, pazarlık başka şeyler, Pazarlığı kendinize yakın olanlarla, müzakereyi daha dışındaki insanlarla yaparsınız. Pazarlık meselesi hiçbir zaman ne Cumhurbaşkanımızın siyaset tarzına ne AK Parti'ye ne Cumhur İttifakı'na uygun değildir. Sayın Cumhurbaşkanımız prensipler üzerinden yürüyor” dedi.

“BİZ HİÇBİR İNSANI ÖLÜME TERK ETMEDİK”

Suriye ile normalleşmeye bağlı olarak göçmenlerin döneceğini ifade eden Çelik, “O zaman güvenli bölge oluşturulsaydı bugün göçmen olanlar güvenli bölgede kalacaktı. Bu olmayınca insanlar sınırdan dayandılar. Ölümden kaçan insanlara kucak açtık. Türkiye'nin göç politikası var. Suriye ile normalleşmeye bağlı olarak dönüşler yapılacak. Hiçbir şekilde otobüse doldurup gönderemeyiz. Azeri aydınları geçmişte 'Bizi göndermeyin' demiş o zamanki CHP yönetimine. Dinlenmemişler ve onlar öldürülmüşler. Şu anda oradaki iç savaş devam ediyor. Türkiye'nin Suriye rejimiyle normalleşme konusu belli bir aşamaya gelince, formüller konuşulur. O insanların hayatı teminat altına alınınca zaten burada durmaya gerek yok. Sayın Kılıçdaroğlu '10 milyon daha göçmen alacaklar' dedi. Böyle bir şey yok. Türkiye'nin bir tane daha alacak kapasitesi kalmamıştır diye açıklama yaptık. Biz hiçbir insanı ölüme terk etmedik” ifadelerini kullandı.

Çelik, sözlerinin devamında şu ifadeleri kullandı:

“Benim gördüğüm vatandaşımızın en çok üstünde durduğu konu karşımızdaki ittifakın terörle yanaşık düzen kurmasıydı. Gittiğimiz her yerde bu konuşuluyordu. Buna müsaade etmeyin deniyordu bize. Ben vatandaşımızın en çok gündeme getirdiği konunun 'bunun karşısında sağlam durun' diyerek tepki gösterdiğini gördüm. Tabii ki savunma sanayiyi de konuşuyoruz, gittiğimiz beldenin sorunlarını konuşuyoruz. Seçimlerden sonra nerede oyumuz niye düşmüş? Nerede akmış, nerede kurumuşuz? Bunu değerlendiriyoruz. Şu anda da sandık sandık değerlendiriyoruz. Toplumun huzuruna ittifak olarak çıktık. Burada birinci çıktık. Bu büyük güveni ve teveccühü gösteriyor. Seçim zamanlarında en sevmediğimiz kelime rehavettir. Vatandaşımızın da sahiplenme duygusunun daha güçlü bir şekilde devam ettiğini görüyoruz. Muhalefet o gece de zafer ilan etmişlerdi. İki belediye başkanı çıkıp demokratik teamüle ahlaka uygun olmayan şekilde kendilerini Cumhurbaşkanı adına konuşan kişiler ilan etmişlerdi. Şimdi de sahte milliyetçilik üretmeye başladı Kılıçdaroğlu. Ona öyle söylemişler”

"GELECEK NESİLLERE BIRAKACAĞIMIZ EN BÜYÜK MİRAS"

Türkiye'de vatandaşın iradesinin sandıkta çalındığını hiç kimse söyleyemez. Her partiyi ziyaret ediyorlar, propaganda özgürlüğünü görüyorlar. Bizim arkadaşlarımızın hiç çıkmadığı sürekli muhalefet tarafından kullanılan kanallar var. Bizim seçim sistemimizin güvenliği kadar, seçim kültürümüzün güvenliği de test edilmiş oluyor. Bu kadar miting aynı anda yapılıyor. Genel olarak Türkiye'de şiddet herhangi bir şekilde hakimiyet sağlayamadı. Sandık yoluyla yöneticileri belirliyoruz. Sandığa özgür biçimde gidiyoruz ve bu sistem çalışıyor. Bizim gelecek nesillere bırakacağımız en büyük miras budur.