AK Parti'den 'milletvekili transferi' yanıtı: Ahlak meselesidir
Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekili Bülent Turan, milletvekili transferlerine ilişkin olarak, “Bu bir siyasi ahlak meselesidir. Bir partiden toplu olarak başka partiye geçmek, kamera karşısında ağlayarak açıklamak, ardından geri gelmek kanun meselesi değil, ahlak meselesidir” dedi.
AK Parti Grup Başkanvekili Turan, makamında Seçim ve Siyasi Partiler Kanunu, milletvekili transferleri ve Meclis çalışmalarına ilişkin sorulara cevap verdi. Turan, Seçim ve Siyasi Partiler Kanunu'nun TBMM’ye gelip gelmeyeceğine dair soruya, “Sistem değişikliğinde Seçim Kanunu gibi kanunlarda değişiklik kaçınılmaz olur. AK Parti'nin başından beri çalışması var, sisteme bağlı olarak seçim yasasının değişmesi hep gündemimizde var. Son dönemde bazı çekincelerle gündeme alıyoruz yaklaşımı doğru değil. Kanun ile bu dizayn yapılmaz” yanıtını verdi.
Milletvekili transferlerine ilişkin soru üzerine Turan, “Bu bir siyasi ahlak meselesidir. Bir partiden toplu olarak başka partiye geçmek, kamera karşısında ağlayarak açıklamak, ardından geri gelmek kanun meselesi değil, ahlak meselesidir. AK Parti, MHP’nin, diğer partilerin teklifleri varsa değerlendirmek görevimizdir. Cumhur İttifakı'nın tüm paydaşlarıyla beraber ortak aklı bulmak, beraber iş yapmak istiyoruz. Biz partimizle ilgili hiçbir endişe duymayan, son MYK toplantısında anketlere baktığımızda oylarımızın milletin teveccühüyle hala arttığını gören, bizden koptuğu iddia edilen partilerin hiçbir siyasal zemin bulamadığını gördüğümüz bir siyasal yürüyüşten bahsediyoruz. Endişemiz yok, aksine her parti seçime girsin, boyunun ölçüsünü alsın istiyoruz. Kendi liderine, arkadaşına ihanet edenlerin ufak bir el hareketiyle, çırpmasıyla iktidar olunamayacağını görsün istiyoruz” değerlendirmesini yaptı.
Barolar Birliği düzenlemesinin amacına yönelik soru üzerine ise Turan şunları söyledi:
“Avukatların bir baroya üye olma mecburiyetinin Anayasa’ya, evrensel hukuka, Avrupa İnsan hakları Sözleşmesi’ne aykırı olduğunu düşünüyoruz. Birden fazla partiye, sendikaya rızamız var da birden fazla baroya neden rızamız olmasın. Neden avukatları tek baroya üye olsun diye zorlayalım. İnsanlar istediği baroya, sendikaya, odaya üye olması lazım. İstanbul’da mevcut başkana 8 bin oy verilmiş, 40 binden fazla insanın hiçbir temsili yok. Baronun 50 bin üyesi var. 8 bin ‘evet’ demiş, 42 bin temsili yok. Neresi demokrasi? Kontrollü demokrasi haline gelen yapıların değişmesini istiyoruz. Birden fazla baroya izin verelim, her avukat mesleğini yaparken kendi sorunlarını gündeme getiren barolara sahip çıksın, üye olsun istiyoruz. Baro başkanlarımızdan somut örnekleri, evrensel hukuka uygun yöntemleri bize iletmesini isteriz. Bu baronun susturulması değil, daha demokratik meslek örgütleri içindir.”
Meclis çalışmalarına ilişkin soruya ise Turan, “Tüm partilerin ortak kabulünde ara verdik, 2 Haziran’da Meclisimizi yeniden açıyoruz. Halkın beklediği teklifler, bakanlıklarımızın beklediği teklifler var. Mahalle ve çarşı bekçilerinin teklifi var, onu almak istiyoruz. Tarım Bakanlığı ile ilgili taleplerimiz var. Hobi bahçelerinin tarım alanlarını istismar eden anlayışının önüne geçmek istiyoruz. Yargıyla ilgili bazı çalışmalarımız var. Ceza usulüyle ilgili hızlandırma taleplerini karşılamıştık, şimdi hukuk mahkemeleri ile ilgili süreci hızlandıracak, somut kurumlarla adım atacak kanun teklifimiz var, onu görüşmek istiyoruz” karşılığını verdi.
Turan, Temmuz ayının başında Meclisin kapanması gerektiğini fakat Temmuz ayının ortalarına kadar çalışmaları sürdüreceklerini kaydetti.