AK Parti'den yasa teklifi: Bağımlıya tıbbi müdahale zorunlu olacak
TBMM Başkanlığı'na sunulan yasa teklifiyle öngörülen Türk Medeni Kanunu'daki değişikliğe göre, akıl sağlığı, alkol ve uyuşturucu bağımlılığı, bulaşıcı hastalık veya serserilik gibi sebeplerle toplum için tehlike oluşturduğu değerlendirilenlere tibbi müdahale için gerektiğinde zor kullanılacak.
AK Parti'nin TBMM Başkanlığı'na sunduğu yasa teklifiyle Türk Medeni Kanunu'nda (TMK) önemli bir değişiklik öngörüldü. Değişiklikle, tibbi müdahalelerin yapılması amacıyla akıl sağlığı, akıl zayıflığı, alkol ve uyuşturucu madde bağımlılığı, ağır tehlike arz eden bulaşıcı hastalık veya serserilik sebeplerinden biriyle toplum için tehlike oluşturan ergin kişilerden kan veya benzeri biyolojik örneklerle kıl, tükürük, tırnak gibi numuneler alınabilecek. Kişiye gerekli tibbi müdahaleler yapılabilecek ve gerektiğinde kişi, hekim ön raporu üzerine 20 gün süreyle sağlık kuruluşuna yerleştirilebilecek.
Milliyet gazetesinden Paşa Alyurt ve Bahar Atakan’ın haberinde konuyu degerlendiren Prof. Dr. Bilgehan Çetiner, bu tür bir uygulamanın ancak ve ancak hakim kararı ile mümkün olabileceğini ve burada amacın kişinin korunması olduğunu ifade ederken Avukat Mehmet Karabıyık da değişiklikle birçok kişinin kendisini bir şikayet sonucu hastanede bulabileceği uyarısında bulundu.
AK Parti milletvekillerinin imzasını taşıyan Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, Türk Medeni Kanun'da değişiklik öngörüyor. TMK kapsamında düzenleme ile akıl hastalığı ve akıl sağlığı sebebiyle kısıtlamaya, ancak resmi sağlık kurulu raporu üzerine karar verilecek. Bu raporun tanzimi için gerektiğinde koruma amacıyla özgürlüğün kısıtlanması hükümleri uygulanacak. Hakim, karar vermeden önce, kurul raporunu göz önünde tutarak kısıtlanması istenen kişiyi dinleyebilecek.
Biyolojik örnek alınabilecek
TMK'ya göre; akıl hastalığı, akıl zayıflığı, alkol veya uyusturucu madde bağımlılığı, ağır tehlike arzeden bulaşıcı hastalığı olanlar hakkında, "koruma amacıyla özgürlüğün kısıtlanması hali, ancak resmi sağlık kurulu raporu alındıktan sonra karar verilebiliyor. Vesayet makamının daha önceden bilirkişiye başvurmuş olması halinde denetim makamı bundan vazgeçebiliyor. Yeni düzenlemeye göre, koruma amacıyla özgürlüğün kısıtlanması hükümleri kapsamında resmi sağlık kurulu raporunun alınabilmesini temin amacıyla; söz konusu kişilerin vücudundan kan veya benzeri biyolojik örneklerle kıl, tükürük, tırnak gibi örnekler alınabilecek. Kişiye gerekli tibbi müdahaleler yapılabilecek ve gerektiğinde kişi, hekim ön raporu üzerine en fazla 20 gün süreyle sağlık kuruluşuna yerleştirilebilecek.
Zor kullanılabilecek
Alınan kararların icrası için gerektiğinde ilgili kişi hakkında zor kullanılabilecek ve sağlık görevlilerinden gerekli tibbi yardım alınacak. Yargılamada hakim, ilgili kişiyi dinleyecek ve gecikmeksizin kararını verecek.
Neden zorunlu hale geliyor?
Madde bağımlılığıyla mücadele kapsamında bağımlı olar kişiler, madde bağımlılığı ile mücadele merkezlerine (AMATEM vb.) bırakılıyordu. Bu merkezlerde tedavi görenler, bir süre sonra kendi istekleri ile tedaviyi yarıda bırakıyordu. Bu konuda herhangi bir yasal zorunluluk olmadığı için yetkililer müdahale edemiyordu. Bu nedenle ailelerden bu konuda çokça şikayet geldiği belirtiyor.
"Müdahale hakim kararıyla mümkün"
Haberde görüşlerine yer verilen İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Bilgehan Çetiner, müdahalenin hakim kararı ile olabileceğini söyledi. Çetiner, "Teklifin 55. maddesinde 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun Koruma Amacıyla Özgürlüğün Kısıtlanmasına ilişkin hükümleri arasında yer alan ve hakimin özgürlüğün kısıtlanmasına yönelik karar verirken tabi olacağı usul kurallarını belirleyen 436. maddesine iki yeni fikra eklenmekte. Bu yeni iki düzenleme ile resmi sağlık raporunun alınmasında kişinin gönüllü olarak vücudundan biyolojik örnekler alınmasına imkan sağlaması gerekmeksizin, gerektiğinde zor kullanılarak özgürlüğü kısıtlanacak kişinin vücuduna müdahalede bulunulabilmesine imkan tanınmakta. Önemle vurgulamak gerekir ki bu tür bir uygulama ancak ve ancak vesayet makamı hakimin kararı ile mümkün olabilecek. Ayrıca kişinin korunması amacıyla böyle bir tedbire başvurulduğu da unutulmamalı” dedi.
"Kişi bir şikayetle hastaneye yatırılır"
Avukat Mehmet Karabıyık da, düzenleme ile ilgili olarak kötü niyet uyarısında bulundu. Karabıyık, uygulamadaki bazı noktalara dikkati çekerek, “Kanun teklifi kötü niyetli insanlar tarafından kurban olarak seçilen, yani hasta olduğu düşünülen kişi için tehlikeli bir durum arz etmekte. Gerektiğinde kişi hekim ön raporu ile en fazla 20 gün sağlık kuruluşuna yerleştirilir. Cümle gereği sağlıklı bir insan basit bir psikolojik problemi nedeniyle kendisini 20 günlüğüne akıl hastanesinde ağır hastalar ile yan yana görebilir. Bu nedenle değişiklik neden yapılıyor, neye hizmet edecek, kimin işine yarayacak bu hususların iyi değerlendirilmesi gerekir. Görünen şudur bu değişiklik ile birçok kişi kendisini bir şikayet neticesi hastanede bulacaktır. Aile içi anlaşmazlıklarda birçok kişi değişiklik nedeniyle kurban olacak, isteği dışında basitçe hastaneye yatırılacak" dedi.