Akyaka Kalesi’nde sur duvarları tamamen gün yüzüne çıktı

Muğla Valiliğinin destekleri ve Ula Belediyesi’nin katkılarıyla 10 ay önce kazı çalışmalarına başlanan Akyaka Kalesi’nde sur duvarları tamamen gün yüzüne çıktı. Sur duvarlarının Doğu Roma ve Selçuklu dönemlerinde askeri garnizon olarak kullanıldığı ortaya çıktı.

Akyaka Kalesi’nde sur duvarları tamamen gün yüzüne çıktı

Gökova Körfezi’ne hakim İnişdibi Tepesi'nde kurulan yerleşimin MÖ 7’inci yüzyıldan MS 7’inci yüzyıla kadar kesintisiz iskan gördüğü, kale yapısının ise MS 11’inci yüzyılda yapıldığı ve ardından beylikler tarafından ele geçirildiği, Selçuklular ve Osmanlı döneminde de bazı bölümlerinin kullanılmaya devam edildiği yapılan kazı çalışmalarında ortaya çıktı.

Akyaka Kalesi’nde sur duvarları tamamen gün yüzüne çıktı - Resim : 1

Idyma Antik Kenti Kazı Başkanı Doç. Dr. Abdulkadir Baran, kazı çalışmalarında yaklaşık 600 metre uzunluğundaki Akyaka Kalesi sur duvarının 500 metrelik bölümünün kazısının tamamlandığını, Ortaçağ kalesi olarak kazılara başladıkları kale yapısının daha eski sur duvarları üzerine milattan sonra 11’inci yüzyılda inşa edilmiş olduğunu ve daha sonraki İslami dönemlerde de kullanılmaya devam edilmiş olduğunu belirlediklerini açıkladı.

Yapılan kazı çalışmalarında önemli bilgilere ulaştıklarını belirten Doç. Dr. Baran, kalenin hemen yanındaki arazide Hellenistik dönem sanduka mezar ve Klasik dönem kaya mezarının da açığa çıkartıldığını ifade etti. Doç. Dr. Baran, Akyaka Mahallesi'ndeki deniz, kum ve güneş turizminin yanında kültür turizminin de devreye girmesiyle bölgede turizm faaliyetlerinin 12 aya yayılmasına önemli katkılar sunacağını belirtti.

 Idyma Antik Kenti Kazı Başkanı Doç. Dr. Abdulkadir Baran, bir taraftan konservasyon çalışmaları sürerken, diğer taraftan restorasyon projelerini hazırladıklarını belirterek, “Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün izinleri ile Muğla Valimiz Sayın Orhan Tavlı’nın destekleri ve Ula Belediye Başkanı Özay Türkler’in katkıları ile 10 aydır burada kazı çalışmalarımızı yürütüyoruz.

Kazı çalışmalarında yaklaşık 600 metre uzunluğunda bir sur kazımız vardı. Kale surunun yaklaşık 500 metrelik bölümü tamamlandı ve üçte birlik bölümünün de tamiratını yapmak üzereyiz. 10 aylık süreçte İdyma Antik Kenti'nin bir mahallesi olan Akyaka’daki bu alanda önemli bilgilerimiz açığa çıktı.

Bunlardan en önemlisi bizim ilk başta Ortaçağ kalesi olarak başladığımız bu kale yapısının milattan sonra 11’inci yüzyıllarda yapılmış olduğu ve kısa bir süre sonra beylikler tarafından ele geçirildiği, daha sonra da Selçuklu döneminde kullanıldığını, 19’uncu yüzyılda yine Osmanlılar tarafından kısmen bazı bölümlerinin kullanılmış olduğunu görmüş olduk.

Akyaka Kalesi’nde sur duvarları tamamen gün yüzüne çıktı - Resim : 3

Bu Ortaçağ kalesinin, yani Doğu Roma dönemi kalenin ise milattan önce 7’inci yüzyılda başlayan ve milattan sonra 7’inci yüzyıla kadar kesintisiz olarak yerleşim gören bu İnişdibi Tepesi'nin üstüne milattan sonra 11’inci yüzyılda bir askeri garnizon olarak kurulmuş olduğunu bilimsel veriler ile ortaya koyduk. Bunun haricinde kale şapeli ve içerideki bazı mekanların kazı ve tamiratlarını yaptık.

Yaklaşık 40 dönümlük bir alanda ot ve bitki temizliği yaparak tüm çevreden bu kale yapısını görünür hale getirdik.

Akyaka Kalesi’nde sur duvarları tamamen gün yüzüne çıktı - Resim : 4

Bu çalışmalar için öncelikle Muğla Valimiz Sayın Orhan Tavlı’ya, Ula Belediye Başkanımız Özay Türkler’e teşekkür ediyorum. Bu çalışmaları Kültür Bakanlığımızın destekleri ile gerçekleştirebildik. İnşallah kesintisiz bir şekilde bu çalışmaların devamını getirmek istiyoruz. Bir taraftan konservasyon tamirat çalışmaları sürecek, bir taraftan restorasyon projelerimiz hazırlanacak.

Bunun yanında İdyma ana kentte de kamulaştırma çalışmalarımız belli bir aşamaya geldi. Orada da kazı çalışmalarımız başlayacak. Akyaka içindeki Ortaçağ dönemi yapılarla ilgili de projelerimizi başlatmak istiyoruz. Böylece deniz, kum, güneşin çok güzel yaşandığı Akyaka’da turizmi 12 aya yayacak kültür turizmini canlandırmak, kalıntıları insanların rahatlıkla gezebileceği, görebileceği ve bölgeye ekonomik katkı sağlayacak bir duruma getirmeyi amaçlıyoruz” dedi.