10 maddede; NEDEN bir kez daha ERDOĞAN?

Erdoğan karşıtlarının, AK Parti’den uzaklaşanların ya da “kafam çok karışık” deyip mırın kırın edenlerin söylediklerinin ortak paydası şu cümle:

“Çok hata yaptı”

Elhak doğru.

Peki, biz HATASIZ BİR LİDER mi arıyoruz?

Seçim ne peki?

Hatasız olanı, her işi mükemmel yapacak kişiyi seçmek mi?

Yoksa mevcut seçenekler arasındaki en iyi olanı, en az hata yapacak lideri ve partiyi, doğruları daha fazla olanı seçmek için mi?

Ona bakarsanız Kemal Kılıçdaroğlu hiç hata yapmadı, çünkü hiç seçilemedi. Neden seçilemediğini bir kenara bırakalım. Onda, siyasette görünür olduğu 15 yıllık serüvenine baktığınızda güvenilir, hata yapmayacak ve ülkeyi böldürmeden, terörden uzak tutarak, ekonomik olarak sıçratarak yöneteceğine inandığınız bir lider profili görüyor musunuz?

Tek ayak üstünde kırk yalan söyleyen bir muhalefet liderini mi, doğru bildiğini söyleyen, bin bir yüzü olmayan aksi ama müşfik, sert ama dobra birini mi tercih edersiniz?

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, belki pek çoğuna katılabileceğim hatalarını bir kenara yazdığımızda ve hizmetleriyle karşılaştırdığımızda bunun devede kulak kaldığını göreceksiniz.

ERDOĞAN’IN GELECEĞE DAİR VAATLERİNİ GERÇEKLEŞTİRİP GERÇEKLEŞTİREMEYECEĞİNİ GEÇMİŞTEKİ İCRAATLARINDAN ANLAYABİLİRİZ.

Demokrasi, barış ve huzur için attığı adımların yanısıra ülkemizin altyapısını donatmaktan, enerji bağımsızlığımızı kazanmamıza, endüstrileşmemize, katma değeri yüksek ürünler üretmemizi sağlayacak yatırımlar yapılmasına kadar yüzlerce hizmetini burada alt alta sıraladığımızda bile aradaki farkı rahatlıkla görebiliriz.

Benim için onlar zaten aşağıda sıralayacağım büyük devrimlerin bir sonucu.

ERDOĞAN DÜNDEN BUGÜNE NE YAPTI?

Şöyle bir bakalım ne yapmış Erdoğan bugünden geçmişe doğru:

1-Vesayet sistemini bitirdi.

Askeri vesayet demek daha doğru. Yaşı 30’un üzerinde olanlar bilir. Gençlere ise uzun uzun yazmama gerek yok. Türkiye’nin darbeler tarihine, 28 Şubat darbesi süreçlerine baksınlar anlayacaklardır zaten. Askeri vesayet döneminde medyanın gözü Genelkurmay Başkanı’nın ne dediğindeydi. Hangi general hangi sivil siyasetçiyi nasıl aşağıladı, azarladı ona bakılırdı. Onlar sürekli siyasete demeçleriyle ayar verir, Demokles’in kılıcı gibi darbe tehdidini siyasetin ve iktidarın tepesinde tutarlardı.

2-PKK terörünü bitirdi.

Ülke içinde faaliyet gösteren PKK’lı sayısı 80’in altına indi. Bugün girilemeyen Gabar dağında Türkiye’nin günlük petrol ihtiyacının yüzde 20’sini karşılayacak olan petrol rezervleri keşfedildi. Cudi’de yaz aylarında piknik yapılıyor. Hakkari’de üniversiteye giren çocuk sayısı geçmişe göre 30 kat arttı. Güneydoğu şehirleri ve kırlıkları, yaz şenlikleri, rock konserleri ile inliyor artık, şehitlerin analarının ağıtlarıyla değil. Mardin turizm merkezi oldu. PKK terörü ile mücadele artık sınır ötesinde ve ABD destekli bu satılmışlara devlet kurdurmamak üzerine kurulu bir mücadele yürütülmekte. MİT ve güvenlik güçleri PKK’lı teröristleri sınır ötesinde keklik gibi tek tek avlıyor, etkisiz hale getiriyor. Zaten bugün Kemal Kılıçdaroğlu’na destek veren PKK’nın Kandil’deki baronlarının en çok şikâyet ettiği ve Kılıçdaroğlu seçilirse artık bu tehlikeden kurtulacaklarına inandıkları durum bu.

3-Faili meçhul cinayetler devri sona erdi.

Artık öyle birileri hedef seçilerek “cezalandırılacak” ya da öldürülen kişinin taraftarları üzerinden ülke yeniden dizayn edilecek gibi numaralar yapılamıyor.  Ahmet Taner Kışlalı, Bahriye Üçok, Uğur Mumcu, Necip Hablemitoğlu gibi isimlere yönelik gerçekleştirilen korkunç suikastlar dönemi bitti. Güneydoğu’da evlerin önüne sabaha karşı yanaşan Beyaz Toroslar devri de. Meral Akşener’in İçişleri Bakanı olduğu dönemlerde hendek kenarlarında cesetleri bulunan Türk ya da Kürt işadamlarının yok edildiği yıllar da sona erdi, öyle değil mi Pervin Buldan, bunu en iyi sen bilirsin, sen de eşini böyle faili meçhul bir cinayette kaybettin. Hâlâ bilmiyorsan, kapalı kapılar ardında dolaylı olarak kurlaştığın Meral Akşener’e sor sana anlatsın. 

4-Erdoğan din ve inanç özgürlüğünü sağladı.

Askeri vesayet dönemlerinde, tüm yargı ve anayasal kurumlara o vesayetin izleri sinmişken Erdoğan, başörtüsü yasağını sadece öğrencilere değil, herkese kaldırdı. TSK dâhil tüm kamu kurumlarında artık başörtülü memurlar, polisler, yargı mensupları çalışabiliyor. Ülkemiz buna alıştı. 28 Şubat döneminin mağdurları çok şey kaybettiler yaşamlarından, ezildiler ama bugüne müthiş bir miras bıraktılar. Evvelden çocuklarının askeri okul mezuniyet törenlerine başörtüleri nedeniyle katılamayan annelerin başörtülü çocukları subay olabiliyorsa bu Erdoğan sayesindedir.

5-Farklı inançlardan insanların özgürlüklerine büyük katkılar sağlandı. Kiliseler onarıldı, yeni kiliseler yapıldı. Gayrimüslimlerin el konulan vakıf mallarının hepsi onlara iade edildi. Alevilerin din ve inanç özgürlüğü konusunda öyle büyük adımlar atıldı ki artık onların devlet içinde bir başkanlıkları var. Tüm ihtiyaçları oradan karşılanmakta.

6-Dillerin ve kültürlerin üzerindeki baskılar kalktı.

Kürtçeyi bırakın, Kürdüm demek yasaktı ve cezaevine girmek için bir sebepti. Çerkes adıyla dernek kurmak yasaktı. Kürtler, Çerkesler, Lazlar kendi etnik dillerinde çocuklarına isim koyamıyor, soyadı alamıyorlardı. Kendi dillerinde yayın yapamıyor, şarkı söyleyemiyorlardı. Bu yıllarca hapis yatmak için kallavi sebeplerdi. Kendi dillerini unutuyorlar ve asimile oluyorlardı. Türkiye’nin kültürel çeşitliliği hızla yok oluyordu.

Bir de şimdiye bakın. Devlet televizyonunda TRT Kürdi diye bir kanal var. İlköğretim okullarında Kürtçe, Çerkesçe(Adigece ve Abhazca), Lazca dilleri öğretiliyor talep eden öğrencilerin oluşturduğu sınıflarda. Üç üniversitemizde Kürt dili ve kültürü, Çerkes dili ve kültürü üzerine bölümler var. Bu okullar 8 yıldır faaliyette ve çoktan yüzlerce mezun verdiler bile. Tüm bu sıraladıklarım bizler için bir rüyaydı.

7-Erdoğan'ın milli teknoloji hamlesi Türkiye’yi 1.lige çıkardı

Fazla söze gerek var mı? İHA, SİHA, İnsansız muharip uçak Kızıl Elma, Milli muharip uçak, ATAK helikopterleri, Altay tankı, sürü dronlar, İHA/SİHA gemisi TCG Anadolu, lazer güdümlü füzeler, Tayfun füzesi, uzaya gönderilen uydular, İMECE, yerli elektrikli otomobil TOGG…Batarya ve çip fabrikaları…

Bunlar tesadüf değil. Aynı zamanda Azerbaycan-Ermenistan savaşının, PKK’yla mücadelenin kaderini çizen atılımlar. Neden Erdoğan’ı istemediklerinin en büyük nedenlerinin başında geliyor.

8-Erdoğan yeşil enerji ile enerji bağımsızlığımızı sağladı

Karadeniz’de bulunan 713 milyar metreküplük doğalgaz rezervi, Gabar’da bulunan petrol rezervleri, Akkuyu nükleer enerji santralı, Avrupa’nın en büyüğü, dünyada beşinci sıradaki; Yusufeli Hidroelektrik santrali, dünyanın en uzun sulama kanalları, Konya Karapınar’daki dev güneş enerjisi santralıyla iki milyon insanın elektrik ihtiyacının karşılanmaya başlanması, güneş, rüzgâr ve jeotermal enerji santralleriyle Türkiye’nin toplam elektrik üretiminin yüzde 25’inin karşılandığı noktaya ulaşmamız. Bugün toplam elektrik üretimimizin yüzde 80’ini yerli kaynaklardan karşılama noktasına ulaştık. Öyle büyük bir DEVRİM ile karşı karşıyayız ki…

9-Altyapı-üstyapı yatırımlarıyla Türkiye’yi yeni baştan donattı.

Neler mi? Başta İstanbul havalimanı ile tüm havalimanları, Avrasya, Marmaray, 15 Temmuz şehitler köprüsü, Orhangazi ve Osmangazi köprüleri, Kuzey Marmara otoyolu, 18 Mart Çanakkale köprüsü, yüzlerce baraj ve gölet, yüçzlerce tünel ve en son Avrupa’nın en uzun tüneli 14 kilometrelik Zigana tüneli, şehir hastaneleri, sağlık sisteminde devrim, eğitimde devrim, engellilere verilen hizmetler, sosyal yardımlar, okullarda kitapların bedava dağıtılması…

10-Rusya-Ukrayna savaşında izlediği uluslararası çaptaki dengeci dış politika

Bu dış politika ile dünyaya örnek oldu Erdoğan. İki ülke arasındaki tek köprü olarak tahıl koridorunu açtırıp, dünyanın bir açlık krizine sürüklenmesini önledi. Bugün Kemal Kılıçdaroğlu’nun Batı’daki patronlarının talimatlarına uyarak iktidara gelirse “YAPTIRIM UYGULAYACAĞIM” dediği Rusya ile dengeli ilişkiler sayesinde bu yıl üşümedik, turizm gelirlerimiz Ruslar sayesinde kat kat arttı. Kılıçdaroğlu’na bu ülke teslim edilirse başımıza neler geleceğinin iki önemli ipucu bile bu son söylediklerimde mevcut.

Uzar gider…

Tüm bunlar bile ERDOĞAN’I TERCİH ETMEK İÇİN TEKER TEKER NEDENLER.

Erdoğan öyle bir lider ki iktidara geldiğinden bu yana başına gelmeyen kalmadı. Askeri vesayet ve darbe tehditleri, Gezi vandalizmi, PKK’nın hendek kalkışması, 6-8 Ekim Kobani kalkışması, 17-25 Aralık FETÖ’cü yargı darbesi, 15 Temmuz FETÖ askeri darbe girişimi, Pandemi, Rusya-Ukrayna Savaşı…

Daha ne olmalıydı? Bu toplam Türkiye’ye 1 trilyon dolara maloldu.

Gerisini siz hesap edin. Almanya ve Fransa’da bu saldırılar olsaydı ayakta kalabilir miydi?

Bu yüzden, BİR KEZ DAHA ERDOĞAN!

Çünkü TÜRKİYE BİR DENEME TAHTASI değil.

Not: Bu yazıda Prof. Dr. Zeki Bayraktar’ın yazdıkları benim için fikir açıcı oldu.