17 Ağustos Marmara Depremi'nin üzerinden çeyrek asır geçti! Hayatını kaybedenler 03.02'de anıldı

Merkez üssü Kocaeli'nin Gölcük ilçesi olan 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi, Kocaeli, Sakarya, İstanbul, Düzce ve Yalova'da yıkıma neden oldu. Depremde 17 bin 480 kişi hayatını kaybetti, 43 bin 953 kişi yaralandı. Hasarın izleri yıllar içinde silinse de acısı yüreklerde hep taze kaldı. Felaketin 25'inci yıl dönümünde, depremin vurduğu şehirlerde hayatını kaybeden vatandaşlar için anma törenleri düzenlendi.

17 Ağustos Marmara Depremi'nin üzerinden çeyrek asır geçti... Depremde hayatını kaybeden vatandaşlar, felaketin 25'inci yıl dönümünde; Kocaeli, Sakarya, Yalova ve İstanbul'da düzenlenen törenlerde dualarla anıldı.

 KOCAELİ

AA'nın haberine göre; Marmara Depremi'nde hayatını kaybedenler, 17 Ağustos 1999'da yaşanan depremin merkez üssü Kocaeli'nin Gölcük ilçesinde saat 03.02'de dualarla anıldı.

Merkez üssü Gölcük olan depremde yaşamını yitirenler için Kavaklı sahilinde düzenlenen törende konuşan İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaloğlu, deprem ve diğer afetlerde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diledi.

17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nden çıkarılan derslerle toplum olarak afete karşı daha bilinçli ve dirençli, devlet olarak da daha koordine hale geldiklerini ifade eden Karaloğlu, bütüncül afet anlayışıyla Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) oluşturulduğunu kaydetti.

Karaloğlu, Marmara Depremi yaşandığında ülkede deprem yönetmeliğinin bulunmadığını dile getirerek, "Bu çok acıdır. 17 Ağustos Depremi'nden sonra deprem yönetmelikleri yayınlandı. Yenilenerek geldi. Şu anda biz yeterli görmüyoruz. Deprem yönetmeliğinde yeni ilaveler yapmak üzere çalışmaları tamamladık. İnşallah yakın zamanda Sayın Cumhurbaşkanımıza arz ederek kamuoyuyla paylaşılacak, yayınlanacak ve yeni kriterler getireceğiz. Yaptığımız binaları, konutları, iş yerlerini depreme daha dayanıklı hale getirebilmek için yeni kriterler koyacağız. Bunu 6 Şubat depreminden çıkardığımız ders olarak yeni yönetmeliğe ilave edeceğimiz, yeni uygulamalar olacak." diye konuştu.

"COĞRAFYAMIZ BİZE DEPREMİN NE KADAR ÖNEMLİ, GERÇEK, ETKİLİ OLDUĞUNU HATIRLATIYOR"

Vali İlhami Aktaş da risk azaltma projeleri ve afet müdahale programlarıyla olası bir depremi en az kayıpla atlatma çalışmalarını, ivme kazandırarak yapmaları gerektiğini aktararak, afetlerde yaşamını yitirenlere Allah'tan rahmet diledi.

AFAD Başkanı Okay Memiş de kurumların imkanları ölçüsünde Marmara Depremi'ne etkin müdahale etmeye çalıştığını belirterek, milletin otomatik bir refleksle kenetlenerek yardımlar gönderdiğini söyledi.

Bu depremden çıkarılan derslerle AFAD'ın kurulduğunu anlatan Memiş, "Anadolu'da her 10 yılda bir 7 büyüklüğünün üzerinde bir depremle sarsılıyoruz. Her 5 yılda bir 6,5 büyüklüğünde bir depremle sarsılıyoruz. Her 3 yılda bir de 6 büyüklüğünde bir depremle sarsılıyoruz. Bu depremlerin hepsi çok yıkıcı depremler. Bizim farkındalıkla ilgili de eğitimle ilgili birimlerimiz var. Aslında bu sarsıntılar bile farkındalığın üst düzeyde olması gerektiğini hatırlatıyor. Coğrafyamız bize depremin ne kadar önemli, gerçek, etkili olduğunu hatırlatıyor. Bu noktadan hareketle çalışmalarımızı yürütmemiz gerekiyor." ifadelerini kullandı.

Memiş, depremden çıkarılan dersler sonucu Türk Silahlı Kuvvetleri, jandarma, polis, itfaiyeci, madenciler ve sivil toplum kuruluşu (STK) temsilcilerini eğitmeye başladıklarını dile getirerek, şöyle konuştu:

"Nüfusumuzla orantılandığında dünyada en fazla arama kurtarma ekibine sahip ülke olacağız çok yakın bir sürede ama asıl yapmamız gereken, sağlam zemine sağlam binaları yapmak zorundayız. İyileştirme çalışmaları olarak da dünyanın en büyük afet sonrası iyileştirme operasyonu yapan Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk milleti var. 1 yıl içerisinde yaklaşık 80 bin kalıcı konut, sağlam zemine, sağlam binalar yapılarak teslim edilmiş durumda. Yıl sonunda 200 bin konutun teslimini de yapacağız. Bu operasyon başlı başına dünyanın en büyük afet sonrası iyileştirme operasyonu. Marifet mi? Evet, marifet ama asıl marifet bu depremlerde büyüklüğü ne kadar olursa olsun sağlam zemine yıkılmayan binaları yapabilmek. İnşallah onu da hep beraber devletimizle, milletimizle, merkezi idareyle, yerel yönetimlerle, STK'lerle, 85 milyonla beraber dostlarımızla işte Japonya ve diğer ülke dostlarımızla bilimin ışığında en iyisini yapmamız lazım. Bu yönde 7 gün 24 saat çalışıyoruz."

Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın da vatandaşlarla hareket ederek olası Marmara Depremi'ne hazırlandıklarını kaydetti.

Japonya'nın İstanbul Başkonsolosu Kasahara Kenichi, yaşanan afetlerde Türkiye ve Japonya'nın, birbirlerinin yardımına hemen koştuğunu ifade ederek, iki ülke arasındaki dostluk ilişkilerinin artmasını diledi.

Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer de 45 saniye süren depremin, insanların ve şehrin yaşamında ciddi değişiklikler oluşturduğunu dile getirerek, depremde hayatını kaybedenler dışında her şeyin geriye getirilebildiğini söyledi.

HAYATINI KAYBEDENLER İÇİN DUA EDİLDİ

Konuşmaların ardından kursu başarıyla tamamlayan Gölcük Arama Kurtarma Derneği (GESOTİM) kursiyerlerine sertifikaları protokol üyelerince verildi.

Marmara Depremi'nde hayatını kaybedenler için Kur'an-ı Kerim okundu ve dua edildi.

SAKARYA

Sakarya'da 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nde hayatını kaybedenler için anma programı gerçekleştirildi.

Sakarya Büyükşehir Belediyesince Demokrasi Meydanı'nda düzenlenen etkinlikte, Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından ilahi ve kasideler okundu.

Marmara Depremi'nde yaşananların izletildiği programda, Türk Kızılay tarafından katılımcılara çeşitli ikramlarda bulunuldu.

Programda konuşan Sakarya Valisi Yaşar Karadeniz, Türkiye'de yaşanan depremler nedeniyle binlerce insanın hayatını kaybedip yaralandığını söyledi.

AFAD tarafından 81 ilde uygulanan risk azaltma eylem planları çerçevesinde çalışmalar yapıldığını aktaran Karadeniz, yerel yönetimlerin de bu konuda çok önemli adımlar attığını dile getirdi.

Depremin Sakarya'ya çok şey kazandırdığını, kentte yatay yapılaşma sayesinde gökyüzünü görebildiklerini vurgulayan Karadeniz, "Bu konuda gerçekten disiplinli şekilde bu uygulanmış. Demek ki istersek biz o disiplini sağlayabiliyoruz. Yeter ki vatandaşımız buna rıza göstersin. Yeter ki yerel yönetimlerimiz üzerine düşsün, yeter ki genel yönetim kuruluşları bu konunun üzerinde dursun. Ve bunu sağladığınız sürece de biz yaşanan afetlerin felakete dönüşmesini de önlemiş oluruz." dedi.

"SAKARYA'DA DAHA FAZLASINI YAPMAK ÜZERE AZİMLİYİZ"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz da deprem günü çok ciddi sallandıklarını, adeta kıyametin koptuğunu sandığını söyledi.

"Rabbim inşallah o türden acıları bir daha yaşatmaz." diyen Yavuz, "Deprem olacak. Depremin olmamasını sağlama şansına sahip değiliz elbette ama depreme dönük çok ciddi hazırlıklar yapabiliriz." ifadesini kullandı.

Yavuz, Sakarya'da depreme hazırlık noktasında çok şeyin yapıldığını, yapılmaya da devam ettiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Ama daha fazlasını yapmaya da mecburuz. Hakikaten hepimiz belli bir gayretin içerisindeyiz. Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımızın öncülüğünde diğer belediye başkanlarımızla ve diğer ilgili arkadaşlarımızla Sakarya'da daha fazlasını yapmak üzere azimliyiz, kararlıyız ama hepimize de iş düşüyor. İnşallah en güzel şekilde de hazırlanırız ve 17 Ağustos'ta yaşadığımız o acı tabloları bir daha yaşamayız diye temenni ediyorum."

TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu (KEFEK) Başkanı ve AK Parti Sakarya Milletvekili Çiğdem Erdoğan ise AK Parti belediyeciliğinin bu şehre bıraktığı en güzel mirasın kat yasağı olduğunu vurguladı.

Kentte yüksek bina yapılmaması için ciddi bir istikrar gösterdiklerini anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Tabii Yenikent bölgesi şehre çok ciddi de bir nefes aldırdı. Yepyeni bir kent kuruldu Yenikent bölgesinde. Şimdi de arzu ediyoruz ki Adapazarı'nda, Serdivan'da, Erenler'de ve diğer bölgelerde kentsel dönüşüm noktasında hemşerilerimizle, vatandaşlarımızla el birliği içinde bu süreci çok hızlıca hemen telafi etmek istiyoruz aslında. Bakanlığımızın da ciddi desteğini alarak bu süreçte Büyükşehir Belediye Başkanımızın öncülüğünde ilçelerimizde bu çalışmayı yapacağız. O anlamda sizlerin, sivil toplum kuruluşlarımızın desteği bizler için çok önemli. Çünkü el birliğiyle yürütebileceğimiz bir süreç. Emin olun kentsel dönüşümden sonra yapılan yerler çok daha güzel oluyor."

"İNSANLARIMIZIN DAHA SAĞLIKLI ORTAMLARDA YAŞAMASI İÇİN ÇALIŞMALARIMIZI BAŞLATTIK"

Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar da bugün depreme karşı daha bilinçli ve hazırlıklı olduklarını düşündüklerini belirterek, herkesin gayretleriyle yeni, dirençli, sağlam binaların yapılmaya başlandığını söyledi.

Sakarya'da da 1999'dan bugüne kadar ciddi değişim olduğunu aktaran Alemdar, şunları paylaştı:

"Yenikent ve Serdivan bölgemiz başta olmak üzere nüfusumuzun yaklaşık 3'te birinin sağlam binalarda ve zeminlerde oturduğundan eminiz. Ama şu anda şehir merkezinde mutlaka yıkılması, dönüştürülmesi gereken binaların olduğunu da biliyoruz. İşte biz de bu binaları yeni anlayış, yeni bakış açısı ve yeni yönetmeliklere uygun şekilde dönüştürüp dirençli şehirlerimizi, güvenli konutlarımızı oluşturmak ve insanlarımızın daha sağlıklı ortamlarda yaşaması için çalışmalarımızı başlattık."

Konuşmaların ardından İl Müftüsü Mehmet Aşık tarafından depremde hayatını kaybedenler için dua edildi. Protokol üyeleri, programın ardından arama kurtarma faaliyeti yürüten kurumların stantlarını gezerek çalışmalar hakkında bilgi aldı.

YALOVA

Yalova'da, 17 Ağustos 1999'daki Marmara Depremi'nin 25. yıl dönümünde hayatını kaybedenler için anma programı düzenlendi.

Kurumlar tarafından kurulan stantların gezilmesiyle başlayan programda, 15 Temmuz Demokrasi ve Cumhuriyet Meydanı'nda toplanan kalabalık sahildeki Deprem Anıtı'na kadar "sessiz yürüyüş" gerçekleştirdi.

Vali Hülya Kaya ve il protokolünün katıldığı yürüyüş sonrası depremde çekilen fotoğrafların yer aldığı sergi gezildi, ardından programa katılanlar hayatını kaybedenlerin isimleri yazılı mermer blokların bulunduğu anıta karanfil bıraktı.

Anı defterini imzaladıktan sonra gazetecilere açıklamada bulunan Vali Kaya, depremde hayatını kaybedilenlerin acılarını ilk günkü gibi hissettiklerini ifade etti.

Anma günlerinin deprem gerçeğini hayatın bir parçası haline getirmek için önemli günler olarak gördüklerini aktaran Kaya, şöyle konuştu:

"Atacağımız her bir adımda, yapacağımız her bir planda artık deprem gerçeğini unutmadan hayatımızı planlamak, alacağımız kararları, yapacağımız işleri ona göre değerlendirmek durumundayız. Yalova'nın da bir deprem gerçeği var. Dolayısıyla biz hem valilik, belediye, tüm kamu kurum ve kuruluşları olarak her türlü tedbiri almak, riski azaltmak zorundayız. Dolayısıyla bugün yapmış olduğumuz yürüyüş, panel, anma programında bu kadar insanı bir araya getirmemizin de nedeni bu aslında. Sadece bu kamunun yapacağı yatırımlarla, alacağı tedbirlerle de halledebileceğimiz şeyler değil. Dolayısıyla ben Yalovalı hemşerilerimize de sesleniyorum, deprem gerçeğini bir şekilde eğer riski azaltacaksak beraber azaltabiliriz."

"ACIYI TEKRAR YAŞAMAMAK ADINA HEP BİRLİKTE BU YOLDA VAR MIYIZ DİYORUZ"

Afet olduktan sonra kurtarma operasyonlarıyla, göçük altında kalanları kurtararak süreci yönetemeyeceklerine vurgu yapan Vali Kaya, riski azaltmanın bu anlamda çok önemli olduğunu aktardı.

Yalova'nın sıvılaşmış zemin gerçeği ile çok ciddi riskler barındıran bölgelerinin bulunduğuna dikkati çeken Kaya, şunları kaydetti:

"Çok eski binalarımız var. Dolayısıyla bu eski bina stokunu bir an önce kentsel dönüşümle yenilememiz gerekiyor. Şunu artık istemekten vazgeçmeliyiz. 'Ben bu işten nasıl karlı çıkarım' düşüncesini bir kenara bırakıp depreme dayanıklı, sevdiklerimizi deprem olduğunda kaybetmeyeceğimiz, riski azalmış kentler yaratmamız lazım. Dolayısıyla bunu hep beraber yapacağız. Herkes taşın altına elini koymalı. Dolayısıyla işi sadece kamudan beklememeliyiz. Bunu hep beraber başarmalıyız. Bundan sonraki süreçte özellikle riskli alanlar ilan ettiğimiz bölgelerde vatandaşlarımızdan anlayış ve bize yardımcı olmalarını istiyoruz. Şu an Bağlarbaşı kentsel dönüyüm noktasında güzel bir örnek. Bunu diğer mahallelerimize de uygulamak, yaygınlaştırmak istiyoruz. Dolayısıyla 1999'daki depremde yaşadığımız bu acıyı tekrar yaşamamak adına hep birlikte bu yolda var mıyız diyoruz."

Saygı duruşunda bunulması, İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından depremde yapılan arama kurtarma çalışmalarının yer aldığı sinevizyon gösterisi izlendi.

Kur'an-ı Kerim tilavetiyle devam eden program, deprem saati olan 03.02'de duaların edilmesi ve karanfillerin bırakılmasıyla son buldu.

Önceki yıllarda anıt içerisinde deprem sonrası fotoğrafların sergilendiği 03.02 ve 45 saniye adı verilen salonların, içerisinde oluşan çatlak nedeniyle tedbir amaçlı ziyarete kapatıldığı ve serginin bu nedenle dışarıda kurulduğu belirtildi.

İSTANBUL

Marmara Bölgesi'ni 25 yıl önce vuran 7,4 büyüklüğündeki Gölcük Depremi'nde 246 kişinin yaşamını yitirdiği İstanbul'un Avcılar ilçesinde anma töreni gerçekleştirildi.

DHA'nın haberine göre; 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nin 25'inci yıl dönümü nedeniyle felaketin yaşandığı saat 03.02'de anma etkinliği düzenlendi. Belediye Havuz Meydanı'nda bir araya gelen kalabalık, Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara ile birlikte Marmara Caddesi'nde bulunan, depremde hayatını kaybedenlerin isimlerinin yer aldığı Deprem Anıtı'na kadar yürüdü. Burada yapılan saygı duruşunun ardından konuşan Başkan Çaykara, 25 yıl önce birçok kişinin yakınlarını yitirdiğini, acıların geçen süreye rağmen taze olduğunu söyledi.

"25 YIL GEÇMESİNE RAĞMEN HALA DEPREM KORKUSUYLA KARŞI KARŞIYAYIZ"

Başkan Utku Caner Çaykara, Avcılar'ın 7,4 büyüklüğündeki Marmara Depremi'nden en çok etkilenen bölgelerin başında geldiğinin altını çizerek, "Avcılar, depremden en çok etkilenmiş yerlerden biri ve maalesef üzerinden 25 yıl geçmesine rağmen yaralarını saramamış durumdadır. Depremin merkezinin Avcılar'a yakın olması sebebiyle, yıkımın da büyüklüğü bir o kadar fazla oldu. 25 yıl geçmesine rağmen hala deprem korkusuyla karşı karşıyayız. Belki de ülkemizin ve bizlerin yerel yönetimlerin en önemli gündem maddelerinden bir tanesi ise deprem konusudur. Son dönemlerde yapmış olduğumuz kentsel dönüşüm atılımıyla 2012'den bu yana 2 bin 100 binamız yenilenmiş ve 103 bin vatandaşımızın güvenli evlerde oturulması sağlanmıştır. Bu yeterli değil. Yeni dönemde de İstanbul Büyükşehir Belediyemiz ile beraber özellikle kentsel dönüşüm konusunda vatandaşlarımızın hızla yenileyebilmesi ve önündeki en büyük engel olan maliyetlerin düşürülmesi noktasında var gücümüzle çalışacağız. Bu konuyu en kısa sürede Avcılar, İstanbul ve ülkemizin gündeminden söküp atana kadar çalışmalarımıza devam edeceğiz. Elbette zaman kaybettik. Ama bundan sonra hızlı bir şekilde bu zaman kaybını tolere edecek ve depreme hazırlıklı bir şekilde vatandaşlarımızın desteğiyle beraber bu süreci dayanışma ile atlatacağız" şeklinde konuştu.

Konuşmaların ardından, Deprem Anıtı'na kırmızı karanfiller bırakıldı.

Sonraki Haber