20 milyon kişi katılmıştı! Dev araştırma tamamlandı! İş ararken önce kime başvurmak gerekiyor?

Dünyanın önemli üniversiteleriyle birlikte sosyal iş platformu LinkediIn'in ortak çalıştığı çok kapsamlı bir araştırma yapıldı. Araştırma, iş ararken ilk önce kime veya kimlere başvurulması gerektiğini ortaya koydu. Yakın arkadaşlar bu sorunun cevabı değil... Peki başvurulacak kişiler kimler? İlk önce kimin kapısını çalmalı?

Dünya üzerinde milyonlarca insan hayatını idame ettirebilmek ve istediği kariyer basamaklarını tırmanmak için kendine en uygun iş seçeneğini arıyor. Yapılan araştırmaya göre bu arayışta kişiye kim yardımcı olabilir, bunun cevabı bulundu. Dünya üzerinde 20 milyondan fazla kişinin katıldığı bu çalışma ile bilim insanları tanıdıklar ya da arkadaşlar aracılığıyla iş aramanın iyi bir sonucu olup olmadığı ortaya konmuş oldu. 

Araştırmada, 1973 yılında Amerikan sosyolog Mark Granovetter’in ortaya koyduğu bir kuramdan faydalanıldı. Granovetter, “zayıf bağların gücü” fikriyle “iki birey arasındaki bağ ne kadar güçlü olursa arkadaşlık ağları o kadar örtüşür” demişti. Daha genel bir dille bu, yakın bir arkadaşınızın büyük olasılıkla tüm arkadaşlarını tanıdığınızı, ancak daha az tanıdığınız birinin çok daha az arkadaşını tanıyor olabileceğinizi ifade ediyordu.

Bunu iş dünyası için düşünecek olursak, teoriye göre bir iş arayışı içerisindeyseniz muhtemelen yakın çevrenizdeki kişilerin size sunabileceklerini biliyor olursunuz. Fakat iş bulmak için yakın çevrenizin değil, zayıf bağlarınız, yani sadece çok az tanıdığınız kişilerden gelen fırsatlar faydalı olabilir.

LinkedIn, Harvard İşletme Okulu, Stanford Üniversitesi ve Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nden araştırmacılar, zayıf bağların iş arayışını nasıl etkilediğine dair kanıt bulmak için işe koyuldu. Araştırmada LinkedIn’in ‘Tanıyor Olabileceğin Kişiler’ algoritması kullanıldı ve algoritma, bir test aracı da oldu.

Bahsedilen algoritmayı düzenli olarak güncelleyen LinkedIn, bu kez yaptığı güncellemede güçlü bağlar (yakın arkadaşlarınız) ve zayıf bağlar (tanıdıklarınız) arasındaki ilişkiyi test etmek üzere çalışmaya başladı. Platformdaki A/B testine katılan dünya çapında 20 milyondan fazla kişi gözlemlendi. Kullanıcılar gruplara ayrıldı ve her gruba farklı yeni iletişim önerileri gösterildi. Böylelikle bazı gruplardaki kullanıcılar daha güçlü bağ oluştururken, diğer gruplardakiler daha zayıf bağlar oluşturdu.

Bir sonraki adım, her grupta toplamda kaç işe başvurulduğu ve kaç ‘iş aktarımı’ gerçekleştiği ölçüldü. İş aktarımı, aynı şirkette farklı bir iş bulmak olduğundan özellikle ilgi çekici bir alandı. Bu başlık, bireyin tanıştığı yeni bir kişi sayesinde farklı bir işe geçtiğini gösteriyordu.

- LinkedIn’in öneri motoru, bağlantı oluşumunu önemli ölçüde şekillendiriyor. Daha zayıf bağlantılar önerilen kullanıcılar, motora uyarak daha zayıf bağlantılar oluşturdu. Güçlü bağ önerilenlerde de durum paraleldi.

- 10 ortak arkadaşınızın olduğu ve nadiren etkileşimde bulunduğunuz tanıdıklardan oluşan “orta derecede zayıf bağ” grubu, iş arayan bir kişiye yeni işveren sunma konusunda daha etkin bulundu. Üstelik aradaki fark, güçlü bağa göre neredeyse iki kat daha fazlaydı.

- Zayıf bağların gücü, sektöre göre değişiklik gösteriyordu. Zayıf bağlar dijital sektörlerde iş hareketliliğini artırıyor, güçlü bağlar ise daha az dijital olan sektörlerde işe yarıyordu.
Bu üç sonuç, her ne kadar bağların gücünün sektöre bağlı olduğunu gösterse de, ortalama alındığında iş ararken önce en yakınlarınıza değil, yine bir tanışıklığınızın olduğu, fakat çok da etkileşime girmediğiniz kişilere yönelmeniz gerektiğini gösterdi.

Kaynak: Webtekno

Sonraki Haber