2028 için de umutlanmayın, basarak kirletemeyeceksiniz topraklarımızı…

Anlattı. Belki kaçıncı kezdi. Unutmak mümkün mü?

"02.00 sularında aradım. Bu onunla son görüşmemizdi. Bu son görüşmemizin halet-i ruhiyesini anlatmak çok zor. Aramızda çok duygusal bir görüşme oldu."

Ve…

- Ömer, kardeşim 20 yıla yakın birlikteliğimize dayanarak sana tarihi bir görev veriyorum; Semih Terzi darbeci bir haindir, onu karargâha girmeden öldür. Bunun sonunda şehadet olduğunu biliyorsun, hakkını helal et.

Emredersiniz, baş üstüne komutanım, hakkım helal olsun.

Karşılıklı telefonu kapattılar.

Sabaha karşı 02.16'da ÖMER HALİSDEMİR darbeci Semih Terzi'yi alnının çatından vurup öldürdü ve onunla birlikte gelen hainlerin kurşunlarıyla şehit oldu.

Konuşan emekli Korgeneral, efsanevi komutan Zekai Aksakallı. Gazeteci dostumuz Ardan Zentürk’e anlatıyor M-5 dergisi için.

Devam ediyor:

“16 Temmuz sabahı, Özel Kuvvetler Karargâhı'na ulaştığımda Ömer Halisdemir'in naaşının yanına gelerek onu alnından öptüm. 15 Temmuz 2016 saat 21.30'da başlayan mücadelemiz 16 Temmuz akşamına kadar devam etti.”

Talimatı aldı ve korkusuzca, emin adımlarla şehadete doğru yürüdü. Vatan sevgisi veriyordu kuşkusuz bu cesareti ona. Amerika’nın yetiştirdiği Fetullahçı terörist örgüt FETÖ’nün beslediği sürüngenlerle karşılaştırmayın şerefli Türk subaylarını.

Size oluyor mu bilmiyorum.

Ben Ömer Halisdemir’in aşağıdaki fotoğrafına her baktığımda kendimi tutamıyorum.

Ve bir fotoğraf daha var. Facebook sayfamda paylaşırken şunları yazmışım:

Bu yüz ifadesini ömrüm boyunca unutmayacağım. Şimdiden beynimin tüm hücrelerine yazıldı bile.
Ömer Halisdemir'in babası.
Omuz başında ise nasıl acı çektiği ve gözyaşlarını içine akıttığı her halinden belli olan ablası.
Çekmeköy'de bir okula Ömer Halisdemir'in adının verilmesi nedeniyle düzenlenen törende.

Semih Terzi denen namussuz çok önemliydi. Gebertilmesi ise darbe girişiminin sekteye uğratılmasında önemli bir kırılma noktasıydı.

Zekai Paşa şöyle anlatıyor:

“Darbe girişiminin baş aktörlerinden Semih Terzi, Ankara ve Ankara'nın stratejik noktaları başta olmak üzere, Asayiş Kolordu Komutanlığı'na, Marmaris'te Cumhurbaşkanı'na operasyon dâhil bütün kritik kara darbe operasyonlarını yönetecekti. Bunları Silopi, Irak, İskenderun, Suriye sınırından ve diğer bölgelerden getireceği özel kuvvet birlikleri ile yapacaktı. Örneğin Marmaris'te Cumhurbaşkanı'na yönelik operasyonu yöneten Havacı General Gökhan Sönmezateş, emri Semih Terzi'den aldığını itiraf etmişti. Darbe girişiminde Semih Terzi Türkiye sathında önemli rol üstlenmişti. Semih Terzi'nin etkisiz hale getirilmesi, darbe girişiminin sekteye uğratılmasında çok önemli bir kırılma yaratmış, aralarında iletişimi koparmış, büyük bir moral çöküntüsüyle birlikte darbe faaliyetleri durma noktasına gelmiştir. Bunları kendi aralarındaki telefon görüşmeleri ve mesajlardan da anlamaktayız.”

SİZE YAĞMURLU HAVADA SU YOK

FETÖ’cüler şimdi yurt dışında kendi aralarında konuşuyorlar. Aftan söz ediyorlar utanmadan. Yeni hikâyeler uyduruyorlar alçak darbe girişimine dair. Neymiş Fetullah Gülen hoca efendimizin aslında hiç haberi yokmuş biliyor musunuz bu darbe girişiminden (!) Öğrendiğinde öyle üzülmüş ki hüngür hüngür ağlamış. Hatta “Bizim çocuklar bunu nasıl yaparlar” bile demiş.

Sahi kim bu kötü ve yaramaz çocuklar?

Biz söyleyelim.

Fetullah Gülen denilen Amerika’nın gayrimeşru veled-i zinasının köpeği olan alçağın yetiştirdiği, takiye ve hile yaparak sızdıkları ordumuzda şerefli Türk subaylarının üniformalarını giyip ülkemizi ele geçirmek isteyenler.

Ülkemizi altın tepside ABD’ye ikram edeceklerdi.

O sırada Moskova’da bulunan ABD Dışişleri bakanı John Kerry’nin taraflara İTİDAL tavsiye ettikten sonra, "Türkiye'de barış, istikrar ve devamlılık olmasını umuyorum" demesini Türkiye’de hiçbir insan evladı unutmamalı.

Taraflara İTİDAL nedir ki?

Taraflar kim?

Biri meşru seçilmiş hükümet, diğeri darbeciler.

Ama darbeciler kendi askerleri olunca iş değişiyor tabii.

İşte bu halk, TSK’daki, emniyetteki, sokaktaki vatan evlatlarıyla birlikte o itidal tavsiye edilen TARAFI ezdi.

Bugün büyük çoğunluğu cezaevlerinde.

Evet, açıkça söyleyelim. Bugün Türk cezaevlerinde Amerika’nın askerleri var. Biz onlara FETÖ’cü diyoruz. Aslında cezaevinde yatmamaları, onlara yatacak başka yer bulunması gerekirdi ama Türkiye bir hukuk devleti.

Ve darbeden sonra tespit edilen bazı FETÖ’cü askerlerin gözümüzün içine bakıla bakıla NATO bünyesinde çalıştırılmalarına devam edilmesi…

NATO diyoruz ya son zamanlarda, hani Kuzey Atlantik İttifakı.

Nasıl müttefik olduklarını 15 Temmuz’un yıl dönümü nedeniyle bir kere daha hatırlamak iyi olur.

Şimdi umutlanıyorlar Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Batı ve ABD ile yakınlaşıyor diye. Afla geri dönmenin ham hayali.

Çok beklersiniz.

2028’i de beklemeyin boşuna.

Gittiğiniz yerde kalın eğer birileri gelip sizi bulmazsa tabii.

Bu ülkenin tertemiz topraklarına o leş gibi ayaklarınızı dokunduramayacaksınız.

15 TEMMUZ ŞEHİTLERİMİZİ bir kere daha hürmetle, rahmetle, saygıyla yâd ediyorum.