28 Şubat olayı nedir? 28 Şubat 1997’de ne oldu? Postmodern darbe ne demek? 28 Şubat kararları nedir?
Türk demokrasi hayatının kırılma noktalarından biri olan 28 Şubat 1997’deki Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısının üzerinden 26 yıl geçti. Postmodern darbe olarak anılan 28 Şubat sürecinin yıldönümünde tarihe düşülen notlar ve 28 Şubat’ın neden olduğu merak edilen konular arasında yer alıyor. Peki, 28 Şubat olayı nedir? 28 Şubat 1997’de ne oldu? Postmodern darbe ne demek? 28 Şubat kararları nedir? 28 Şubat sürecinde hangi hükümet görev yapıyordu? İşte detaylar…
28 Şubat 1997'de yapılan Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı kararlarıyla başlayan 28 Şubat sürecinin üzerinden 26 yıl geçti. Tarihe "post modern darbe" olarak geçen 28 Şubat süreci siyasetin yörüngesinin değiştiği, rejim tartışmalarının alevlendiği soruşturmaların başlatıldığı, siyasi yasaklarla geçen bir dönem haline geldi. Peki, 28 Şubat olayı nedir? 28 Şubat 1997’de ne oldu? Postmodern darbe ne demek? 28 Şubat kararları nedir? 28 Şubat Erbakan olayı ne? İşte 28 Şubat süreci…
28 ŞUBAT OLAYI NEDİR?
20 Ekim 1995’te yapılan seçimde sandıktan çok parçalı bir siyasi yapı çıktı. Refah Partisi yüzde 21.4 ile birinci parti olurken, ANAP 19.6, DYP yüzde 19.2, DSP yüzde 14.6 oranında oy aldı. CHP ise yüzde 10.7 ile barajı ucu ucuna geçerek Meclis’e girdi. İkincilik sıralamasında ise ilginç bir yapı ortaya çıktı. Oy sıralamasında ANAP 100 binin üzerinde küsuratlı bir oy farkıyla DYP’nin önündeydi. Ancak ANAP 132 milletvekili, DYP 135 milletvekili çıkarmıştı. Protokol sırasında ikinci parti, milletvekili sayısı fazla olduğu için DYP oldu.
Seçimden sonra ordu ve bazı çevrelerin baskısıyla Mesut Yılmaz’ın başkanlığında ANAP-DYP (Anayol) koalisyon hükümeti kuruldu. Çiller’in içinde yer almadığı hükümetin ömrü, Meclis’te aldığı güvenoyu Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilince kısa sürdü. Zaten ortaklık çatlamıştı, iptal kararı hükümeti bozmanın bahanesi oldu.
28 Şubat’a giden süreç Aralık 1995 seçimlerinde “Milli Görüş” kanadının yüzde 21 oyla sandıktan zaferle çıkmasıyla başladı. 1996 Haziran’ında Refah Partisi; en çok oy alan ikinci parti olan DYP ile koalisyon hükümeti kurarken, Milli Görüş lideri Erbakan başbakan; DYP Genel Başkanı Tansu Çiller başbakan yardımcısı olarak göreve başladı.
28 ŞUBAT ERBAKAN OLAYI NE?
Erbakan’ın Başbakanlık koltuğuna oturması, asker ve yüksek yargı olmak üzere bazı kesimlerde rahatsızlık yarattı. 28 Şubat 1997’de yapılan ve 9 saat süren MGK toplantısında alınan kararların ve ardından yaşanan gelişmeler, tarihe 28 Şubat süreci olarak geçecekti. Öncesinde 30 Ocak 1997’de, Sincan Belediyesi’nin düzenlediği Kudüs gecesi gösterisi, tansiyonun zirveye çıkmasına neden olacaktı. Dönemin RP’li Belediye Başkanı Bekir Yıldız tutuklandı. Adalet Bakanı Şevket Kazan, Yıldız’ı cezaevinde ziyaret etti. 4 Şubat 1997’de Sincan’da, tanklar geçiş yaptı. 5 Şubat’ta dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Erbakan’a uyarı mektubu gönderdi. 21 Mayıs 1997’de Yargıtay Başsavcılığı, RP’nin kapatılması davasını açtı. Genelkurmay karargâhında İkinci Başkan Çevik Bir’in koordinasyonunda, Refahyol’a karşı başlatılan psikolojik harekâta ivme kazandırıldı. Genelkurmay, 7 Haziran’da yeşil sermaye oldukları ve irticai faaliyetleri destekledikleri gerekçesiyle bazı şirketlere ambargo koydu.
Yoğun siyasi baskılar üzerine Erbakan, 18 Haziran 1997’de Başbakanlık’tan istifa etti. Dönüşümle Başbakanlık planına göre; Tansu Çiller hükümet kuracak ve Refahyol devam edecekti. Ancak, Cumhurbaşkanı Demirel, Çiller’in güvenoyunu garantileyen imza toplamış olmasına rağmen hükümet kurma görevini dönemin ANAP lideri Mesut Yılmaz’a verdi. 30 Haziran 1997’de, Mesut Yılmaz’ın başkanlığında Anasol-D Hükümeti kuruldu. Yılmaz Başbakan, Bülent Ecevit ile Hüsamettin Cindoruk Başbakan Yardımcısı oldu.
MGK kararlarından en çok tartışılan 8 yıllık kesintisiz eğitim ile ilgili yasa tasarısı, 16 Ağustos 1997'de, TBMM'de 242'ye karşı 277 oyla kabul edildi. 8 yıllık kesintisiz eğitim uygulaması, 1997-1998 eğitim-öğretim yılının açıldığı 15 Eylül'den itibaren uygulanmaya başlandı.
Bu arada, Anayasa Mahkemesi, RP'yi, 16 Ocak 1998'de "demokratik ve laik cumhuriyet ilkelerine aykırı davranarak, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü ve millet egemenliği ilkelerini çiğnediği ve irticai faaliyetlerin odağı olduğu" gerekçesiyle kapattı. Genel Başkan Necmettin Erbakan ile Şevket Kazan, Ahmet Tekdal, Şevki Yılmaz, Hasan Hüseyin Ceylan, İbrahim Halil Çelik'in milletvekillikleri düşürüldü ve 5 yıl siyaset yasağı konuldu.
Kararın, 22 Şubat 1998'de, Resmi Gazete'de yayımlanmasıyla RP'nin 14 yıl süren siyasi yaşamı sona erdi.