ABD ve İsrail’i durdurmanın yolu…

HAMAS’ın 7 Ekim’de İsrail’e gerçekleştirdiği saldırının karşılığı beklendiği üzere sert oldu. ABD ve Batı’yı da arkasına alan İsrail, ilk şaşkınlığını üzerinden attıktan hemen sonra Gazze’yi ağır bombardımana tuttu.

“Filistin’’ ve ‘’Gazze’’ deyince aklınıza öyle büyük bir toprak ya da şehir gelmesin…

Filistin, zaten yıllar içinde paramparça edildi.

Filistinliler, bir avuç kalmış bu topraklar üzerinde bile özgürce seyahat edemiyorlar. Ülke neredeyse 200 ayrı güvenlik çemberine bölünmüş durumda.

Gazze ise İstanbul’un ortalama bir ilçesi kadar. Ancak buna rağmen, 2,5 milyon insan bu küçücük coğrafyaya sıkıştırılmış durumda. ABD ve İsrail, şimdi bunu da çok görüyor ve 2,5 milyon Gazzeliyi yerinden yurdundan edip Mısır çöllerinde yaşamaya mahkûm ediyor.

Fotoğraf: Mahmud Hams/AFP/GETTY IMAGES - 9 Ekim 2020, Susi Camii, Gazze

ZULÜM… ZULÜM... ZULÜM…

Bu yazıyı yazmak için bilgisayar başına oturduğumda da ABD ve İsrail’in zulmü sürüyordu. Ajanslara düşen haberlere göre İsrail cumartesi günü 30 Filistinliyi daha katletti. Böylece ÖLDÜRÜLENLERİN sayısı 4 binin üzerine çıktı.

Peki ne olacak?

Bu zulüm böyle sürgit devam mı edecek?

Acı olan şu ki şu an için İsrail ve ABD’yi durdurabilecek bir güç yok!

Birleşmiş Milletler, bildiri ve rapor yayımlamaktan başka bir şey yapmıyor.

Arap Birliği ABD’ye karşı açık bir tavır alamıyor.

Rusya, Ukrayna’da kendi derdiyle meşgul olduğu için gelişmeleri uzaktan izliyor.

Çin, bölgeye yavaş yavaş giriyordu ki; HAMAS’ın saldırısı bunun da önünü kesti.

Mısır’ın ise eski ağırlığı ve gücü yok.

İran deseniz; HAMAS’a destek veriyor ama Filistin’e doğrudan müdahil olabilecek bir pozisyonda değil.

Türkiye ise daha çok ‘’denge politikası’’ izleyerek hem iç kamuoyunu rahatlatıyor hem de -haklı olarak- ateş çemberinin içine girmemeye özen gösteriyor.

Dolayısıyla; yukarıda kısaca özetlemeye çalıştığım bu tablo aslında ABD ve İsrail’e karşı hiçbir şey yapılamadığı anlamına geliyor.

Ancak bir yol bulunmalı ya da bir yol açılmalı…

AMBARGO ŞART!

Bu bağlamda İsrail’e karşı ekonomik, askerî ve siyasî ambargo – ilişkileri askıya alma ve benzeri yöntemler devreye sokulmalıdır.

Kuşkusuz her ülkenin yapabileceği bir şey vardır. Halklar, kendi devletlerini bu yaptırımlar için zorlamalı ve hükümetler üzerinde siyasî baskı kurmalıdır.

Filistin’de katliam yapan İsrail’in büyükelçi ve konsoloslarının sınır dışı edilmesi,

Varsa İsrail’in kullandığı askeri üslerin kapatılması,

İsrail’in NATO’daki mekanizmalardan çıkarılması,

Ticari ilişkilerin askıya alınması ve benzeri daha birçok yaptırım bu katliamı durdurmak için bir formül olabilir.

Bunların hiçbiri yapılmadığı takdirde İsrail ve ABD’nin Gazze’yi haritadan sileceği aşikârdır.