Bakan Bozdağ: 79 yıl uygulanan utancı, ayıbı kaldırdık

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, ''Çocuk hakları diyenler, kadın hakları diyenler, AK Parti’yi bu konuda eleştirenler dönüp de AK Parti gelene kadar 79 yıl bu ülkede uygulanan bu utanca, bu ayıba baksınlar.'' dedi.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, AK Parti İnsan Hakları Başkanlığı'nca Ankara'da düzenlenen değerlendirme toplantısında konuştu.

AK Parti hükümetleri öncesinde kadınların çalışma, eğitim ve öğretim hayatında büyük sorunlar yaşadığını vurgulayan Bakan Bozdağ, "Türkiye bir hukuk devletidir. Anayasamız çok açık. Herkes kanun önünde eşittir. Kimseye ayrımcılık ve imtiyaz tanınamaz. Hiçbir kimse eğitim ve öğretim hakkından yoksun bırakılamaz diye hüküm olmasına rağmen Türkiye'de başörtülü kadınlarımız hem ortaöğretimde, hem de yükseköğretimde Anayasanın açık hükmüne rağmen Anayasa Mahkemesi, İdare Mahkemesi, Danıştay kararlarıyla ve idare tarafından bizzat haksız ve hukuka aykırı bir şekilde yıllarca zulüm uygulandı. İşte İnsan Hakları Başkanımız bu zulme uğrayan mazlumlardan birisi. Hamdolsun şimdi vekil ve şimdi Türkiye'de siyaset yapıyor. 2008 yılında bu haksızlığa son vermek için MHP ile beraber Anayasa'nın 10 ve 42. maddelerinde değişiklik yaptık. Anayasa Mahkemesi'ne konu götürüldü. CHP götürdü. Anayasa Mahkemesi 10. ve 42. maddelerde yaptığımız değişikliği yok hükmünde saydı ve AK Parti'ye de 14 Mart 2008 tarihinde kapatma davası açtı. Biz bu meseleyi ne zaman açtık? 2013 yılında açtık. Hani bazıları diyor ya 'Bunları herkes yapabilir'. Daha dün biz bu konuda adım attık diye Anayasa Mahkemesi'ne aleyhine kapatma davası açılmış bir partiyiz. Türkiye, buraya kolay gelmedi. Bugün hamdolsun ortaöğretimde, yükseköğretimde böyle bir ayrımcılık var mı? Yok" diye konuştu.

'AK Parti, ayrımcılığa, eşitsizliğe, haksızlığa, zulme son verdi'' 

AK Parti’nin ayrımcılığa, eşitsizliğe, haksızlığa, zulme son verdiğini vurgulayan Bakan Bozdağ, aynı özveriyle çalışma hayatındaki soruların da üstesinden gelindiğini kaydetti. Bakan Bozdağ,

"Herkes her vatandaş kamu hizmetlerine girme hakkına sahiptir. 'Kamu hizmetlerine girmede de görevin gerektirdiği niteliklerden başka bir nitelik aranmaz' der Anayasa. Ben sorarım, Türkiye'de kamu hizmetlerinde herhangi bir Anayasa maddesinde ya da kanunda başı örtülü olmama ya da başı açık olma şartı var mıdır? Yoktur. Ama yıllar yılı bu ülkede başı örtülü kadınları kamu hizmetine girme hakkı da, kamu hizmetlerinde çalışma hakkı da Anayasanın bu açık hükümlerine rağmen yasalarda da hiçbir engel olmamasına rağmen mahkeme kararlarıyla ve idarenin tasarruflarıyla uygulandı. Kaldırdık elhamdülillah. Böyle bir haksızlık var mı bugün? Kadınlarımız arasında başı açık, başı örtülü ayrımı kaldı mı? Kamu hizmetine girmede, kamu hizmetinde çalışmada bir haksızlık var mı? Bugün her görevde kamu hizmetinde hem başı açık kadınlarımız, hem de başı örtülü kadınlarımız çalışmaktadır. Bu büyük bir başka reform, başka devrimdir. Biz sadece yasaları değiştirmedik. Adımları atmadık. Korkuları da yendik bu açıdan. Kadınlarımızın başı açık, başı örtülü hepsinin eşit siyaset yapma hakkını hayata geçiren seçilme hakkını tam anlamıyla hayata geçiren ve bu anlamda büyük bir insan hakları reformuna imza atan iktidar AK Parti iktidarı, lider Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dır" dedi.

'Çocuk haklarını, anayasa maddesi haline getirdik'

AK Parti hükümetleri döneminde atılan en büyük adımlardan birinin de çocuk hakları alanında olduğunu vurgulayan Bakan Bozdağ, "Büyük bir reformun altına burada imza attık ve ilk defa Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda çocuk haklarını Anayasa Maddesi haline getirdik. Hepimizin çocukları var, gençlerimiz var. Ama çocukların haklarına dair Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda bir düzenleme yoktu. İlk defa çocuk haklarını anayasaya koyan çocuğun üstün yararı için devlete ve kamuya görev yükleyen büyük bir reformu yine biz hayata geçirdik" ifadelerini kullandı.

'Lafta değil icraat ve yasalarda hayata geçirdi' 

Ceza Kanunu’nda da düzenlemeler yapıldığını aktaran Bakan Bozdağ, "Türk Ceza Kanunu'nda ve diğer hukuk mevzuatımız içerisinde kadınlarımızı kendi içinde ayıran kadın, karı, kız, bakire ve benzeri incitici pek çok kavram vardı. Bir bir bunları Türk hukukundan ayıkladık. Kadına sadece kadın diyen bir anlayışı biz sadece lafta değil icraatta ve yasalarda hayata geçirdik. Son bir örnek vereceğim. Tecavüze uğrayan bir kadının pisokolojik durumu bozulmuş mu, bozulmamış mı? Veya bir çocuğun, hiç fark etmez cinsel istismara uğramış birinin, bir de onun için rapor isteniyordu. Ya şimdi akıl alıyor mu? Cinsel saldırıya uğramış bir çocuk bir kadın psikolojisi bozulmaz mı? Dengesi bozulmaz mı? Bir de bunun için rapor isteniyor. Eğer bozulmamış derse ceza ona göre farklı tayin ediliyor. İnsan onuruyla bağdaşmayan bu ayıptan da elhamdülillah biz kurtardık. Bambaşka bir noktaya geldik. Onun için bu noktalarda Türkiye’de en büyük reformlara imza atan tek hükümet var emin olun Atatürk’ten sonra AK Parti hükümetidir. Tek lider var, Atatürk’ten sonra Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır" diye konuştu. 

'Darbecilerin hepsini yargı huzuruna çıkardık' 

Yapılan bir diğer değişikliklerle 12 Eylül 1980 darbecilerinin yargılanmasının önünün açıldığını belirten Bakan Bozdağ, "Düşünün bir Türkiye ki orada darbe yapanlar yargılanamıyor, Anayasa'da engel var. Kaldırdık, sonra 28 Şubat olmuş onların darbe yapanların yargılanmasına hiçbir engel yok ama bunları yargılamasının önünü açacak bir Meclis iradesi, bir siyasi irade, bir cesaret yok. Tayyip Erdoğan yok çünkü. Ne oldu? 28 Şubat'ı yapanlar yargının önünde hesap verdiler. Türkiye'de her darbe bir geri darbenin sayımı oldu adeta. Darbeleri önlemek için tek bir tedbir alınmadı. İşte biz Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Askeri İç Hizmet Kanunu'nun  35. Maddesi var. Her darbede darbecilerin gerekçe gösterdiği maddedir. Onu değiştirdik ve darbecilerin hepsini yargı huzuruna çıkarttık” dedi. 

“79 yıl uygulanan utancı, ayıbı kaldırdık”

Adalet Bakanı Bozdağ yapılan bir diğer önemli düzenleme hakkında da şunları söyledi:
“Eski Türk Ceza Kanunu’nda 2005’e kadar uygulanan düzenlemede ‘Eğer bir kimse kendinin, eşinin, ailesinin namusunu korumak için’ diyor kanun veledi zina olan bir çocuğu doğumundan 3 gün içinde ya da nüfusa tescilinden önce öldürürse ceza 5 yıldan başlayan küçücük bir ceza. Zaten alt sınırdan veriyor. O dönemde bir bölü ikisini infaz ediliyor.

Yani bunun yüzde 40’ını yatıyor neredeyse. Ne yapıyor? Cezasız bırakıyor. Şimdi bir kanun düşünün. Diyor ki vatandaşlarına, masum bir çocuğu veledi zina olarak nitelendiriyor. Gayri meşru bir ilişkiden doğan bir çocuğun bir günahı var mı? Masum tertemiz ama kanun ‘veledi zina’ diyor. ‘Namusunu kurtarmak saikiyle bu veledi zinayı öldürebilirsin’ diyor.

Düşük ceza almak istiyorsan da doğumdan sonra 3 gün içinde ya öldür ya da nüfusa tescilden önce öldür. Adeta masum bir çocuğu öldürmenin yolunu gösteriyor. Çocuk hakları diyenler, kadın hakları diyenler, AK Parti’yi bu konuda eleştirenler dönüp de AK Parti gelene kadar 79 yıl bu ülkede uygulanan bu utanca, bu ayıba baksınlar.

Biz bunu kaldırdık. Şimdi böyle bir çocuğa ceza kanunu veledi zina demiyor. Masum, böyle birini öldüren genç birini öldüren, yaşlı birini öldüren hiç fark etmez öldüren gibi eğer ailedense ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alıyor. Bu büyük bir reform değil mi? Zihniyet değişimi değil mi? Büyük adım ama çoğu kimsenin bundan haberi de yok”

Sonraki Haber