Adalet Bakanı'ndan tv100'e özel açıklama: Surlardaki vahşet ve Beyoğlu'ndaki tacizde bilinmeyenleri anlattı

tv100'de Kübra Par ile Ana Haber'de Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un özel açıklamaları paylaşıldı. Bakan Tunç, Kübra Par'a Türkiye'de son günlerde tartışılan "cezasızlık" algısından şiddetin yaygınlaşmasına ve cezaevlerinin durumuna kadar pek çok konuda önemli açıklamlar yaptı. Tunç ayrıca Beyoğlu'ndaki taciz olayı ve Semih Çelik'in iki genç kızı öldürdükten sonra intihar etmesiyle ilgili bilinmeyenleri açıkladı.

This browser does not support the video element.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, tv100 Ana Haber Sunucusu Kübra Par'a önemli açıklamalarda bulundu.

Par, tv100 Ana Haber'de Bakan Tunç ile gerçekleştirdiği görüşmeyi aktardı.

İşte Bakan Tunç'un açıklamaları;

ADALET BAKANI YILMAZ TUNÇ: AVRUPA’DA EN YÜKSEK CEZAYI VEREN ÜLKEYİZ

Toplumdaki cezasızlık algısı ile ilgili tartışmalara Bakan Tunç “Mevcut Ceza ve İnfaz Kanunu gereğince iki yıl ve altı ceza alanlar sadece girdi çıktı yapmak suretiyle cezaevinde kalmıyor. İki yılın altında ceza alanların da bu sürelerinin bir kısmının ceza evinde infazının sağlanması gerektiğini düşünüyorum.

Bu konuda Ceza İnfaz Kanunu ve Denetimli Serbestlik ile ilgili bir dizi düzenlemeyi Meclis’imize gönderdik. Ayrıca yeni Yargı Paketi’nde de buna yer vereceğiz.

Ceza Muhakemesi Kanununa göre hapis cezasının üst sınırı iki yıldan fazla olmayan suçlarda tutuklama kararı verilemiyor. Tutuklama yasağı durumu söz konusu.

Dolayısıyla iki yılın altındaki cezalarla ilgili yapılan yargılamalarda mahkemeler tutuksuz olarak yargılamayı yürütüyorlar.

Ancak kamuoyuna yansıyan bazı olaylarda infial oluştuğunu görmekteyiz. Bu tür olaylarda tutuklama tedbirine başvurulabilecek düzenlemeleri de hayata geçireceğiz.” dedi.

SUÇ KAYDI VE MÜKERRER SUÇ İŞLENMESİ

Bakan Tunç “Şeyda Yılmaz’ı öldüren katlin bu kadar suçu varken nasıl dışarda olabiliyor?” sorusuna ise şöyle yanıt verdi:

“Öncelikle şunu belirtelim ki suç kaydı ile sabıka kaydı karıştırılıyor. Suç kaydı; Genel Bilgi Toplama (GBT) kaydı olarak bilinen kayıtlardır. Bu İçişleri Bakanlığı tarafından tutulan istihbari ve genel bilgi toplamayı da içeren kayıttır. Sabıka kaydı ise kesinleşmiş mahkeme kararlarının tutulduğu Adalet Bakanlığı’na ait bir sistemdir.

Sayın Cumhurbaşkanımız da Meclis Grubu’nda açıkladığı gibi bizim bu konuyla alakalı çalışmalarımız var. Şüpheli veya sanığın davranışlarının aynı veya daha ağır bir suçu yeninden işleme hususunda kuvvetli şüphe oluşturması, şüpheli veya sanığın kasıtlı olarak mükerrir olarak suç işlemesi gibi hususların, tutuklama tedbirinde göz önünde bulundurulması üzerinde çalışıyoruz. Birden fazla suç işleyen ve toplum huzurunu bozan bu kişilerin hakkında daha hızlı tedbirlerin alınmasını sağlayacağız.”

HAKİM CEZAEVİ DOLULUĞUNA BAKMAZ

Bakan Tunç “Cezaevleri aşırı dolu olduğu için adi suçlular serbest bırakılıyor. Özellikle pandemi sonrası pek çok suçlu serbest bırakıldı” iddialarını kesin bir dille yalanladı ve şunları kaydetti:

“Cezaevleri dolduğu için serbest bırakılıyor” ifadesi kesinlikle doğru değil. Hakim ve savcılarımız önüne gelen dosyalarda mevcut yasalara göre gerekli kararları alıyor ve tedbire hükmediyor. Hakim ve savcılar yargılama aşamasında cezaevlerindeki duruma göre karar vermeleri söz konusu dahi olamaz. Zaten cezaevindeki durumu da bilmezler. Bunlar gerçekle bağdaşmayan yersiz iddialardır.

Pandemi döneminde cezaevlerindeki salgın tehlikesi nedeniyle denetimli serbestlik süreleri uzatılmıştı.

Toplumda cezasızlık algısına sebebiyet veren kişiye yönelik yaralama, tehdit gibi suçlar yönünden Türk Ceza Kanunu’nda yer alan iyi hal indirimini (takdiri indirim) ve denetimli serbestlik uygulamasını gözden geçirerek yeni düzenlemeler yapacağız. Oransal olarak denetimli serbestlikten faydalanılması gibi seçenekler üzerinde çalıştık” 

BEYOĞLU’NDA TACİZE UĞRAYAN KADIN

Bakan Tunç Beyoğlu’nda bir kadını taciz eden iki adamın olay sosyal medyada yayılmadan önce ilk etapta serbest bırakılmasıyla ilgili olarak:

Beyoğlu’nda sokakta yürüyen kadını taciz eden kişilerle ilgili şikayet olmadığı için zanlılar serbest kaldılar. Ancak Savcılık 10 gün sonra o görüntülerden haberdar olunca dosya tekrar ele alındı ve derhal tutuklama gerçekleşti” dedi.

FATİH’TE İKİ GENÇ KIZIN KAFASININ KESİLMESİ

Fatih’te iki kızımızın katledilmesi olayıyla ilgili olarak;

Bu kızlarımızdan İkbal daha önce evinden kaçtıktan sonra ailenin polise haber vermesi üzerine aynı gün bulunarak ailesine teslim edilmiş.

İki kızımızı katleden cani de geçen sene intihara kalkmış, kendini yaralamış. O yaralamadan dolayı Bakırköy’de tedavi görmüş. Herhangi bir şikayet söz konusu olmamış.

AVRUPA’DA EN YÜKSEK CEZAYI VEREN ÜLKEYİZ

Avrupa ülkeleri ile karşılaştığımızda bütün suçlara en yüksek cezayı veren ülkeyiz. Yani cezaların azlığı gündeme geliyor ama diğer ülkelerde daha az ceza var.

Uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanılması, imal ve ticareti suçları bakımından birçok ülke cezalandırma politikası tercih etmezken, biz bu suçlarda cezalarının sınırları yükselttik. Bu suçlarla etkin bir şekilde mücadele ediyoruz.

Ayrıca cezaevlerindeki hükümlü ve tutuklu sayısı şu an itibariyle 365 bin kişidir. Bu sayıya baktığımızda suç işleyenler tutuklanmıyor veya suçlarla yeterince mücadele edilmiyor söyleminin de doğru olmadığı görülebilir.

REHABİLİTASYON ŞART

Kübra Par, Bakan Tunç’a son dönemde adını sıkça duyduğumuz Daltonlar, Barış Boyun çetesi gibi örgütlere dönük operasyonları da sordu.

“Suç ve suçluyla mücadele içinde birçok faktörü barındıran aşamadan oluşuyor. Öncelikle suç işlenmeden önce etkin bir mücadele gerekiyor. Suç işlenmesinin sonuçları görüldüğünde suç işlemekten insanların kendisini alıkoyması gerekiyor.

Suçun önlenmesi ve suçlu ile mücadele bakımından tek yetkili Adalet Bakanlığı olmadığı gibi, yargı erkini temsil eden Cumhuriyet savcılarını ve mahkemeleri, asayişi korumakla tek başlarına yükümlü tutmak mümkün değildir.

Burada; suçu etkileyen faktörler ile suçu işlemeyi oluşturan unsurların önüne geçmekle yükümlü olan diğer bakanlıklarımızla koordinasyon içinde bu mücadeleyi sürdürüyoruz.

Gerek adli suçlarla gerek örgütlü suçlarla mücadelemiz sürüyor.

Aynı zamanda suça eğilimli olan hastalıklı kişilerin tedavi süreçleriyle de ilgili olarak diğer Bakanlıklarla ortak çalışmalar yapıyoruz. Uyuşturucu bağımlılarıyla ilgili bunların tedavi edilerek rehabilitelerinin sağlanması amacıyla kurulan adli hastanelerin sayısını artıracağız” dedi.

Tunç, cezaevine girenlerin içeride olduğu dönemde yeni suçlar öğrendiğine dair iddialar ile ilgili olarak; “Cezaevlerinde mahkumların cezalarını çekerken ıslahını sağlamanın yanında onların eğitimleri, çalışıp bir meslek edinmelerini sağlamak için çok yönlü çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Cezaevine girdikten sonra okuma yazma öğrenen, eğitime başlayan ve eğitim hayatları devam eden 65 bine yakın mahkum var. Ayrıca Bakanlığımızın Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İş Yurtları Kurumu tarafından 369 cezaevinde 1700’den fazla atölyede hükümlüler çalıştırılarak onların rehabilitesinin sağlanması yanında, çalışmaları karşılığında maddi bir destek verilmekte ve üretilen ürünlerin satışıyla da ülke ekonomisine ciddi bir katma değer sağlanmaktadır.” ifadelerini kullandı.

Sonraki Haber