Adam yine kazandığında Kılıçdaroğlu CHP’yi kime bırakacak?

CHP’nin 14. katında son zamanlarda en çok konuşulan konu bu.

Sadece Yedili Masa mahfilleri değil, daha çok CHP’liler Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçimi kazanma ihtimalini sevdiler malum.

Bir taşla iki kuş vurulmuş olacaktı. Kılıçdaroğlu verdiği söz gereğince Cumhurbaşkanı seçilirse CHP Genel Başkanlığını bırakacaktı ama görünen o ki sözünde durmayacak. Bu da CHP’de genel başkanlık ve yönetim sırasını bekleyen kesimleri hayli rahatsız etmiş durumda.

Tabii bu arada hava döndü.

Rüzgâr Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan yana esmeye başladı ve öyle görünüyor ki 14 Mayıs’ta da seçim ipini yine o göğüsleyecek. Batı’dan verilen metan gazıyla şişirilen Kılıçdaroğlu’nun balonu çabuk patladı. Karadeniz’den esen Poyraz, Filyos’tan itibaren DOĞAL GAZ ile tüm Türkiye’yi kaplayıp küresel gazı silip süpürdü.

Dolayısıyla CHP Genel Merkezi’nde şu anda en çok Kemal Kılıçdaroğlu’nun kazanması değil, giderek güçlenen kaybetme ihtimali tartışılmaya başlandı.

Acaba Kemal Bey kaybettiğinde yeniden CHP Genel Merkezi’ndeki makam odasına geçip, Amerika’da hamburgecide öğrendiği İngilizceyle “Go on guys” der mi?

Kafalara takılan soru bu.

Şu sıralarda kendini bir hayli kenara çekmiş ama CHP içinde olan biteni yakından bilen çok eski bir CHP’li dostumdan aldığım teyit edilmemiş istihbarata göre Kemal Bey Cumhurbaşkanlığı seçimini kaybettiği gün CHP Genel Başkanlığını bıraktığını açıklayacak ve CHP’yi kurultaya götürecek.

Burada bir soru daha var:

Kılıçdaroğlu birini işaret edecek ve öne çıkaracak mı yoksa olayı partinin kendi iç dinamiğine mi bırakacak?

İstihbarat kaynağım bana “birini” işaret edeceğini söyledi ama kendisinin de bu isim konusunda net bir fikre sahip olmadığını söyledi. Sebebi de şu:

Kemal Kılıçdaroğlu’nu kaset kumpasıyla o koltuğa oturtanlar, ondan sonraki başkanın da kendi kontrollerindeki bir isim olmasını tercih ediyorlar.

Peki ama kim? Medyada pek çok isim geçiyor CHP Genel Başkanlığı adaylığı için.

Ekrem İmamoğlu, Oğuz Kaan Salıcı, Özgür Özel, Selin Sayek Böke…

Bu isimlerden hangisini Kemal Bey “işaret” eder?

Biliniyor ki o makamı Ekrem İmamoğlu’na bırakmayacak bir tayfa var orada. O direnişi kırabilir mi? Özgür Özel karanlık biri olarak küresel merkeze yakın görünebilir ama hafif. Oğuz Kaan Salıcı makamı dolduracak, belagati de façası da düzgün bir isim. Selin Sayek Böke ise uluslararası finans piyasaları tarafından satın alınacak lider adayı gibi görünüyor ama siyaset yönü zayıf. Bu arada Muharrem İnce 14 Mayıs’ın ardından partiye döner ve başkanlığa yazılır mı? Tekkeyi bekleyen ekip buna izin verir mi?

Kısaca tüm bunlar CHP Genel Merkezi’nin konuştuğu mevzular.

Her şeyi seçim sonrasında görüp yaşayacağız.

Şarkıdaki gibi:

“Hayat devam ediyor ve biz içinden geçip gidiyoruz.”

KARAKIŞ ZEBANİLERİNİN YALANCI BAHAR VAATLERİ 

Karda kapanan yolları gördük.

Bitmeyen metroları.

Yolda kalan ve alev alıp tutuşan İETT otobüslerini.

Eser ve yatırım görmedik.

Kapatılan tünelleri ve arıtma tesislerini, bu kepazelikler yapılırken alkışlayan yaprakları gördük.

Bir de utanmadan sıkılmadan yüzleri kızarmadan “Yeni baharlar gelecek” diyorlar.

Bir yaralı parmağın üzerine merhem olamamış basiretsizler, kifayetsizler ve beceriksizlerin başkan olduğu üç büyük şehrimizde yalan dolanın çirkin yüzü kol gezdi.

Hâlâ utanmadan kentsel dönüşümü ağızlarına alıyorlar.

Hani 100 bin yeni bina yapacaktın İstanbul’a?

Koskoca kadim şehrimizin canına okudu, şimdi meydanlarda twerk yapıp Kılıçdaroğlu’na oy istiyor utanmadan.

Yalan Rüzgârı’nın JR’ı.

Ne demişti seçilmeden önce?

“Sizden sadece bir şey istiyorum. İstanbul'u teslim edin, kentsel dönüşüm nasıl olur bütün Türkiye'ye bütün dünyaya gösterelim.”

Hani 100 bin konut sözü vermişti ya dönüştürmek için.

Dördüncü yılın sonunda kentsel dönüşüm sağlayabildiği konut sayısı yalnızca bin 396 oldu.

İBB'nin 2021'de depreme ayrılan bütçeyi altı kat, 2023 bütçesinde ise dört kat küçülttü.

2022 bütçesinde sosyal konuta 12 milyon, kentsel dönüşüme 492 milyon, reklam organizasyon ve şov için ise 849 milyon bütçe ayırdı.

İBB 2023 bütçesinde bulunan gizlenmiş reklam parası ise 1 milyar 822 milyon lira.

Şimdi oy istediği adayı Kemal Kılıçdaroğlu nasıl geçen gün Adıyaman’ın Samsat ilçesinde 2017 yılında yaşanan depremin ardından hiçbir konut yapılmadığı yalanını attı ortaya. Murat Kurum, Samsat ilçesinde yenilenmiş o yüzlerce konutun ve Samsatlıların konuşmalarının görüntülerini yayınladı. Utandı mı? Hayır.

Yüzü kızardı mı? Hayır.

2018 yılında da aynını yaptı. Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen Kirazlıtepe bölgesinde kentsel dönüşüm için start verdiğinde, “Gecekondu sahiplerini oradan gönderip size burada yer yok diyorlar. Oralar boğaz manzaralı güzel yerler. Onlara biz sahip çıktık, çıkacağız” dedi ve CHP yüzlerce dava açtı engellemek için. Yıllarca geciktirdiler ama Hilmi Türkmen 2018 riskli konutu dönüştürüp tüm hak sahiplerine teslim etti.

Utandılar mı? Hayır.

Yüzleri kızardı mı? Hayır.

Şimdi gerçek kentsel dönüşüm devlet eliyle yapılacak İstanbul’da. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanı Murat Kurum açıkladı.

İlk yıl yerinde 200 bin, rezervde 100 bin konutun dönüştürülmesi, beş yıl içerisinde yaklaşık 1 milyon bağımsız bölümün dönüştürülmesi hedefleniyor.

Başvurular 26 Nisan – 29 Mayıs tarihleri arasında yapılacak.

Soruyorum KİM YAPAR? 

KALKINMA AJANSLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İŞÇİLERİNİ MAĞDUR ETMEYİ BIRAKSIN

Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na bağlı bir kuruluş.

Orta vadeli ve yıllık programlarla çeşitli bölgelerde gelişme programlarına katkı sağlamak, bölgesel gelişme politikaları kapsamında kentleşme, kırsal kalkınma, yatırım ortamının iyileştirilmesi ve bölgesel nitelikli işletme politikaları konularında çalışmalar yapmak gibi amaçları var.

Genel Müdürü Barış Yeniçeri.

Kuruma bağlı çeşitli şehirlerde Kalkınma Ajansı şubeleri var. Toplamda Türkiye çapında binden fazla çalışanı olduğu belirtiliyor. Çalışanlarının tamamı sözleşmeli işçi. Ve bu çalışanların da yine tamamına yakını KOOP-İŞ sendikası üyesi.

Kalkınma Ajansları da işveren sendikası olarak YEREL-SEN üyesi bu arada.

YEREL-SEN ile işçi sendikası KOOP-İŞ arasında yapılan sözleşme görüşmelerinde işveren tarafından tuhaf bir teklif gelmiş ve işçilerin çıplak ücretlerinde devlet memurlarına verilen zam oranının yüzde 8-10 altında zam önerilmiş. Yani EKSİ ENFLASYON uygulamasına gidilmiş. Son olarak sözleşmeleri sona erip, yeniden sözleşme imzalanacak olan ve deprem bölgesinde faaliyet gösteren Fırat Kalkınma Ajansı, Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı, İpekyolu Kalkınma Ajansı ve Karacadağ Kalkınma Ajanslarına yüzde 11 ve yüzde 12 oranında EKSİ enflasyon uygulanması YEREL-SEN tarafından teklif edilmiş.

KOOP-İŞ bir açıklama yayınlayarak şöyle diyor:

“Ülkemizdeki koşullar belliyken, hali hazırda deprem psikolojinden çıkamayan, yakınlarını ve evini kaybeden ya da ağır hasar almış zor şartlar altında çalışan kalkınma ajansları çalışanlarına bu enflasyon uygulamasının nasıl bir açıklaması vardır anlayabilmek mümkün değil.”

Hakikaten mümkün değil.

Amaçları ne acaba? Diğer Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na mı çalışıyorlar?

Hayır, "öyle değil” deseler bile boş çünkü sonuçta yol oraya çıkıyor.