Yaşadıkları evler, kaldıkları oda tek tek yandı
Bu ailenin kaldığı 3 ev ve oda yandı, şimdi de elbiseleri alev alıyor! Hiç kimsenin açıklayamadığı bu durum yüzünden aile ölmekten korkuyor. İşte Gümüştaş ailesinin yaşadığı büyük dram...
Gümüştaş ailesi Afyonkarahisar'ın 3 bin 200 nüfuslu Beyyazı beldesinde yaşıyor. Fehmi Gümüştaş (51) eşi, oğlu, gelini ve 4 torunuyla birlikte yaşıyor. Ailenin yaşadığı evde 18 Eylül akşamı yarım saat arayla prizlerin yanması nedeniyle peş peşe yangın çıktı. İşte o andan itibaren ailenin hayatı adeta kabusa döndü. Aile şu anda ölüm korkusuyla nöbet tutarak yaşıyor...
18 Eylül akşamı yaşananların ardından bu kez de 21 Eylül akşam saatlerinde önce evin mutfak kısmında, sonra antresinde yine prizlerden yangın çıktı. İtfaiye bu yangını söndürdükten bir süre sonra bu kez de yan taraftaki samanlıkta belirlenemeyen bir nedenle yangın çıktı. Yangın yine itfaiye tarafından söndürüldü.
Yangınlar durmadı
Jandarma ve itfaiye ekipleri aynı gün peş peşe çıkan yangınlarla ilgili olarak inceleme başlattı. İnceleme devam ederken 22 Eylül'de bir kez daha yangın çıktı. Çamaşır makinesinin takılı olduğu prizde çıkan yangın evde maddi hasara sebep olurken, gece ailenin oğlu Salih (30) ve gelinleri Medine Gümüştaş'ın yatak odasında yine elektrik prizinden yangın çıktı. Bu yangında ailenin bütün eşyaları zarar görünce, evli olan kızlarının evinde kalmaya başladılar.
Bu kez de kaldıkları oda yandı!
Fehmi Gümüştaş ve ailesinin kaldığı odada 23 Eylül'de yine prizin yanmasıyla yangın çıktı. Kısa sürede büyüyen alevler tüm odayı sardı. İtfaiye ekipleri, vatandaşların da yardımıyla yangını söndürürken, evde maddi zarar meydana geldi.
Nöbet tutmaya başladılar, bu kez de çatı yandı!
Gümüştaş ailesi yeniden yangın çıkacağı endişesiyle bu kez sokakta kalmaya başladı. Durumlarını duyan din görevlisi bir yakını aileye eşyalı evini verdi. 24 Eylül'de bu evde kalmaya başlayan Gümüştaş, nöbet tutmaya başladı ancak 26 Eylül'de evdeki prizlerden bir kez daha yangın çıktı. Fehmi Gümüştaş önceki yangınlardan edindiği tecrübe ile elektriği kesip yangın eve zarar vermeden söndürdü.
Evin içinde elektrik kullanmayan aile 28 Eylül gecesi bu kez de çatıda çıkan yangınla uyandı. Fehmi Gümüştaş, aldığı yangın tüpleriyle müdahale ederken itfaiye ekipleri de müdahalede bulundu ve yangın kısa sürede söndürüldü.
Bitmedi!
Yakınlarının evinin hasar görmesinden endişe eden Gümüştaş ailesi 29 Eylül'de köy odasında kalmaya başladı. Huzurlu bir gece geçiren aile 1 Ekim'de yine yangın kabusu yaşadı. Tek odalı misafirhanenin prizlerinden yangın çıktı. Tedbirli aile yangın tüpleriyle müdahale ederek büyümesini önledi. Gelen itfaiye ekipleri yangını tamamen söndürdü.
Aileye konteyner ev verildi
Kaldıkları her evde yangın çıkması üzerine Beyyazı Belde Belediye Başkanı MHP'li Asım Altıntaş, aileye 2 konteyner ev tahsis etti. Fehmi Gümüştaş ve ailesi, 2 Ekim'de beldenin hemen dışındaki bir alana yerleştirilen konteyner evlere taşındı. Beyyazı itfaiyesi de olası bir yangına karşı konteynerlerin yanına, yangın söndürme muslukları yerleştirdi. İtfaiye ekipleri Gümüştaş ailesine söndürme eğitimi de verdi. Belediye ve vatandaşlar, aileye eşya, giysi yardımı yaptı.
Yine bitmedi!
Gümüştaş ailesi, geçirdikleri huzurlu bir kaç günün ardından yine yangın dehşetini yaşadı. 4 Ekim'de ilk olarak ailenin gelini Medine Gümüştaş'ın üzerindeki giysiler alev aldı. Evdekiler, müdahale ederek giysileri söndürdü. Ertesi günlerde ise ailenin kullandıkları yatak, yorgan ve battaniye gibi eşyalar da kendi kendine alev almaya başladı.
Hala bitmedi!
Bugün aile ile röportaj yapmaya giden gazeteciler de yangın şokunu yaşadı. Fehmi Gümüştaş, basına açıklama yaparak yardım istedi. Gümüştaş açıklama yaptığı sırada gelini Medine Gümüştaş'ın kıyafetleri kameralar önünde bir andan yanmaya başladı. Genç kadının elbiseleri, çevredekiler tarafından söndürüldü. Bu anlar ise anbean kameralara yansıdı.
Metafizik uzmanlarından yardım istediler
Beyyazı Belediye Başkanı Asım Altıntaş'ın desteğiyle İstanbul'a giderek metafizik uzmanı Salih Memişoğlu ile görüştüklerini, durumu anlatıp yardım istediklerini söyleyen Fehmi Gümüştaş, Memişoğlu'nun gelecek hafta evlerinde kendilerini ziyaret edeceğini belirtti. Fehmi Gümüştaş, yaşadıkları talihsizlikler nedeniyle beldede kimsenin evine gitmediklerini, insanların da çekindiğini, yangın korkusuyla sürekli nöbet tuttuklarını söyledi.
Yaşadıkları olayların şokunda olduklarını anlatan Fehmi Gümüştaş, "Bir ay öncesine kadar böyle bir sorunumuz yoktu. İlk yangın 18 Eylül'de çıktı. Yarım saat arayla mutfaktaki ev antredeki prizlerde yangın çıktı. Sonra kilerde yangın çıktı. Daha sonra mutfakta yangın çıktı. Elektrik kesik olmasına rağmen buzdolabı kendi kendine yanmaya başladı. Aynı gece evin yan tarafındaki samanlık tutuştu. Orada elektrik bağlantısı bile yoktu. Daha sonra oğlumun ve gelinimin yatak odasında bir anda yangın çıktı. Yangın büyüdü ve evimiz yıkıldı" dedi.
Aile yanmaktan korkuyor
Ev yangınlarının gece, giysi yangınlarını ise daha çok gündüz saatlerinde çıktığını belirten Fehmi Gümüştaş, "Nöbet tutmasak hepimiz yanarak öleceğiz. Son bir ayda 3 ev, bir samanlık ve bir köy odası yangınlarda zarar gördü" dedi. Evlerin yanı sıra giydikleri giysilerinin de üzerlerinde yandığını belirten Gümüştaş, "Gelinimizin elbiseleri sık sık üzerindeyken yanıyor. Bizim giysilerimiz ise bulundukları yerde yanıyor. Nedenini bilmiyoruz. Müdahale edemezsek hem gelinimiz, hem de ev yanacak. Kimsenin evine gidemiyoruz. Akrabalarımız kabul etmiyor. Evleri yansa sebebi biz olacağız. Gittiğimiz yer yanıyor. 8 kişiyiz ve bir odada kalıyoruz. Yetkililerden yardım bekliyoruz. Derdimize çare olsunlar. Hiç bir şeyimiz kalmadı. Her şeyimiz yandı" diye konuştu.
Dün gece yine kıyafetler yandı
Yaşadıkları olayın kendilerini yıprattığını gözyaşları içerisinde anlatan anne Emine Gümüştaş ise olayların evlerinin yanmasıyla başladığını, daha sonra eşyaların yandığını ve şimdi ise gelininin üzerindeki elbiselerin yanmaya başladığını kaydetti. Anne Gümüştaş, "Şu an gelinimizin üzerindeki elbiseler yanıyor. Bu yüzden uyumuyoruz, sürekli nöbet tutuyoruz. Dün gece gelinin kıyafeti yandı. Görmesek ev yanacaktı. Sıra ile nöbet tutuyoruz. Kardeşlerim ve annem de bizim için nöbet tutuyor. Torunlarım korkudan yanımızda bile yatamıyor" dedi.