Ahmet Nur Çebi – Devlet Bahçeli – Tayyip Erdoğan
Değerli dostlar, değerli okuyucular, bu haftaki yazım spor ve siyaset üzerine olacak.
Okuyucularım ve ekranlarda beni takip edenler bilirler ki iyi bir Beşiktaş taraftarıyım, aynı zamanda kongre üyesiyim.
Değerli okuyucular, Beşiktaş sıradan bir futbol takımı değildir. Beşiktaş bir Teşkîlât-ı Mahsûsa takımıdır (MİT’in ilk kuruluş nüve birimidir).
Beşiktaşlı futbolcular işgal altında bulunan İstanbul’dan, İngilizlerin burunlarının dibinden, silah ve mühimmat depolarından Anadolu’ya Kuvâ-yi Milliye Teşkilatı’na takalarla, çantalarla hatırı sayılır miktarda mühimmat ve cephane kaçırmışlardır. Bu Beşiktaşlı futbolcuların başında kim vardır sizce? 10 sene Beşiktaş’ın futbolcusu olup sadece iki sefer top oynayan futbol dehası (!) CAVİT idi (Aytunç Altındal’ın babası). Ajanlık, çetelik, fedailik yapmaktan top oynamaya fırsat bulamamış bir fedai.
Yine bir Teşkîlât-ı Mahsûsa elamanı olup Hint Müslümanları ve Uzak Doğu kolundan sorumlu Fuat Balkan, o kadar maharetli bir ajandı ki Pakistan devletinin kurulması için M. Ali Cinnah ile İngilizlere karşı mücadele verdi. Başarıya da ulaştıran Cinnah’ın kod adı neydi bilir misiniz dostlar? Hani Sergen gol attığında iki eliyle yaptığı BOZKURT vardır, evet, Cinnah’ın kod ismi Bozkurt’tu. Tıpkı Sergen Yalçın gibi yüzyıllarca atan BOZKURT damarı yine ortaya çıkmıştı. Fuat Balkan ve Mehmet Ali Cinnah, Beşiktaş Kulübü bünyesinde Trablusgarp ve Arabistan çöllerinde Müslümanları örgütleyip, Arap kabilelerini İngilizlere karşı örgütlerlerdi. Süleyman Askeri, Eşref Kuşçubaşı hatta Ömer Seyfettin, bütün bu isimler Beşiktaş’ın Serencebey’deki kulüp binasında örgütlenip faaliyetlerini sürdürmekteydiler.
Çanakkale’de önce Abisi Asım, daha sonra Beşiktaş Kaptanı Kazım ve bütün bir futbol takımı sağ bek, sol açık, libero tekmili birden şehit oldular. Ve bir şehidin cebinden kanlı bir mektupta bu dörtlük çıktı:
Biz 11 arkadaşız lakin arkamız daha var
Bu zevk alemini dar zannedip de aldanalım.
Vakarlı hak gibi sakin Nezih ve saf olalım,
Fakat bu hal ile kuvvet gibi cesur olalım.
Beşiktaş kulübü bir Türk Savunma ve istihbarat kulübüdür, aslında milli bir ordudur.
Beşiktaş, Türk’ü dünyadan, tarihten ve bu coğrafyadan silmek isteyenlere karşı kurulmuş bir Milli İstihbarat Birimi’ydi. Bu yüzden bayrak gibi değerli bir kulüptür. Diğer spor kulüplerinden farklı olarak kan ve gözyaşı, emek ile dolu bir tarihi vardır. Bayrak gibi, vatan gibi bir milli değerdir Beşiktaş.
Ambleminde Türk Bayrağı olan tek Türk takımıdır…
Değerli okuyucular, şanlı Beşiktaş kulübünün başkanlık koltuğunda bu değerleri taşıyabilen, Türk talebe birliğinde yetişmiş, milliyetçi, ülkücü, devletçi bir Başkan Sayın Ahmet Nur Çebi oturuyor.
Bunu hazmedemeyen Beşiktaş’ın içindeki bazı gruplar, geçmiş yönetimlerde görev alıp, tekrar göreve gelip Beşiktaş’tan nemalanmak isteyenler, bir avuç iktidar muhalifi gruplara tribünlerde, “İstifa” diye bağırtıyor. Galip gelinen son Tiran maçında Beşiktaş gol atıyor, bunlar “İstifa” diye bağırıyor değerli okuyucular!
Son seçim sürecinde Sayın Ahmet Nur Çebi’nin, tribündeki Gezi Parkı zihniyetli yapılarla mücadelesine bizzat şahidim.
Bu grupların, Sayın Ahmet Nur Çebi’nin Sözcü TV’ye verdiği röportajda Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a minnet dolu sözlerinden dolayı rahatsız olup, Sayın Başkanı topa tuttuklarını çok iyi biliyoruz!
Sayın Ahmet Nur Çebi’nin, Sayın Devlet Bahçeli’ye olan sonsuz sevgi ve saygısına, MHP üst yönetimi ile iyi ilişkilerine şahidim.
Sayın Erdoğan’a verdiği desteği çok iyi biliyorum.
İşte bu sebeple bazı Gezi zihniyetli yapılar, her türlü mücadelemize rağmen seçim öncesi ısrarla Beşiktaş tribünlerini siyasete sokmaya çalıştılar!
Bu manzarayı gören bazı fitneciler de Sayın Ahmet Nur Çebi mevcut iktidara karşıymış gibi bir lobi oluşturup, hedefe koymaya çalışıyorlar, çok iyi biliyoruz!
Değerli dostlar, tekrar ifade etmek istiyorum, Sayın Ahmet Nur Çebi, Türk talebe birliğinde yetişmiş, milliyetçi, ülkücü bir ağabeyimizdir!
Sayın Erdoğan’a da sonsuz sevgisi ve saygısı vardır!
Hem saygın kişiliği hem de bu vasıflarından dolayı biz Sayın Başkan’ın yanındayız.
Bu yazı vesilesiyle Sayın Devlet Bahçeli’ye sesleniyorum.
Sayın Devlet Bey’imiz, biz milliyetçi Beşiktaşlı kardeşleriniz sizi tekrar Beşiktaş’ta görmek istiyoruz.
Beşiktaş ve Devlet Bahçeli et ile tırnak gibidir, ayrılamaz!
Bir elmanın iki elmanın yarısı gibidir!
Sayın Devlet Bahçeli,
Sayın Ahmet Nur Çebi bizimdir.
Beşiktaş bizimdir!
Lütfen bazı sol örgütlere mensup grupları yapıları sevindirmeyin!
Başımızda olun.
Aynı zamanda Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a sesleniyorum.
Sayın Cumhurbaşkanım, biz sizin izinizde, her menzilde, her cephede yer alan dava arkadaşlarınız olarak Sayın Ahmet Nur Çebi’nin yanındayız.
Sözcü TV’de yüzlerine karşı sizi ve hizmetlerinizi haykıran, size sonsuz sevgi ve saygı duyan Sayın Ahmet Nur Çebi’nin yanındayız.
Biz sizi seveni severiz, size bağlı olana bağlı oluruz, size destek verene destek veririz.
O sebeple Sayın Ahmet Nur Çebi’nin yanındayız.
Sözlerimi iki cümle ile bitiriyorum.
Remzin Kartallar gibi manileri yen aş, layıktır sana bu vasıflar ey şanlı Beşiktaş.
Allah vatana, millete devlete zeval vermesin.
Vesselam…