'Kim olursa olsun vız gelir tırıs gider'

Yıldırım, İSTOÇ Ticaret Merkezi'nde faaliyet gösteren esnafla kahvaltıda bir araya geldi.

İSTOÇ'un 20 binden fazla iş yeri ve 23 bin çalışanıyla her gün 70-80 bin kişinin gelip gittiği, üreten ve Türkiye'ye değer katan bir site olduğunu anlatan Yıldırım, "İSTOÇ'un büyüklüğünü anlamak için yılda dönen ciroya bakmak lazım. İSTOÇ'un cirosu, yılda 56 ilde dönen cirodan daha fazla. Demek ki, Türkiye'nin, İstanbul'un üreten kalbi. Türkiye, nasıl İstanbul'suz olmazsa, İstanbul da İSTOÇ'suz olmaz. Bu kadar önemli bir yerden bahsediyorum" dedi.

AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım gündem ile ilgili şunları söyledi...

"Yeri gelmişken şunu söylemem lazım. 31 Mart'ta seçim yaptık. 31 Mart seçimleri, Türkiye'nin her tarafından bitti, bir tek İstanbul'da kaldı. İstanbul'un da ilçeleri tamam. Meclis üyeleri tamam. Bir tek Büyükşehir Belediye Başkanlığı kaldı. Niye bitmedi? Açıkçası, biz, bu seçimlerin 31 Mart'ta tamamlanmasını çok arzu ettik. Defalarca sandıkta sayım esnasında yapılan hileler ve yolsuzlukları tespit ettik. Dedik ki, 'Gelin bu oyları yeniden sayılım. Bu seçim sakatlanmıştır.' Dedik ki, oyların yüzde 10'u sayıldı. Rakip adayla arasındaki fark yarıdan fazla azaldı. 29 bin idi, 13 bine düştü. Sadece yüzde 10 oy sayımıyla. Ben size soruyorum. Siz esnafsınız. Hesap kitaptan iyi anlarsınız. Yüzde 10'dan aradaki fark yarının altına düşüyorsa, yüzde 90'ı sayarsak ne olur? Hesap bu kadar basit."

"Mağdur İstanbulludur, esnaftır, iş adamıdır"

"Fakat biz bu müracaatı yapar yapmaz, sadece 5 dakika içinde gece yarısı CHP, İl Seçim Kurulunda ret kararı aldırdı. Yüksek Seçim Kurulu'na gittik, o da CHP'nin ret kararını uyguladı. Ne sayıldı, dört ilçe sayıldı. İki ilçe de kısmen sayıldı. Hepsi bu. 39 ilçe içinde bu kadar sayım yapıldı. Giden oyların 16 binini geri getirdik. Her şey ortada. Karşı tarafa, diyor ki, 'Biz de sayımdan geriye oy kazandık.' Kardeşim senin kazandığını benim kazandığımı düştükten sonra aradaki fark bu. Şimdi eşit oy alıyor. Normalde saydığımız zaman iptalden bir tane oy bana geliyorsa, bir tane de ona gitmesi lazım. Kaybedersek eşit kaybetmemiz lazım. Kazanırsak eşit kazanmamız lazım. Çünkü, verilen oylar ayağı yukarı eşit. Arada 13 bin fark var. Fakat öyle olmuyor. Bizim çalınan oylar birer birer geliyor. Öbür tarafa oy gitmiyor. Çalma daha nasıl olacak onu anlamıyorum. Yüzde 10'da 16 bin oy geri geliyorsa, demek ki, bizim oylar iç edilmiş. Bunun başka izahı var mı?

Ortada bir mağdur var. O da İstanbulludur, esnaftır, iş adamıdır. Bunların hepsinin takipçisiyiz. 23 Haziran'da tek bir oyumuza halel getiremeyecekler. Hiçbir şekilde müsaade etmeyeceğiz. Oy namustur namus. Sizin oyunuza sahip çıkmak boynumuzun borcudur. Evet artık bunun artık İstanbul'un da Türkiye'nin de gündeminden çıkması lazım."

"İstanbul, Türkiye demektir"

"Beni bilirsiniz. 17 yıldır millete hizmet için çalışıyor, gayret ediyoruz. İstanbul, Türkiye demektir. Her birisi Türkiye'nin farklı illerinden ilçelerinden buraya geldi. Ben öyle yaptım. 11 yaşında bu kente geldim. Bu şehre borcumuzu ödememiz lazım. Bazıları, atıp tutuyor. Biz sadece belediye başkanı olursak, yapacaklarımızı anlatmıyoruz. Arkaya dönüp baktığınızda dağ gibi sorunları, dağ gibi eserlere dönüştüren bir kardeşiniz var. Sadece umut tacirliği yapanlar değil, geçmişinde Türkiye'nin her köşesine mührünü vuran Recep Tayyip Erdoğan ve Binali Yıldırım var. Sadece İstanbul'a yaptıklarımızı söylesek yeter. İstanbul'a iki köprü yapıldı. Birini rahmetli Süleyman Demirel, diğer birini de rahmetli Turgut Özal yaptı. Ama Tayyip Erdoğan ve Binali Yıldırım iki tane yaptı. Tünel yaptık. Marmaray'ı yaptık mı? Yanına yetmedi, bir de Avrasya Tüneli yaptık mı? Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Siz konuşmayacaksınız, eserleriniz konuşacak. Türkiye'nin her köşesinde eserlerimiz var. Yetmedi, İstanbul Havalimanı'nı yaptık. Daha da çok şey yapacağız. Bu millet daha fazlasını hak ediyor. İnsan o dur ki, bırak bir eser, eseri olmayanın yerinde yeller eser. Binlerce eserimiz var. Milletimizin sayesinde, desteğiyle ne dediysek yaptık, yine biz yaparız. Şimdi İstanbul için çok güzel projelerimiz var. Size ihtiyacımız var. Bunları sizinle birlikte yapacağız."

"Ülkeyi böldürtmeyiz. Bölücülerle, teröristlerle asla yol yürümeyiz. PKK ile FETÖ ile iş yapmayız. Bu kadar açık. Bu ülkenin birliğine, beraberliğine, bu milletin kardeşliğine düşmanlık eden, gözünü kırpmadan sivil insanları katleden, 15 Temmuz gecesi genç fidanları, sivil kardeşlerimizi şehit eden alçak örgütlerle işimiz olmaz. Bizim işimiz, sizlerle İSTOÇ ile."

 "Kim olursa olsun vız gelir tırıs gider"

"Her şey çok ama çok daha güzel olacak. Hiç merak etmeyin. Bir olacağız, iri olacağız, birlikte olacağız, kardeş olacağız ve hep birlikte kardeş olacağız. Ay yıldızlı bayrağımıza, toprağımıza göz dikenlere göz açtırmayacağız. Bütün bunları pazar günü, bir televizyon programında, İstanbul için ülkemiz için Türkiye için düşüncelerimizi 82 milyon vatandaşımızla paylaşacağız."

Yıldırım, bir katılımcının "İsmail Küçükkaya taraf" diye bağırması üzerine, "Kim olursa olsun vız gelir tırıs gider. Önemli değil. Hiç kimse, hiçbir bahanenin arkasına sığınmasın. Anlımız ak, başımız dik. Bu milletin içinde ilk günkü gibi aynı şekilde gururla yürüyoruz. Her zaman milletimizle bir olduk. Milletimizle beraber yol yürüdük. Zor günlerde de güzel günlerde de beraberdik. Allah birliğimiz, dirliğimiz daim etsin. İSTOÇ, hazır olun. Çok daha güzel işleri birlikte yapmaya hazır olun. Onun için 23 Haziran işini ortadan kaldıralım önümüze bakalım ve geleceği birlikte inşa edelim." dedi.

Yıldırım, kahvaltı sonrası gazetecilerin sorularını da cevapladı

Cumhur İttifakı ortağı MHP lideri Devlet Bahçeli'nin Twitter'dan "MHP'nin suskunluğunu mesnetsiz yere yanlış yoranlar var." paylaşımıyla ilgili soruya, "Doğru demiş, Sayın Bahçeli mitili İstanbul'a attı. Seçime kadar da Cumhur İttifakı adayı için bütün teşkilatlarıyla çalışmaya devam ediyorlar. Bunun dışında herhangi bir faaliyeti yok. Diğer konular hiçbir şekilde bizim ittifakımıza zarar veremez." şeklinde cevap verdi.

Bahçeli'nin, "Kürdistan ve Lazistan diye bir yer yoktur Türkiye'de." paylaşımı ile ilgili de Yıldırım, şunları söyledi:

"Bunlarla ilgili yorum yapma ihtiyacı duymuyorum. Cumhuriyet kurulmadan önce bu bölgelerde Osmanlı topraklarında her türlü etnik gruba sahip temsilciler vardı ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk bütün bu temsilcileri bir araya getirerek işgal altındaki Anadolu topraklarının bağımsızlığını kazanması için büyük bir mücadele başlattı durum bu."

Sonraki Haber