Algı yöneticilerine kanmayın, doğrusunu öğrenin

Şu anda hiç kimse, "Ekonomi harika" demiyor. Fakat birileri, “Ekonomi Afrika'dan kötü” diyerek yalan rüzgarı estiriyor.

Oysa er geç hakikat ortaya çıkar ve herkes bunu görür.

Geçtiğimiz hafta özellikle manipülatif odaklar algı yönetimi yaparak 2001'deki rezil ekonomik dönemin şu anki dönemden daha iyi olduğu algısını yaymaya çalıştılar.

Abdullah Gül'ün dediği gibi; doğrusu insan gerçekten hayret ediyor!

Attıkları mesajlar ve görseller milyonlarca görüntüleme aldı.

Sözümona Bülent Ecevit döneminde dolar 1 TL imiş ve her şey daha iyi imiş. Ecevit ekonomiyi harika yönetmiş, fakat Recep Tayyip Erdoğan bu harika ekonomiyi bozmuş.

Buyrun doğrusu neymiş, sizler için kısa kısa derledim:

Asgari ücret 2001'de 102 TL iken şu anda 17,000 TL olarak uygulanıyor.

Asgari ücret ile;

2001'de 90 dolar, 2024'te 527 dolar alınıyor.

2001'de 102 euro, 2024'te 488 euro alınıyor.

2001'de 82 litre benzin, 2024'te 412 litre benzin alınıyor.

2001'de 132 litre motorin, 2024'te 418 litre motorin alınıyor.

2001'de 3.18 çeyrek altın, 2024'te 4.07 çeyrek altın alınıyor.

2001'de 510 ekmek, 2024'te 1,700 ekmek alınıyor.

2021'de 12,43 kg et, 2024'te 23,6 kg et alınıyor.

Durum bu şekilde...

Ama ben “Asgari ücret çok iyi” demiyorum. 17 bin TL ile dört kişilik ailenin geçinmesi çok zor.

Emekli maaşları “kök maaş” karmaşasından  kurtulmalı ve en düşük emekli ücreti asgari ücret kadar olmalıdır.

Eğer 2025 yılında bu sağlanamazsa önümüzdeki genel seçimlerde vatandaşın oy verme eğilimleri çok farklılıklar gösterebilir.

“KILIÇDAROĞLU, ÖZGÜR ÖZEL'İ DESTEKLEYECEK”

CHP kulislerinde son konuşulanlar şunlar:

*Kemal Kılıçdaroğlu'nun artık CHP’nin başına geçmesinin mümkün olmadığı,

*Fakat Kılıçdaroğlu’nun şayet “konuşursa” gündemi kökten değiştirecek bilgilere sahip olduğu,

*Bu sebeple CHP içinde özgül ağırlığının devam ettiği,

*Ekrem İmamoğlu’na sıcak bakmadığı ve kendisini hançerleyen isim olarak gördüğü,

*Partide öne çıkan isimlerden en çok Özgür Özel’e sıcak baktığı ve Cumhurbaşkanı adayı olarak Mansur Yavaş ve İmamoğlu’nun yerine Özel’i tercih ettiği konuşuluyor.

CHP kendi oluşturduğu çatlağı henüz kapatamadı, bu sebeple “çatlak” büyüyor.

İmamoğlu’na yakın ekiplerin, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Özel’i parlattığıalgısını yayarak şimdiden CHP Genel Başkanı’nın alanını daraltmaya çalıştığı konuşuluyor.

CHP’de gerçekten büyük siyasi kavga çıkacak. Ancak sadece Mansur Yavaş bu kavganın tarafı olmayacak. CHP’de herkes kaybederse Mansur Yavaş kazanır. Bu arada birilerinin “Yavaş’ı CHP’ye genel başkan yapmazlarsözü yanlış; niye mi?

Yavaş’ın yakın çevresinden yayılan söylemlere göre zaten amaç CHP’ye genel başkan olmak değil, asıl amaç Cumhurbaşkanı adayı olmak!

Olur mu?

Gördüğüm kadarıyla İmamoğlu bu kez ne yapacak edecek, Cumhurbaşkanı adayı olacak. Kazanır mı?

Önümüzdeki süreç ve ekonomi yönetimi pozitif yönlü seyrederse İmamoğlu yahut daha iyi bir aday bile çıksa kazanamaz.

Son olarak, CHP’li mevcut siyasiler kamuoyu önünde bunları asla dile getirmiyor ve “CHP’de hiçbir sorun yok” diyorlar.

“Sorun var” dedikleri anda herhalde kıyamet kopacaktır.

“HANİ UÇAK BİLE İNMEZDİ”

İstanbul Havalimanı günlük 1,520 uçuş ortalamasıyla Avrupa'nın en yoğun havalimanı olmaya devam ediyor.

"Buraya uçak inmez" diyenler nerede?

"Buraya havalimanı yapılmasın" diyen Gezi Parkı heyeti acaba Almanya'nın sözcüsü müydü?

Çünkü İstanbul Havalimanı'ndan sonra Almanya geriye düştü!

“Almanya bizi kıskanıyor sözüyle dalga geçenler aslında kendi yaşadıkları ülkeyi küçümseyen eski kokona elitlerinden başkaları değil!

Biz ülkemizi seviyoruz ve Türkiye’nin orta vadede dünyanın lider ülkelerinin önde gelenlerinden olacağını biliyoruz. Yeter ki siyasi istikrar zedelenmesin.

“ÖZ ELEŞTİRİ”

Toplumun gittiği yön meçhul olmaya başladı. Yakın tarih okumaları gençlerde yok. Akıllı telefon ve tabletler uyuşturucu gibi oldu.

Tv izlemek artık sosyal faaliyet oldu.

"Biz bu dünyaya niye geldik?" diye sormaktan ziyade "futbol ve kaza videolarında neler olduğu" izleniyor.

Sorgulayan değil sadece sunulanı izleyen topluma doğru gidiyoruz.

Z kuşağı aldatmacası maalesef tuttu.

Kuşatmayı ancak “sivil toplum kuruluşları” (STK’lar)  yarabilir. STK’lara gözümüz gibi bakmalı ve onlarla istişareyi adeta devlet politikası haline getirmeliyiz.

“SİZ BUNA TATİL DİYORSUNUZ TABİİ”

Tıkış tıkış caddeler, yemek kokularıyla aşırı kalabalık restoranlar, bağırışlar içinde havuzlara doluşanlar, kahvaltı almak için onlarca kişi arasında uğraşmalar, gürültü, keşmekeş, git gel trafik yoğunluğu...!

Bunun adına tek kelimeyle "tatil" mi deniyor?

SON SÖZ: Bazen kendilerinin çözüm sunduğunu zannedenler esas sorunun kendisidir. Meselâ Ümit Özdağ'ı Suriye'ye gönderirsek sığınmacı sorununun %90'ı hallolur.