Alman parlamenter Jessica Biessmann'ın skandal Adolf Hitler pozları
Almanya'nın aşırı sağcı AfD partisi üyesi Jessica Biessmann'ın ortaya çıkan fotoğrafları tepkiye neden oldu. Parti, Biessmann'ı önce partiden atmak istedi ancak sonra geri adım attı. Biessmann'ı fotoğraflarında Hitler baskılı şarap şişeleri yer alıyor.
Almanya yine bir siyasi skandalla çalkalandı. Son dönemde Alman siyasetinde yükselişte olan milliyetçi Alternatif Almanya partisi (AfD) üyesi Jessica Biessmann'ın sosyal medyaya düşen fotoğrafları baş ağrıttı. Berlin bölgesel parlamentosunun üyesi olan Biessmann, geçtiğimiz dönemde fotoğrafların ortaya çıkmasının ardından AfD'den uzaklaştırıldı.
Önce kovmak istediler, sonra affettiler
Parti yönetimi Biessmann'ın kovmak için ilk etapta çaba harcar gibi görünsede, daha sonra partinin aşırı sağcı isimleri devreye girdi ve sadece uyarı ve ihtar cezası verildi. Açık şekilde Adolf Hitler'i destekleyici görseller paylaşan Biessmann'a tepkiler sosyal medya aracılığıyla dile getirildi. Ortaya çıkan fotoğrafların utanç verici olduğunu ifade eden sosyal medya kullanıcıları, Biessmann'ın siyasetten uzak tutulması gerektiği görüşünde birleşti.
"Sadece güzel fotoğraf çekmek istedik"
Fotoğrafların 10 yıl önce çekildiğini açıklayan Biessmann, kötü bir niyetinin olmadığını ve sadece güzel fotoğraf çekmek istediklerini söyledi. Biessmann'ın bu savunması insanları daha fazla kızdırdı. Halk, bu şişelerin kullanıldığı fotoğrafların güzellikle bağdaşamayacağı fikrinde.
Almanya'da yasak, İtalya'da serbest
Üzerinde Hitler ve Mussolini'nin olduğu şarap şişeleri sanıldığının aksine Almanya'da yasal değil. Ancak işin daha vahim yanı ise bu şişeler İtalya'da serbest olarak satılabiliyor. Almanya kanunlarına göre bu şekildeki şişelerin satışı da bulundurmak da suç.
Avrupa'nın genelinde yükselişe geçen aşırı sağ akımlar, istihbarat teşkilatlarının da takibinde. Almanya istihbaratı bir kaç ay önce yaptığı açıklamalarda aşırı sağ grupların üye sayılarında büyük artış yaşandığına dikkat çekerek, bu kişilerin beyaz yakalı olmasına karşın silahlandıklarını açıklamıştı. Yeni Zelanda'da 51 Müslüman'ı katleden cani Brenton Tarrant'ın Almanya ve Belçika'daki aşırı sağcı gruplarla bağlantılı olduğu ortaya çıkmıştı.
Almanya Anayasayı Koruma Teşkilatı (İç İstihbarat Servisi) Başkanı Thomas Haldenwang, farklı aşırı sağcı grupların birbiriyle yoğun bir ağ kurduklarını gözlemlediklerini belirmişti. Haldenwang, Welt am Sonntag gazetesine yaptığı açıklamada, son yıllardaki gelişmelerin aşırı sağcı oluşumlara daha fazla dikkat edilmesi gerektiğini gösterdiğini ifade etmişti.