Almanya'ya gitmedim, ama FETÖ'cüler yine kudurmuş!

Başta Fetöcüler olmak üzere yine sosyal medyadan yalan kusmuşlar.

Beyinlerinin ırzına geçildiği için herkesi kendileri gibi satılık zannediyorlar.

Siz ne alçaksınız ya!

Siz her türlü iftirayı atacak kadar ciğeri beş para etmez satılmışlar sürüsüsünüz.

Çakallarda bir miktar onur var, sizde o da yok!

Şerefiniz yakanızda filtekeyle takılı, neredeyse düşecek.

“Hacı Yakışıklı, Kapalı Maraş'ta namaz mı kılmış?” algısından tutun “Devletin uçağı ile umreye gitti” algısına kadar her türlü leş yalanı yayarak “algı yönetimi” yapıyorlar. İşte bunlar hep Gobels’in çocukları!

Evet, Kapalı Maraş'taki mescidimizde namaz kıldım. Bayram namazını da Lefkoşa'da kıldım.

Onların zoruna giden şey, “yıllardır kapalı tutulan” Kuzey Kıbrıs’taki Maraş bölgesinin Recep Tayyip Erdoğan tarafından adeta “yeniden fetih edilerek” açılmasıdır.

Nasıl da zorlarına gidiyor!

Nasıl da kıvranıyorlar.

İçeriden satın aldıkları veled-i zina kılıklı, sözümona  yazarlar ve sosyal medyada parlattıkları kullanışlı aparatlarla bu milletin evlatlarına operasyon çekiyorlar.

Gerçi yaptıkları her şey sonunda mabadlarında patlıyor, o ayrı...

Ayasofya’nın müzeden camiye çevrilmesi nasıl zorlarına gidiyorsa Kıbrıs’taki zengin bir bölgenin Türkiye’nin çabalarıyla yeniden açılması da zorlarına gidiyor.

Suudi Arabistan bizim için sadece bir “devlet” değil, aynı zamanda 5 vakit yönümüzü döndüğümüz Kabe’yi ve Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed’in (SAV) kabrini bağrında saklayan topraklardır.

Yıllarca bizim yönettiğimiz topraklar...

Bu sebeple “150 yıl önce Havalimanı olsaydı Mekke, Medine, Belgrad, Selanik gibi şehirlere iç hatlardan giderdik” dedim.

Su katılmamış hainler bu sözü de çarpıttı. “150 sene önce Havalimanı yoktu” diyen geri zekalılar bile çıktı.

Aslında her şeyi gayet iyi biliyorlar. Onlar bizim “tarihimizi ve ecdadımızı unutmayışımızdan” öfke duyup her şeyi çarpıtıyorlar.

Almanya’ya gitmekle Mekke’ye gitmek aynı değil!

Biz Müslümanlar Mekke’ye “görev gereği” gitsek bile muhakkak dini bir vecibe olarak Kabe’ye girer ve tavaf ederiz. Buna da umre deriz.

Cahil kafalar ne anlar?

Ebu Cehil’in uşakları ne anlar?

Ofis çocukları ne anlar?

Ağzına Amerikan emziği geçirilmiş CIA-MOSSAD yalayıcıları ne anlar?

Biz gazeteciler olarak Cumhurbaşkanımızın uçağı ile işgal altındaki Karabağ bölgesine de gittik.

Karabağ onlarca yıllık işgalden sonra öz sahibi Azerbaycan’a döndü.

Cumhurbaşkanımız bölgeye defalarca gitti.

Madem önceki Cumhurbaşkanı ve Başbakanlar güçlü idiyse neden Karabağ ‘in özgürleşmesine katkı sunamadılar.

“ALMANYA YALANI”

Ben millî maçımızı Ankara'da evimde izledim.

Almanya'ya gitmedim.

Kaldı ki Cumhurbaşkanımız elbette gazetecilerle gidecek.

Gazeteciler uçak hariç tüm otel, yemek vs masraflarını kendileri ödüyor. Bunu ben ve birçok meslektaşım defalarca açıkladı.

Ama Türkiye düşmanları için gerçeği bilmenin önemi yok; bile bile yalan söylüyorlar ve bundan kahpece bir zevk alıyorlar. Gerçi zevkleri her seferinde kursaklarında çatır çatır kalıyor çok şükür..!

Yalan söylemelerinin sebebi Başkan Erdoğan'ın dünyanın her yerinde ilgi görmesi ve sevilmesi.

Zalimlerin korktuğu, mazlumların sevdiği, milletin dua ettiği bir Cumhurbaşkanımız var.

Yaydıkları fotoğraf birkaç sene evvelki Afrika ziyaretinden...

Fransa, Almanya, İngiltere gibi ülkeler bu ziyaretten rahatsız; çünkü Türkiye Cumhuriyeti Devleti onlar gibi sömürmeye değil, "kazan-kazan" diyerek hakça bir duruşla hareket etmeye gidiyor ve öyle de yapıyor.

Son 20 yılda Afrika'daki büyükelçilik sayımız 12'den 44'e çıktı.

İçimizdeki yalancı hainlerin niye kudurduğunu anlıyor musunuz?

“FAHRETTİN ALTUN’A DA SALDIRIYORLAR”

Dikkat edin, Recep Tayyip Erdoğan’dan sonra en çok saldırdıkları kişi Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof.Dr. Fahrettin Altun oluyor.

Hatta eski CHP İl Başkanı olan pörsümüş ve çaptan düşmüş bir zat gidip Sayın Altun’un evinin fotoğraflarını bile çektirmişti.

Bunlar için kutsalmış, aileymiş ne bilecekler?

Fahrettin Altun, devletimizin bayrağını en yükseklere çıkarmak için gecesini gündüzüne katarak çalışıyor.

Fahrettin Altun ahde vefalıdır, devletini milletini düşünür, ihanet etmez, ihanet edene de geçit vermez.

İşte bu ve daha fazla sebepten dolayı Fahrettin Hoca’ya saldırıyorlar.

Ama nasıl ki Başkan Erdoğan her seferinde kazanıyorsa Allah’ın izniyle Fahrettin Altun da dimdik ayakta durarak vatanına hizmet etmeye devam ediyor.

SON SÖZ: Bir Filistin atasözü şöyle der: “Ülkenizin aslanlarını öldürmeyin, yoksa düşmanlarınızın köpeklerine yem olursunuz”