Ankaralılara üç yıldan beri kuyu suyu mu içirdiler?

Ortada büyük bir skandal var.

Ankara Büyükşehir Belediyesi alttan alta bu rezaletin dedikodularıyla fokur fokur kaynamakta. Üstelik CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel de bundan haberdar.

Evet, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin (ABB) iştiraklerinden Seğmenler Su tarafından dağıtılan Seğmenler, İnci ve Almina markalı damacana menba sularından söz ediyorum.

Bu olayla ilgili kulağıma gelen haberler hakikaten iç karartıcı.

Önce bir bilgi vereyim.

Bilindiği üzere piyasada dağıtılan markalı suların etiketleri ve hologramları gerekli yasal incelemeler ve tahliller yapıldıktan sonra Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından verilmekte. Dolayısıyla bu hologram ve etiketlerin bulunduğu damacanalar SAĞLIKLI SU olarak kabul edilmekte.

ABB iştiraki Seğmenler Su’nun dağıttığı Seğmenler, İnci ve Almina markalı suların üzerinde de bu etiketler ve hologramlar var. ABB’nin damacana menba sularının kaynağı ise Ankara’nın 90-100 kilometre uzağındaki Karagöl ve civarındaki kaynaklardan ve Haymana ilçesi Güzelcekale köyü Aladağ sınırlarında kalan 760 metre rakımdan çıkarılmakta. Bu sular polietilen borularla dolum tesislerine ulaştırılmakta, şişelenerek ya da damacanalara doldurularak Ankaralılara ulaştırılmakta.

Her şey çok güzel.

Son seçimde Mansur Yavaş, Belediye Başkanı seçilir seçilmez de su iştiraki Seğmenler Su’yun başına Osman Kaçmaz’ı getirdi. Osman Kaçmaz’ı tanımayanlar için kısa bir hatırlatma yapalım.

Kendisi eski Sincan Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı. Hani yine eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün “kayıp trilyon” davasında şüpheli sıfatını kullanarak yargılanmasını talep etmiş, “Sayın Öcalan” ifadesi nedeniyle de dönemin Başbakan’ı Tayyip Erdoğan hakkında yargılanması kararı vermiş bir isim. Kendi makam odasına dinlenmesini önlemek için jammer taktırmasıyla da ünlü olan Osman Kaçmaz’ın skandal bir karara imza attığı gerekçesiyle HSK’dan aldığı bir kınama cezası da var bu arada. Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi hakkında Sincan Adliyesi'nde incelemelerde bulunan Adalet Bakanlığı müfettişlerinin ortaya çıkardığı bir olay bu. Uyuşturucu rant kavgası nedeniyle işlenen bir cinayetle ilgili soruşturmada tutuklanarak cezaevine konulan Alev Haberal adlı kişiyi görgü tanığı ifadeleri ve savcılığın mütalaasına rağmen beraat ettirdiği iddia ediliyor.

Osman Kaçmaz Seğmenler Su Yönetim Kurulu Başkanı olur olmaz, eski yönetimin defterlerini incelemeye aldı. Bu arada Yavaş’tan önceki AK Partili Belediye Başkanı Mustafa Tuna’nın Seğmenler Su ile AFM adlı şirket arasında yapılan sözleşme nedeniyle belediyenin 48 milyon lira zarara uğradığı gerekçesiyle Ankara 12. Ticaret Mahkemesi'ne dava açtığını, kendisinin de şirket dosyalarında tespit ettiği yolsuzluk ve usulsüzlüklerle ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu açıklayarak zararın 70 milyon lira olduğunu duyurdu.

KUYU SUYU SKANDALI NASIL PATLADI?

Ancak Seğmenler Su hakkında bir süre sonra şikâyetler yükselmeye başladı. Şişe ve damacanaların içinde yosun çıktığından bahseden vatandaşlar şikâyet yağdırıyordu. Misal Deniz adlı bir genç kız  “Şok marketten aldığımız 5 litre Seğmenler Suyun içinden ne olduğunu anlayamadığımız yosun tarzında parçacıklar çıktı. Aldığımızda tabii ki fark etmemiştik o suyu bir de açıp içtik sonradan fark ettik artık su içmekten bile korkar olduk” diyordu. Hafsa adlı bir vatandaş ise şişeyi açar açmaz yoğun bir şekilde yosun, bozuk balığa benzer bir koku ve lağım kokusu geldiğini belirterek “Ertesi gün midem fena şekilde bozuldu ve hastaneye gitmek durumunda kaldım. Allah aşkına hangi dereden hangi musluktan doldurdunuz bu suyu? İnsan sağlığını tehdit ediyor, bir daha asla almayacağım” diyordu.

Murat isimli bir başkası şöyle yazmıştı:

“Bu suyu nereden hangi dereden doldurdunuz? Defalarca içtim kim bilir diğerleri nasıldı. Yazıklar olsun insan sağlığı bu kadar mı kıymetsiz. Ankara Kahramankazan'da (…) market 'ten aldım. Bunun bir açıklamasını bekliyorum. Suyun rengi fotoğraftan apaçık belli oluyor. Not: şişe kesinlikle açılmamıştır!”

ABB ÖZEL KALEM MÜDÜRÜ YÜKSEL ARSLAN’A GELEN İHBAR

Tüm bu şikâyetlerin sebebi, geçtiğimiz hafta ABB Genel Sekreteri Yüksel Arslan’a gelen bir ihbar ile anlaşıldı.

İhbarda ABB sularına ait binlerce, hatta on binlerce etiket ve hologramın Ankara Gıda Toptancıları sitesi GİMAT’taki bir takım su bayilerine “verildiği” ve bu su bayilerinin de üzerinde Seğmenler Su, İnci Su ya da Almina Su yazan etiketli damacanalara menba suyu doldurmak nakliyesi açısından pahalıya mal olacağı için KUYU SUYU BASTIKLARI belirtilmekteydi.

Aldığım bilgiye göre, Yüksel Arslan bu ihbarı doğrudan Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a iletiyor. Mansur Yavaş da haliyle Seğmenler Su yönetim Kurulu Başkanlığı’na getirdiği Osman Kaçmaz’a soruyor bu durumu. Osman Kaçmaz, Başkan Yavaş’a “Yok öyle bir şey, yalan”  diyor. Ancak Yavaş’ın içi rahat etmiyor, güvendiği adamlardan bir ekip oluşturarak denetim ve baskın yaptırıyor, bunun sonucunda ihbarın doğru olduğunu, bu su bayilerinin ABB sularına ait etiketlerle hologramları kendi damacanalarına basarak millete günde 80-150 bin damacana KUYU SUYU İÇİRDİKLERİNİ tespit ediyor.

Mansur Yavaş olaya el koyuyor ve derhal tezgâhı durduruyor ama bugüne kadar Ankaralılar da kuyu suyu içtikleriyle kalıp bundan kaynaklı kim bilir hangi sağlık sorunlarıyla uğraşıyor.

VURGUN DA BÜYÜK

Meselenin diğer yanı da vurgunu. Seğmenler Su damacanasının 24 lira olduğu düşünülürse elde edilen kazancın miktarı da ortaya çıkar. Bir bayi 80 bin damacana dağıtsa günde 2 milyon liraya yakın ciro yapar. Ayda 60 milyon lira.

Göreve gelir gelmez şirket defterlerini inceleyerek “70 milyon liralık su çetesini ortaya çıkardım” açıklaması yapan Seğmenler Su’yun başındaki Osman Kaçmaz ve Belediye Başkanı Mansur Yavaş bu iddialar konusunda nasıl bir açıklama yapacaklar merakla bekliyorum.

Hepsinden önemlisi de şu.

Yukarıda da belirttiğim üzere iddialara göre CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel’in bu bilgiye sahip olduğu halde susması. Bu konuda aklıma gelen bir sebep var ama şimdilik ben de susuyorum.