Anormallikleri normalleştirme sorunu
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, 5 Haziran Çarşamba saat 12.15’te sosyal medya hesabından,Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, eski İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’i, saat 17.00’da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde kabul edeceğini duyurdu. Görüşme son dakika haberi olarak Türkiye gündemine oturdu ve yankıları hala sürüyor…
Meral Akşener, İYİ Parti Genel Başkanı olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bu görüşmeyi gerçekleştirmiş olsaydı konu normalleşme, yumuşama, yeni anayasakapsamında değerlendirilir, gelişmeler takip edilirdi.
Ancak 6’lı Masa projesinin kurucu ve dağıtıcı aktörü, İYİ Parti genel başkanlığına, “hiçbir zaman kişisel bir çıkarım olmadı” sözleriyle veda eden Meral Akşener söz konusu olunca iş değişiyor.
Beştepe'de gerçekleşen 40 dakikalık bu sürpriz görüşmenin ardından basına her hangi bir açıklama yapılmayınca birçok iddia ortaya atıldı. Gelen tepkiler ve eleştiriler üzerine Meral Akşener’e yakın isimlerden İYİ Parti İstanbul Milletvekili Burak Akburak SÖZCÜ TV'ye konuştu.
Özetle şöyle dedi: “Görüşmeyi Erdoğan istedi. Görüşme zamanı bir gün önce belli oldu. Akşener yeni bir parti kurmayacak. Görüşmede cumhurbaşkanı yardımcılığı teklif edilmedi. Cumhurbaşkanı yardımcılığı teklifi olursa değerlendirir. Akşener devlet için göreve hazır. Akşener ihraç edilirse İYİ Parti kalmaz. Akşener, Bahçeli ile görüşmeyecek.Saç rengi başka olacaktı, bu beğenildi. Akşener'i bundan sonra sık sık göreceğiz.”
İYİ Parti yönetiminden Erdoğan, Akşener görüşmesine ve Akburak’ın açıklamalarına itiraz gelince Akburak yanlış anlaşıldığını belirterek ifadelerini değiştirmeye çalıştı. Anlayacağınız Erdoğan-Akşener görüşmesi istifaların, tartışmaların bitmediği İYİ Parti’yi iyice karıştırdı…
Meral Akşener’in 30 yıllık siyasi hayatı hayli değişken ve çalkantılı. Akşener’in İYİ Parti’ye veda ederken “hiçbir zaman kişisel bir çıkarım olmadı” ifadesi sonrasında kendisine yakınlığı ile bilinen Akburak aracılığı ile göreve hazır olduğu mesajını vermesi aslında Akşener’in genel durumunuözetliyor. Daha doğrusu Türkiye siyasetinin…
Akşener, İYİ Parti genel başkanlığından ayrılmadan önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı en sert dille eleştiren isimler arasında yer aldı. Meral Akşener siyasi hayatının son 20 yılını Cumhurbaşkanı Erdoğan karşıtlığı üzerine kurgulamış, İYİ Partiyi’de bu karşıtlığın üzerine kurmuştu. Dolayısıyla İYİ Parti tabanı başından bu yana Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti’ye mesafeli bir yerde duruyordu.
Meral Akşener’in Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir araya gelmesi İYİ Parti tabanında ve muhalif kesimde Akşener’isözüne güvenilmeyen, sözünü tutmayan siyasetçi konumuna getirdi. Yani bu gizemli görüşmenin hem Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hem Meral Akşener’e siyaseten yarar sağlamayacağı, AK Parti’ye daha fazla oy kaybettireceği açık. Farklı dengeler mi gözetiliyor, farklı hesaplar mı yapılıyor, yeni bir oyun mu kuruluyor bilemeyiz. Nitekim keramet aradığımız birçok şeyin sonunda, ihanet mi yoksa cehalet mi sorgulamasıyla baş başa kalındığını ve milletin büyük hayal kırıklıkları yaşadığını biliyoruz…
Sırada normalleşme süreci var. 31 Mart yerel seçimlerinden sonra akrabalarını kayıran CHP'li başkanlar kervanına kayınbiraderini işe alan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer de katıldı. Özer, kayınbiraderinin meziyetlerini anlata anlata bitiremedi. İşe aldım ama sorun bakalım niye aldım hikâyesine benzer bir savunma yaptı. Meğersem, o alanda çalışacak nitelikli başka birini bulamamış, kayınbiraderi belediyede çalışmaya devam edecekmiş. Siyasete güven dibe vuruyor!
Kaçıncı vaka? Bu sorun Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in değil, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun sorunu. Eleştirdiklerine benzeme sorunu. Anormallikleri normalleştirme sorunu. Böyle mi normalleşeceğiz? Ayırmacılığı, kayırmacılığı, çıkarcılığı, nepotizmi, popülizmi, vurdumduymazlığı, terörü, bölücülüğü, ben yaptım oldu demeyi, samimiyetsizliği, pişkinliği, milletin aklıyla alay etmeyi, tutarsızlığı mı normalleştireceğiz. Eğer öyleyse vay halimize…