Gülle yerine parke taşı, cirit yerine süpürge sapı ile hazırlanıp madalyaları topladılar

Antalya'da, Çakış Ortaokulu öğrencileri, imkansızlıktan dolayı gülle yerine parke taşı, cirit yerine süpürge sapı, fırlatma topu yerine taşla hazırlandıkları yarışmadan 5 madalyayla döndü. Öğrenciler, yarışma öncesinde ilk kez dokunabildikleri ekipmanlara kavuşup başarılarını katlayabilmeyi hedefliyor.

Manavgat ilçesi Çakış Mahallesi'ndeki Çakış Ortaokulu'nda, 130'u çevre mahallelerden taşımalı olarak gelen 200 öğrenci eğitim görüyor. İmkanları kısıtlı olan öğrenciler, 3 sene önce okulda göreve başlayan beden eğitimi ve spor öğretmeni Çilem Gündüz ile sportif etkinliklere daha çok ilgi gösterdi. Okulda kurulan voleybol takımının ardından Gündüz, geçen yıl da öğrencilerin atletizm müsabakalarına katılmaları için çalıştı. Gerekli ekipmanları olmayan okulda gülle, cirit, fırlatma topu ve yürüyüş için seçmeler yapıldı. Öğretmen Gündüz, seçmelerde başarılı olup okullarını temsil edecek öğrencileri için gülle yerine parke taşı, cirit yerine süpürge sapı, fırlatma topu için de taş hazırladı.

Gündüz’ün branşlarda başarılı olan sporcuların videolarını izlettiği öğrenciler, derslerden sonra ve hafta sonları okul bahçesindeki toprak sahada taş ve süpürge sopasıyla antrenman yaptı.

Yarışma öncesinde ilk kez dokundular

Antrenmanların ardından 6 öğrenci, mart ayında düzenlenen Antalya Okullar Arası Atletizm İl Şampiyonası'na katıldı. Müsabakalar öncesinde 15 dakikalığına ellerine ilk kez gülle, cirit ve fırlatma topu alan öğrenciler, büyük başarı elde etti. Dursun Ali Koca ile Hatice Tanrıverdi gülle atmada il 3'üncüsü, fırlatma topunda Nazmiye Küçükkavradım il 3'üncüsü, Mevlüt Büyükcansız ve Melis Şimşek ise 1000 metre yürüyüşte il 3'üncüsü oldu.

Ekipman istiyorlar

Öğrencilerin hedefi, ekipmanlara kavuşup başarılarını katlayabilmek. Spora ilgileri artan öğrencilerin çoğu artık gelecekte öğretmenlerinin izinden gidip beden eğitimi ve spor öğretmeni olmak istiyor.

"Nasıl üretebiliriz, nasıl başarabiliriz mantığıyla ilerledik"

Başarının tesadüf veya şans olmadığını söyleyen öğretmen Çilem Gündüz, "Geldiğimde okulda birkaç top dışında hiçbir malzeme yoktu. Ancak 'yok, yapmayalım' demekten ziyade, 'Nasıl üretebiliriz, nasıl başarabiliriz' mantığıyla ilerledik. Çocuklarımız köylerinden de pek çıkamadıkları için en azından sportif anlamda bir şeyler yapabildikleri zaman öz güven kazanacaklardı. Maalesef malzememiz yoktu ve edinemedik. Fakat alternatif düşündüm. Taş, sopa olabilir dedik. Başarmak istediğiniz zaman her şeyle bir başarı elde etmeniz mümkün" dedi.

Başarının mutluluğunu yaşadıklarını söyleyen Gündüz, "İmkansızlıktan kaynaklı cirit, gülle, fırlatma topu gibi malzemelerimiz olmayınca taş ve sopa kullandık. Başarılı da olduk ve bu nedenle çok mutluyuz. Sadece ilçemizle değil, destek olabilecek her yere başvuru yaptım. Dönüş yapanlar oldu. 20 topa yakın yardım alabildik. Aslında ücreti yüksek olan malzemelere ulaşma şansım olmadı" diye konuştu.

"Sadece ekipmanlara dokunabilmelerini istedim"

Gündüz, "Müsabakalara gidene kadar çocuklarımın hiçbiri gülleye, ciride dokunmamıştı. Fırlatma topunun ağırlığını hissedemiyordu. Bütün okullar bir deneme atışı yapmak isterken, ben çocuklarımın sadece ekipmanlara dokunabilmesini istedim. Müsabaka günü ilk defa sadece 2-3 deneme atışı yapabildiler. Daha sonra müsabakalarda 15-20 okulun olduğu gruplarda 5 madalya kazandık" diye konuştu.

"Kazanabileceğimizi düşünmüyordum"

Gülle atmada il 3'üncüsü olan 8'inci sınıf öğrencisi Hatice Tanrıverdi, "İlk parke taşını görünce bununla nasıl çalışacağız, başarı elde edilir mi diye düşündüm. Yarışmadaki gülle daha ağırdı. Parke taşıyla çalıştığımız için kazanabileceğimizi düşünmüyordum. Çok heyecanlıydım. Elimden geldiği kadar kuvvetli atmaya çalıştım. 7,5 metre üzerinde attım" dedi.

"Oraya gidince daha güzel ekipmanlar gördük"

Cirit yarışmasına süpürge sapıyla hazırlanan 7'nci sınıf öğrencisi Yiğithan Koca, "Derece elde edemediğim için üzüldüm. Köyde, süpürge sapıyla çalışmak mutlu ediyor. Oraya gidince daha güzel ekipmanlar gördük. Ciridi ilk elime aldığımda çok farklı geldi. Burada sopayla atıyorduk alışamadım, zorlandım" diye konuştu.

"Pist daha rahattı"

1000 metre yürüyüşte 3'ncü olan Melis Şimşek, "İmkanımız olmadığı için burada çalıştık. Pist daha rahattı kesinlikle. O nedenle fazla zorlanmadım. Burası daha zor olduğu için oraya rahatlıkla alıştım ve o şekilde yapabildim. İleride beden eğitimi öğretmeni olmak istiyorum. Çocukları çalıştırıp yarışmalara götürüp, bir hedefimiz olmasını ve onlara da bu heyecanı yaşatmak istiyorum" ifadelerini kullandı.

"Toprak sahada çalışmakla oradaki sahada çalışmak çok farklı"

1000 metre yürüyüşte 3'üncü olan 8’inci sınıf öğrencisi Mevlüt Büyükcansız, "Heyecanlı geçiyordu. Oranın kokusu, adrenalini bir başka oluyor. Toprak sahada çalışmakla oradaki sahada çalışmak çok farklı. Tartan pistte çalışmayı isterdim. Burada imkanımız olmadığı, uzak yerlere gitme imkanımız olmadığı için yapamadık. Okul bahçesinde çalışıyoruz. Öğretmenimiz bize bu konuda çok yardımcı oldu" diye konuştu.

"Bu benim için büyük bir başarı"

Fırlatma topu branşında il 3'üncüsü olan Nazmiye Küçükkavradım, "Okulumuzda çok imkanımız olmadı. Ancak başardım. Bu benim için büyük bir başarı. Böyle olması gerekti. Böyle olduğu için de başardım. Fırlatma topuyla çalışmayı isterdim ancak imkansızlık bizi başarıya ulaştırdı. Burada taşla 16 metre atıyorsam, fırlatma topunu elime aldığımda daha küçük gelince 21 metre attım. Daha kolay oldu benim için. Hedefim beden eğitimi öğretmeni olmak" dedi.