Azeri savcı hakkında şoke eden iddialar

Antalya'da kaldığı 5 yıldızlı otelin spor salonunda aniden yere düşerek hayatını kaybeden Azeri savcı Emin Hüseynov'un babası Beybala Hüseynov'dan şoke eden iddialar. Oğlunun zehirlendiğini ileri süren baba, gelininin de oğlunun cep telefonu kayıtlarını sildiğini iddia etti.

This browser does not support the video element.

Azerbaycan'da görevli savcı Emin Hüseynov, 2017'de Antalya'da tatil yaptığı otelin spor salonunda rahatsızlanmış, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirmişti. Hüseynov'un babası Beybala, çok çarpıcı iddialarda bulundu. "Tur programında yat turu yoktu. Kan değerleri normalin üstünde çıkmasına rağmen adli mercilere bildirilmedi" diyen Beybala Hüseynov, oğlunun zehirlendiğini iddia etti. Öte yandan ailenin avukatı Elchin Mammad da Emin Hüseynov'un eşini suçlayarak, "Karaciğer ameliyatı sonrası ilaçlarını verdiği halde bunu tedavi yapan doktorlara söylememiş, ölüm sonrası maktule ait olup teslim aldığı telefon kayıtlarını silmiştir" dedi.

İddialar çok vahim

Azerbaycan'da savcı Emin Hüseynov (29), 18 Ağustos 2017'de Antalya'da otelde tatil yaparken, spor salonunda hayatını kaybetti. Hüseynov'un babası Beybala Hüseynov, oğlunun zehirlenerek öldürüldüğü iddiasıyla Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.

Görüntülerde bir anda yere yığılıyor

Azerbaycan'da savcı olan Emin Hüseynov, eşi E.H. ile birlikte 2017 yılının Ağustos ayında Antalya'ya tatile geldi. Lara turizm bölgesinde 5 yıldızlı otele yerleşen Hüseynov, 18 Ağustos günü öğle saatlerinde otelin spor salonunda spor yaparken bir anda fenalaşarak yere yığıldı. Spor salonundakilerin durumu bildirmesiyle gelen sağlık ekipleri tarafından özel hastaneye götürülen Hüseynov, ardından Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'ne sevk edildi. Hüseynov, burada hayatını kaybetti.

"Oğlumu zehirlediler"

Oğlunun zehirlenerek öldürüldüğünü öne süren Beybala Hüseynov, hastanede Emin'e otopsi yapılmadığını, emniyet ve adli birimlere haber verilmeden cenazesinin Azerbaycan'a gönderildiğini öne sürdü. Beybala Hüseynov, oğlunun zehirlendiğinden şüphelendiğini belirtti.

Avukatı Elchin Mammad aracılığıyla hem Antalya'da, hem Azerbaycan'da adli makamlara başvurduklarını belirten Hüseynov, oğlunun kaldırıldığı hastanede kanında bulunan prokalsitonin düzeyinin yüksekliğinin, zehirlenmeyle oluştuğunu öğrendiğini söyledi. Beybala, uzman kişilerden rapor aldığını, bu raporlarda oğlunun haricen verilen bir madde ile zehirlediğinin belirlendiğini öne sürdü.

Yat turunda mı zehirlendi?

Oğlunun ölmeden bir gün önce tatil programında olmamasına rağmen yat turuna çıkarıldığını, zehirleme olayının da bu yat turunda gerçekleştirildiğinden şüphelendiğini anlatan Beybala Hüseynov, yat turunu yapan kişi veya şirkete bir türlü ulaşamadığını dile getirdi. Bu gezinin kim tarafından ve nasıl organize edildiğinin belirlenmesi, Türkiye ve Azerbaycan'da bulunan kişilerin sorgulanması halinde sonuç alınacağını söyleyen Hüseynov, oğlunun kan testini sakladığını iddia ettiği doktorların da sorgulanmasıyla faillere ulaşılabileceğini kaydetti.

Başsavcılığa yeni başvuru

Azerbaycan'da, savcı Hüseynov'un eşi ve tatili organize eden firmanın sahibi Y.N. hakkında da suç duyurusunda bulunduklarını belirten avukat Elchin Mammad, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı'na daha önce de birçok kez başvuruda bulunduklarını, 28 Şubat 2020'de yeni başvuru da yaptıklarını söyledi. Başvuruda, Emin Hüseynov'un zehirlenerek öldürülmesiyle ilgili delillerin toplanması talep edildi.

Dava açılması isteniyor, doktorlar da suçlanıyor

Emin Hüseynov'un ölümünün şüpheli olduğunu belirten Mammad, "Müvekkil Beybala Hüseynov, oğlunun ölümünden sorumlu olan fail ya da faillerin tespiti için elde ettiği bilgi, belge delilleri dosyaya ibraz ederek bir an önce tahkikatın yapılmasını ve dava açılmasını talep etmektedir. Yaklaşık 3 yıla yaklaşan soruşturma süreci tamamlanmadığı gibi tarafımıza ileri sürülen birçok husus aydınlatılmamış, ele geçmesi mümkün deliller konusunda yeterli araştırma yapılmamıştır" diye konuştu.

Dilekçede Emin Hüseynov'un zehirlenerek veya harici nedenle öldüğüne dair tıbbi raporlar ve diğer delillerin dosya kapsamında bulunduğunu dile getiren Mammad, başvurusunda şu iddialarda bulundu:

"Maktulün ölümü, tedaviyi yapan doktor ve hastane görevlileri tarafından olay sonrasında adli makamlara bildirilmemiştir. Maktul, hastanede ölümü sonrası, doğal ölüm raporu düzenlenerek Azerbaycan'da defnedilmiştir. Bu olayı adli makamlara bildirmeyen görevliler ve doktor hakkında yapılan soruşturmanın tamamlanması zaruret arz etmektedir."

Kanında prokalsitonin seviyesi yüksek çıkmış

Bilimsel tıbbi raporlara göre ölüm sebebinin kanındaki prokalsitonin düzeyinin yükselmesine neden olan dışarıdan maddenin alınması veya verilmesi olduğunu öne süren Mammad, ilk müdahale ve tedaviyi yapan özel hastanedeki görevli doktorun, kan testinde bulunan prokalsitonin seviyesinin normal değerlerin üstünde 6,9 seviyesinde olduğunu bildirmediğini kaydetti. Bu bulguları içeren kan testlerinin tedavinin yapıldığı AÜ Hastanesi'ne gönderilen dosyaya eklenmediğini belirten Mamad, "Bu şekilde tanı ve tedavi süreci olumsuz etkilenmiştir" dedi.

Eşi telefon kayıtlarını neden sildi? Neden denize atıldı?

Adli otopsi yapılmadığını belirten Mammad, dilekçesinde, "Soruşturma sürecinin geldiği aşama itibarıyla müvekkilimin oğlunun zehirlenmesinde bilgi ve katılımı kuvvetle muhtemel kişi, eşi E.H.'dir. E., maktulün karaciğer ameliyatı sonrası ilaçlarını verdiği halde bunu tedavi yapan doktorlara söylememiş, ölüm sonrası maktule ait olup teslim aldığı telefon kayıtlarını silmiştir. Müvekkilin buna yönelik sorularına yanlış ve çelişkili cevaplar veren E., eşinin hastanede olduğu sırada kaldığı otelde konsere gidecek kadar duyarsız davranabilmiştir" dedi.

Avukat Mammad ayrıca "E.'nin annesi A.M. ile maktulün cep telefonunu denize attığını söyleyen kardeşi O.M. de olayın şüphelisidir. Bu kişilerin ayrıntılı beyanlarının alınarak, sakladıkları hususların tespitini ve haklarında dava açılması gerekmektedir" dedi.

Dilekçede, tatili organize eden firma sahibi Y.N. ve D.İ. adlı kişilerin planda olmayan yat turunu sakladıkları, adaleti yanılttıkları ve ayrıntılı sorgulanmaları gerektiği belirtildi.