Antalya'da yaylalara çıkan Yörükler havalar soğur soğumaz şehirlere akın etmeye başladı

Antalya'da Nisan ve Mayıs aylarında yaylalara çıkan ve sıcak havaları yaylalarda geçiren Yörükler soğuyan havalarla beraber bir bir şehirlere dönmeye başladı. Kasım ortasına doğru giderken Akdeniz bölgesi dahil birçok bölgede havaların iyice soğuması ile Yörüklere dönüş yolu göründü.

Antalya’da Nisan ve Mayıs aylarında yaylalara çıkan Yörükler, havaların soğumasıyla dönüşe başladı.

Antalya'da Nisan ve Mayıs aylarında yaylalara çıkan ve sıcak havalarda yaylalarda bulunan Yörükler kasım ayı ile beraber soğuyan havaların ardından dönüş yoluna geçtiler.

Sıcak havalardan etkilenmemek, hayvanlardan daha yüksek verim sağlayıp tereyağı ve peynir yapmak için yeşil meraların bulunduğu Toros Dağları'nın zirvelerine, Akseki'nin yaylalarına Nisan ve Mayıs aylarında çıkan Yörükler, havaların soğumasıyla dönüş hazırlığına girişti. Eskiden at ve develerle yapılan yolculuklar günümüzde kamyon ve diğer motorlu taşıtlar yardımıyla yapılarak köylere dönülüyor.

''HER YIL YAYLALARA ÇIKIYORUZ''

Yörüklerden Duran Topaça (72) yaptığı açıklamada, hayvancılık mesleğinin atalarından kaldığını söyledi. Manavgat ilçesine bağlı Gecebece Mahallesi'nde yaşadıklarını ve geçimlerini sağladıkları küçükbaş hayvanların daha iyi şartlarda beslenmesi için bahar ve yaz aylarında geniş otlaklara ihtiyaçları olduğunu anlatarak, bu nedenle bu dönemi yüksek rakımlı yaylalarda geçirdiklerini, her yıl Akseki'nin Yarpuz Mahallesi yakınlarında bulunan bin 800 metre rakımlı Kaklıktaş Yaylası'na çıktıklarını, kasım ayının ilk haftasında ise dönüş yolculuklarının başladığını kaydetti.

''ANAMDAN DOĞALI DAVARCILIK YAPIYORUM''

72 yaşında olmasına rağmen halen küçükbaş hayvancılığı yaptığını anlatan Topaça, “Anamdan atamdan davarcılık mesleği kalmış ve halen davarcılık mesleğini sürdürüyorum. Kendim 72 yaşındayım. Yaylaya hava şartlarına göre Mayıs ayının 20’sinde çıkıyoruz ve Kasım ayının 15’inde iniyoruz. Davarcılık gerçekten zor bir meslek. Dağlara çıkıyoruz. Rezilliği çok oluyor. Bırakacağız diyoruz bırakamıyoruz. Çünkü hayvancılık ata mesleğimiz. 6 oğlum var, 4 tanesini okuttum. Devlette çalışıyor. Diğer 2 oğlum ile birlikte davarcılık mesleğine devam ediyoruz ama artık yoruldum. Yapacak gücümüz kalmadı. Davarcılığı artık bırakacağım. Gerçekten çok zor bir meslek. Anamdan doğalı bu mesleği yapıyorum” diye konuştu.

''ESKİDEN GÜNLERCE YÜRÜYEREK YAYLAYA ÇIKIYORDUK''

Hayvanlarımızı eskiden yürüyerek yaylalara çıktıklarını anlatan Topaça, “Şimdi ise hayvanlarımızı kamyonlarla götürüyoruz. Belirli bir yerde indirip oradan yine yaya yolu ile devam ediyoruz. Köyümüzde bulunan ağıllarda hayvanlarımızı besliyoruz. Eşyalarımızı ise traktörlerimiz ile götürüyoruz. Artık göçme zamanımız geldi. Havalar soğumaya başladı” şeklinde konuştu.

Topaça, keçilerin sütünden yoğurt ve peynir yaptıklarını dile getirerek, bunları yaylaya kadar gelen özel müşterilere sattıklarını belirtti.

Yörükler, gelişen teknolojiye bağlı olarak at ve deve sırtında değil, motorlu araçlarla göç ediyor. Yiyecek, giyecek, yatak ve yorganlarını kamyonet, kamyon, traktör ve otomobil gibi çeşitli araçlarla taşıyan Yörüklerin ana geçim kaynağı olan keçiler ise çobanlar tarafından otlatılarak götürülüyor.

Sonraki Haber