Eşini kızgın yağ ile yakmıştı! Mahkemeden şaşırtan karar

Küçükçekmece’de cezaevinden izinli çıkarak ayrıldığı dini nikahlı eşi Kübra Tayfur’u kızgın yağla yakıp 14 yıl hapse çarptırılan sanık Ersin Ülker’in dosyası geri gönderildi.

Küçükçekmece’de cezaevinden izinli çıkarak ayrıldığı dini nikahlı eşi Kübra Tayfur’u kızgın yağla yakıp 14 yıl hapse çarptırılan sanık Ersin Ülker’in dosyası geri gönderildi. Mahkeme, müşteki Kübra Tayfur’un yüzünde yanığa bağlı kalıcı izlerin bulunup, bulunmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumu’ndan rapor istedi.

Küçükçekmece’de 15 Eylül 2019 tarihinde cezaevinden izinli çıkarak ayrıldığı dini nikahlı eşi Kübra Tayfur’un evine zorla girip bacağından bıçaklayan sonra da kızgın yağla yakan sanık Ersin Ülker hakkında ‘Canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürmeye teşebbüs’ ve ‘konut dokunulmazlığının ihlali’ suçlarından 14 yıl hapis cezası verilmişti. Bölge Adliye Mahkemesi, mağdur Kübra Tayfur’un yüzünde sabit iz kalıp kalmadığı konusunda Adli Tıp Kurumu’ndan rapor aldırılmadığı gerekçesiyle dosyayı geri gönderdi. Bakırköy 20’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Ersin Ülker ile avukatı ve müşteki Kübra Tayfur katıldı.

Söz verilen tutuklu sanık Ersin Ülker, “Yaşananlar nedeniyle gerçekten üzgünüm. Talihsiz bir kaza nedeniyle 2 yıldır Silivri cezaevindeyim. Çocuklarım çok mağdur. Annem bakıyor. Annem hasta tedaviye gidemiyor. Bana oğlum bakamıyorum yurda verelim diyor. En azından bana ev hapsi verirseniz çocuklara ben bakarım, annem tedavisi için hastaneye gidebilir. Tahliyemi istiyorum” dedi. Bunun üzerine söz almak isteyen Kübra Tayfur’a hakim söz vermedi. Mahkeme heyeti müşteki Kübra Tayfur’un yüzünde kalıcı yara izleri olup olmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumuna sevk ederek, duruşmayı erteledi.

Salondan çıktıktan sonra “Bu adam beni yaktı” diyerek sinir krizi geçiren Kübra Tayfur adliye bahçesinde açıklama yaptı. Tayfur, “Ben bir buçuk sene önce eski dini nikahlı eşim tarafından kızgın yağla yakıldım. Bugün de duruşmamız vardı. Ben davamı geri çekmiştim. Çocuklarım için vazgeçmiştim. Ama bugün öyle bir şey oldu ki beni bile bile isteyerek yaktığını herkesin bilmesini istiyorum. Sanık duruşmada çocuklarının mağdur olduğunu söyledi. Çocukları neden mağdur bana bunu bir açıklamasını istedim. Çocuklar onun yüzünden mağdur oldu. Eğer bana zarar vermeseydi. Biz zaten çocuklarımla mutluyduk. Hiç kimseye de gerek yoktu. Benim bir mesleğim vardı bayan kuaförüydüm. Onun yüzünden mesleğimde oldum. Artık verimli çalışamıyorum. Şu an çok mağdur durumdayım. Çocuklarımdan biri babaannesinin yanında biri de halamın yanında. Devlet bana yardım edeceğini söylemişti, kimseden de yardım göremedim. Kaymakamlık bana bir ev tuttu. Ama şu an evin içi boş ve eşya yok ve ben çocuklarımla birlikte oturmak için yardım istiyorum. Ben sadece çocuklarımı istiyorum. Psikolojimin çok normal olduğunu düşünmüyorum. Çünkü henüz yaşadığım tramvayı atlatamadım. Çocuklarım mağdursa onun yüzünden mağdur. Beni bilerek kasten yaktı. Ve ben onu affettim. Gelip burada herkesin içerisinde kendimi gösterip dedim ki beni yakmadı, ben kocamı seviyorum dedim. Onu sırf çocuklarıma ve bana zarar vermemesi içindi. Ama anladım ki onun evi orası ve bize en büyük zararı kendisinden başka kimse vermedi. Ben devletime sığınıyorum ve yardım istiyorum, çocuklarımı yanıma almak istiyorum. Onlarla beraber yeni bir hayat kurmak istiyorum. Bana yardımcı olmalarını istiyorum. Kendisi duruşmada mağdur olduğunu söylüyor, peki benim mağduriyetim ne olcaktı bunu hiç düşünmediler. Annesinin hasta olduğunu söylüyor, peki beni kızgın yağ ile başımdan aşağı yakıp bıçaklarken bunları neden demedi. Bu kadın benim çocuklarıma bakıyordu, o mağdur değildi, ben onu neden mağdur ettim diye neden düşünmüyor. Sadece kendisini düşünüyor” dedi.

İddianameden

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede 15 Eylül 2019'da Halkalı'da meydana gelen olay anlatılmıştı. İddianamede müşteki Kübra Tayfur ile sanık Ersin Ülker‘in 2015 yılında resmi nikahsız olarak birlikte yaşamaya başladıkları ve bu birlikteliklerinden 2 çocuklarının olduğu aktarılmıştı. Olay tarihinden 9 ay önce müştekinin şüpheli ile arasındaki geçimsizlik nedeni ile Halkalı'daki eve taşındığı da belirtilmişti. Olay günü sanığın müşteki uyuduğu esnada salonun açık camından eve girdiğinin açıklandığı iddianamede bıçak çıkararak müştekinin boynundan tuttuğu ve ‘beni nasıl polise ihbar edersin' dediği anlatılmıştı. Sanığın müştekiyi sol dizinden yaraladığının da belirtildiği iddianamede, bu sırada müştekinin evinde keskin bir yanık kokusu hissettiği ve bağırdığı, bunun üzerine şüphelinin camı kapatıp müştekinin boğazını sıkarak sıkıştırdığı ve önceden hazırladığı çaydanlık içerisindeki sıcak yağı müştekinin yüzüne, göğsüne, kollarına ve sırtına dökerek evden kaçtığı açıklanmıştı. Sanık hakkında ‘canavarca hisle eziyet çektirerek öldürmeye teşebbüs' suçundan 20 yıla kadar, ‘konut dokunulmazlığını ihlal etme' suçundan ise 3 yıla kadar hapis cezası talep edilmişti.

Sonraki Haber