Bahçeli'den İmamoğlu'na istifa çağrısı: İstanbul böyle zulüm görmedi
Partisinin grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İstanbul'da karla mücadele polemiğine değindi. Balıkçıdaki yemek üzerinden İBB Başkanı İmamoğlu'na tepki gösteren Bahçeli, "Görevinden bir an önce affını talep etmelidir. İstanbul böyle zulüm görmedi" dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. İstanbul'da kar mücadelesine ilişkin konuşan Bahçeli, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na tepki gösterdi. Bahçeli, "İstanbul, İstanbul olalı böylesi bir zulüm görmemiştir. Trafik tıkanmış, hayat durmuş, Belediye Başkanı balıkçıya gidiyor. Bunu yaparken de hiç vicdanı sızlamıyor" dedi. Bahçeli, İBB Başkanı İmamoğlu'na tepki göstererek "Bizim dileğimiz Büyükşehir Belediye Başkanı'nın görevinden affını istemesi ve İstanbul'un önünü bir an evvel açmasıdır" ifadelerini kullandı.
Konuşmasına Rusya- Ukrayna arasında yaşanan krizle ilgili başlayan Bahçeli, "Olası Rusya- Ukrayna savaşının ülkemize nasıl etki edeceği iyi ölçülmelidir. Rusya ile Ukrayna arasında gün geçtikçe artan gerilimin Türkiye'yi, Kafkasya'yı nasıl etkileyeceğini ölçmek lazımdır. Beklentimiz barış ve sukunetin esas olmasıdır. Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne saygı gösterilmelidir." dedi.
İşte Bahçeli'nin açıklamalarından önemli satır başları;
ABD olası bir savaşta Ukrayna'ya asker göndermeyeceğini açıklamıştır. ABD, PKK/YPG tanksavar füzelerini ise Ukrayna'ya göndermiştir. Rusya ise Ukrayna sınırındaki varlığını güçlendirmiş her ihtimale hazır olduğu mesajını vermiştir. Rusya'nın genişleme stratejisi, istikrarsızlığın kronikleşmesine neden olmaktadır.
"Putin'in Türkiye'ye gelecek olması barışa atılacak adımlar olacaktır"
ABD Başkanı'nın Rusya'nın küçük bir işgale göz yumacaklarını ima etmesi, tavşana kaç tazıya tut politikasını hatırlatmaktadır. Ukrayna cumhurbaşkanının dediği gibi Ukrayna, Biden ile Rusya'nın bir anlaşma konusu olmamalıdır. Bunu sağlayacak olan arabulucu bir ülkedir ve bu Türkiye'dir. Sayın Erdoğan'ın Ukrayna'ya gidecek olması, Putin'in Türkiye'ye gelecek olması barışa atılacak adımlar olacaktır. Kafkasların iç çatışma ortamına sürüklenmesini doğru bulmuyoruz.
Türkiye ne diyeceği merakla beklenen bir ülkedir. Bundan rahatsızlık duyanlar olabilir. Bunların failleri bilinmektedir. Ne kadar yok sayılırsa sayılsın hakikat aynı bir mektup gibi ellerine ulaşacaktır.
İstanbul'da kar esareti
Bilinmelidir ki tarihin şaşmaz geleneği, coğrafyanın şüphesiz gerçeği budur. Geçen hafta soğuk ve karlı hava hayatın akışını olumsuz etkilemiştir. Azalan barajlarımız, beyaz örtüyle birlikte önümüzdeki bahar aylarında hepimizin yüzünü güldürecektir. Meteoroloji uzmanları günlerce İstanbul başta olmak üzere ülkemizin tamamında kar yağışı olacağını duyurmuşlardı. Sorun karın yağması değil, alınmayan önlemler ve ihmaller zinciridir. Mühim olan tedbirleri kar yağmadan almaktır. Randevusunu saat gibi hatırında tutan İBB Başkanı, meteorolojinin uyarılarının bir türlü hatırlayamamıştır. 'Kar aniden bastırmış' diyecek kadar savrulmuştur.
İstanbul Balık baştan, tuz da hepten kokmuştur. Gömleğin ilk düğmesi yanlış iliklenmiştir.
"İstanbul, istanbul olalı böylesi bir zulüm görmemiştir"
İstanbul, İstanbul olalı böylesi bir zulüm görmemiştir. Liyakatsız, liyakat bir siyaset tellallığının elinde İstanbul sersefil hale düşmüştür. Trafik tıkanmış, hayat durmuş, Belediye Başkanı balıkçıya gidiyor. Bunu yaparken de hiç vicdanı sızlamıyor. Perdesi yırtılmış, pusulası bozulmuştur. Normal şartlarda İstanbul gibi bir kentin belediye başkanının herkesle görüşmesi normaldir. Normal olmayan husus kışın tam ortasında görüşmeye ne maksatla ihtiyaç duyulduğudur. Görüşmeden Dışişleri Bakanlığı bilgilendirildi mi? Balık masasındaki konuşmalar tutanak altına alınmış mıdır?
"Derhal görevden affını istemeli"
Bu şahıs Türkiye muhalifleriyle can ciğer kuzu sarması haline gelmişti. Belediye başkanı balıkçıda yerken, sözcüsü de İsviçre'de karla mücadele etmiştir. Yoğun kar yağışı altında kayak yapmak, tatil yapmaktan oldukça hırpalanmıştır. İşte CHP'nin özeti, başı sonu bundan ibarettir.
Kar yağışını konuşmazlar, balıkçıyı konuşmazlar, yüzsüzce MOBESE'yi dillerine dolarlar. Balıkçı lokantasında ne aradığınızı, hangi gizli emellerin peşinden koştuğunuzu açıklayın. Mahçubiyet duyacağınız gizli ilişkileriniz yoksa çıkın meydana milletin kafasındaki soru işaretlerini giderin. Açığı olanların MOBESE'den şikayet etmeleri normal. CHP zihniyetinin algı oyunları asla tutmayacak, kimse de bunlara itimat etmeyecektir.
Bizim dileğimiz Büyükşehir Belediye Başkanı'nın görevinden affını istemesi ve İstanbul'un önünü bir an evvel açmasıdır.
Demokrasi işin özünde insana dayanan bir rejimdir. Demokratik sürecin kilit taşı insandır. Herkes ne düşünürse düşünsün, bir insanın başka türlü düşünmeye hakkı olacaktır. Demokrasiyi yalnızca çoğunluğun yönetimi olarak görmek makul sayılamayacaktır. Millet varsa, ülke varsa, devlet varsa, demokrasi kaçınılmaz bir realite olarak karşımıza çıkacaktır. Asıl sorun maskeli demokratların demokrasiyi kırıp, dökmeleri, işlerine geldiği gibi söküp takmalarıdır. Demokrasi ihanetin kılıfı olamaz. Demokrasi yakıp yıkmanın meşruiyet zemini olarak asla kullanılamaz.
Cumhurbaşkanı'na hakaret tartışması
Hiçbir toplum, hiçbir ülke, mensuplarından hiçbirine hürriyetlerin tümünü sınırsız kullanma hakkı vermemiştir. Sınırlar hukuk kurallarıyla çizilmiştir. İnsanların birbirine göstereceği hoşgörü, demokrasinin ve hudut hattının tecelli etmesini sağlayacaktır.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'na büyükbaş hayvan benzetmesi yapmak terbiyesizliktir, suçtur. Hz. Adem'e hakaret sıradan bir söz olarak değerlendirilemez. Herkes aksini söylese de MHP bu görüşte olamaz, bu ilkelliğe göz yumamaz. Hakaret eden, küfür eden, kim olursa olsun bunun sonuçlarına katlanmalıdır.