Soylu: Görevimiz İstanbul'a PKK'nın sızmasını engellemektir
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Bağcılar Meydanı'nda konuştu. Millet İttifakı adayı Ekrem imamoğlu'na yanıt veren Bakan Soylu, "Görevimiz İstanbul Büyükşehir Belediyesi Adayı üzerinden İstanbul’a PKK’nın sızmasını engellemektir" dedi.
Bakan Soylu, Bağcılar Meydan'da vatandaşlarla buluştu. Soylu, selamlaştığı vatandaşlarla sohbet etti. Bazı vatandaşların öz çekim yaptığı Soylu'ya bazıları taleplerini iletti. Bağcılar Belediyesi'nin ev sahipliğinde düzenlenen ‘7 Bölge 7 Renk Kültür Sanat Festivali'nin açılışına İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, çok sayıda Milletvekilleri ve Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, ve vatandaş katıldı.
“İstanbul'a PKK'nın sızmasını engellemektir”
CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı Ekrem İmamoğlu'na cevap veren Bakan Soylu, “CHP'nin Büyükşehir Adayı diyor ki; bir içişleri Bakanı'nın İstanbul'da ne işi var. İçişleri Bakanı'nın görevini, Ankara'dan ibaret zannediyor. Ne işim olduğunu söyleyeyim, neyle görevli olduğumu da söyleyeyim.
Doğu ve Güneydoğu'da o dağlarda bu ülkenin birliğine saldıranlara karşı milletçe hangi cevabı veriyorsak orada ki kahramanlarımız hangi cevabı veriyorsa, benim görevim İçişleri Bakanı olarak da şu İstanbul'da Süleymaniye'de doğan bir evladınız ve bir kardeşiniz olarak Karadeniz'de, Trabzon'da, Rize'de doğmuş bir evladınız olaraktan benim görevim açık ve net. Doğu ve Güneydoğu'da nasıl PKK'nın varlığını oradan kaldırmak istiyorsak görevimiz İstanbul Büyükşehir Belediyesi Adayı üzerinden İstanbul'a PKK'nın sızmasını engellemektir.
Ne yapıldı Beylikdüzü'nde kim duydu? Peri Markus'un heykeli yapıldı. Bir de Yaşam Vadisi yapıldı. Onun da yüzde doksan beşini Yusuf Uzun yaptı. Orakçı başlattı. Yusuf Uzun devam etti bitirdi. Yüzde beşinin çimini bu serdi” ifadelerinde bulundu.
“Size haraç veren bir Türkiye olmayacağız”
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu 15 Temmuz Demokrasi ve Milli İrade Meydanı'nda yaptığı konuşmada ABD'ye de mesaj verdi.
Bakan Soylu, “Bizden haraç almak istiyorlar. Her 20 yılda bir, her 10 yılda bir, yüzde iki yüz devalüasyonlarla yüzde iki yüz elli paramızın değer kaybetmesiyle beraber bizden haraç kesmek istiyorlar. 1980 öncesi Türkiye'nin ekonomisini zora düşürerek bunu yaptılar.
28 Şubat öncesi Türkiye'nin ekonomisini zora düşürerek bunu yaptılar. Şimdi aynı tezgâhları uyguluyorlar. Gezi olaylarında 17- 25 Aralık darbesinden, 6-7 Ekim olaylarından, 15 Temmuz darbesinden medet umamadıkları zamanlarda şimdi Amerika'nın taammüden saldırısıyla beraber bize diyorlar ki; bize haraç vereceksiniz. Bizde sadece onların saldırılarına yıllardan beri direniyoruz. Ama iki yıldır bütün ekonomik saldırılarına direniyoruz. Ve direncimizde de şunları söylüyoruz. Ezanlar şahittir, şu minarelerin gölgesi şahittir, size haraç veren bir Türkiye olmayacağız” dedi.