Bartın'daki maden faciasında ölümden döndü! 8 ayda 140 ameliyat oldu: İzzet Ak taburcu oldu

Bartın'ın Amasra ilçesinde 14 Ekim 2022 günü meydana gelen grizu patlamasında 43 madenci hayatı kaybetmişti. Patlamada yaralı olarak kurtulan İzzet Ak, 8 ay süren yoğun tedavi ve 140 ameliyatın ardından taburcu edildi. Faciada yaşamını yitiren madencilerden birinin kardeşi olduğunu söyleyen Ak, “İçim buruk, köye gidiyorum ama hiç gidesim de yok. Ama mecburum, her şeye dayanıklı olmak zorundayım. 3 çocuğum var, ilk işim çocuklarımı sarıp sarmalamak” dedi.

Bartın'da maden ocağındaki patlamada ağır yaralanarak Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesine sevk edilen İzzet Ak, 8 aylık tedavisinin ardından taburcu edildi.

Patlama sonrası ambulans uçakla Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesine sevk edilen 6 hastadan biri olan İzzet Ak, 6 ay yanık yoğun bakım, 2 ay da yanık servisi olmak üzere hastanede 8 ay tedavi gördü.

İzzet Ak, taburcu edilmeden önce hastanede tedavi gördüğü odada basın mensuplarına yaptığı açıklamada, patlama anını hatırlamadığını fakat o gün bir iş arkadaşının ricası üzerine farklı bölümde çalıştığını ve o sayede de kurtulduğunu söyledi.

Patlamada hayatını kaybedenleri rahmetle anan Ak, "43 şehidimiz var. Biri de benim kardeşim, rahmetle anıyorum. İçim buruk. Şimdi köye gidiyorum ama hiç gidesim de yok ama mecburum, her şeye dayanıklı olmak zorundayım. Bu konuda devletimizden, doktorlarımızdan, hemşerilerimizden, eşimden, kardeşlerimden, ağabeylerimden Allah razı olsun. Beni burada yalnız bırakmadılar." dedi.

Ak, 8 ay sonra döneceği memleketinde ilk işinin çocuklarına sarılmak olacağını belirterek, ailesini ve köyünü çok özlediğini dile getirdi.

Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Koordinatör Başhekimi Prof. Dr. Nurettin Yiyit de hastanenin birçok departmanının eş güdümlü çalıştığını aktardı.

Prof. Dr. Nurettin Yiyit, sözlerine şöyle devam etti:

"Her gün hocalar düzeyinde, benim de başkanlık yaptığım bir konseyle her anı, her dakikaya böyle ilmek ilmek dokuyarak bugünlere geldik. Altı hasta transfer ettik, dördünü taburcu edebilmeyi başardık. Bu bizim için mutluluk vesilesi oldu. Yüzde 80-90'ların üzerinde ciddi bir yanık. Açıkçası bunların iyileştirebilmesi ve sevdiklerine kavuşturabilmesi bizim için ayrı bir onur ve gurur vesilesi. Tabii şu an biz sadece bir memleket tadı alsın diye gönderiyoruz çünkü uzun bir süreç var."

Prof. Dr. Nurettin Yiyit, tedavi sürecine değinerek, "Bu 8,5 ay, ciddi manada zamana karşı bir yarış ve tıpta ne varsa her bir şeyin anlık bir araya getirilip uygulandığı, çok sayıda konseylerle bütün hocalarımızın bir araya gelip verdiği bir mücadele. Biz ciddi bir mücadele verdik. Hastalarımız ciddi bir direnç gösterdi ve yakınlarının, sevdiklerinin de duası hepsi bir araya geldiğinde bugün onurlu, mutlu ve çok sevindiğimiz bir anı paylaşma fırsatımız oldu." ifadelerini kullandı.

"BURADA BİR MİLLİ TAKIM OLUŞTURULDU"

Hastanenin Yanık Merkezi Sorumlu Hekimi ve Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Turan, 39 yaşındaki maden işçisi Ak'ın tedavisiyle ilgili, yüzde 90 civarında ağır yanıklarla başlayan süreçte Ak'ın 4,5 ay kadar uyutulduğunu, ortalama 140 civarı küçük, orta veya büyük ölçekli ameliyatlar gerçekleştirildiğini söyledi.

Prof. Dr. Turan, yüzde 90 civarında ağır yanıkların literatürde ölüm oranlarının çok yüksek olduğu bir grupta yer aldığını ifade etti.

Son yıllarda gelişen teknolojik altyapılar ve bu teknolojiye ulaşma süreçlerinin daha kolay olmasının önemini vurgulayan Turan, devletin de kendilerine bu konuda yardımcı olduğunu kaydetti.

Başka hastanelerden, şehirlerden doktorlarla işbirliği kurduklarına dikkati çeken Prof. Dr. Turan, "Hep bize destek verdiler, ekiplerini getirdiler. Burada bir milli takım oluşturuldu. Hastanemizin ilgili bölüm başkanları her sabah geldiler, acil bir durumda en üst düzeyde katılım sağlandı, en üst düzey işlemler yapıldı. Son yıllarda çıkan teknolojik uygulamalar neyse hepsi uygulandı ve bu sonuca ulaştık." dedi.

Prof. Dr. Turan, taburcu edilen diğer hastaların durumlarının gayet iyi olduğu ve takip edildiği bilgisini paylaşarak, "Buraya giren hastayı biz her zaman ailemizden sayarız. Onların her zaman burada bir kapıları var, desteğimiz her zaman onların yanında." diye konuştu.

Sonraki Haber