Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi’den dobra açıklamalar: “Beşiktaş sıkıntılı bir süreç yaşıyor. Onana'yı Şenol hoca istedi, Djiku ve Tadic'i istemedi”
Beşiktaş Kulübü Başkanı Ahmet Nur Çebi, siyah-beyazlı takımın yaşadığı sürece ilişkin olarak, “Beşiktaş sıkıntılı bir süreç yaşıyor. İstemediğimiz, beklemediğimiz sonuçlarla karşılaştık. Tabii ki üzgünüm” dedi. Çebi, transferde hatalı olmadıklarını ifade ederek, “Onana'yı Şenol hoca istedi. Djiku ve Tadic'i ise istemedi. 'Benim istediğim oyuncular değil' dedi. Tadic ile neredeyse sona gelmiştik. Önümüz kesildi, istenmediği için” dedi.
Beşiktaş Kulübü Başkanı Ahmet Nur Çebi, Beyaz Futbol programında Ertem Şener’in sorularını yanıtladı. Başkan Çebi, Fikret Orman döneminde yaşadıklarını ve yaptıklarını, Mehmet Büyükekşi’nin stadyumdaki parmak sallama hareketi, taraftarın kendisine yönelik eleştirileri, yapılan transferler , başkan adayları ve takımdan ayrılan teknik direktörler Sergen Yalçın, Burak Yılmaz ve Şenol Güneş hakkında konuştu.
Ahmet Nur Çebi’nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Yağmur var, kar var hepsinden nasibimizi alacağız. Allah herkese namusuyla şerefiyle yaşamayı nasip etsin."
“MİLLİ TAKIM SIKINTILI ANLARIMIZ BİLE YÜZÜMÜZÜ GÜLDÜRÜYOR”
"Milli Takım, hepimizin Milli Takım'ı. Sıkıntılı anlarımızda bile yüzümüzü bir golleri güldürüyor. Kenan Yıldız, Salih Özcan hepsi çok değerli çocuklar. Türk futbolu iyiye doğru gidiyor."
“BEŞİKTAŞ SIKINTILI BİR SÜREÇ YAŞIYOR”
"Beşiktaş sıkıntılı bir süreç yaşıyor. İstemediğimiz, beklemediğimiz sonuçlarla karşılaştık. Tabii ki üzgünüm. Ancak daha lig bitmedi, zaman içinde takımın nereye geleceğini göreceğiz. Ben oyuncularıma inanıyorum. Çok zor bir fikstürle başladık. Diğerleri bu konuda avantajlıydı. Seyahatler çok üst üste geldi. Oyuncuların hepsiyle görüşüyorum. Maç seyahatlerine katılmayı düşünmüyorum. Açıkçası kırgınlıklarım var. Gündemin daha çok yeni adaylar üzerinden gitmesi gerektiğini düşünmüyorum. Ben son günüme kadar oyuncularımı tek tek otobüse bindirmeye devam edeceğim. Vazifemi yerine getiriyorum."
“13.5 MİLYON EURO'YU 3 GÜNDE BULARAK, 6 AYLIK ÖDEMELERİ ÖDEYEREK, UEFA'DAN TEMİZ KAĞIDI ALDIK ZAMANINDA”
"Ben emeğin ne kadar önemli olduğunu biliyorum. Çalışanlarımızın aileleri ekmek bekliyor. Onların helalliğini almamız gerekiyor. Bundan sonra gelecek olanlar da bunu yapacaktır. Mali anlamda çok iyi oturtulmuş bir Beşiktaş bırakacağım. Aldığımda böyle değildi. 13.5 milyon Euro'yu 3 günde bularak, 6 aylık ödemeleri ödeyerek, UEFA'dan temiz kağıdı aldık zamanında. Şimdi bırakacağımız yerde geriden bir borç olmadığı gibi birkaç ay önlerini açık bulacak gelen kişiler."
“ABOUBAKAR SAKAT, SAKAT OYUNCUYU OYNATIRSANIZ BÜYÜK SIKINTILAR OLUR”
“Aboubakar sakat, raporu var. Sakat oyuncuyu oynatırsanız daha büyük sıkıntılar olur. 1-2 maç oynatabilirsiniz ama sonraki süreç sıkıntıya girer. Afrika'dan bir virüsle geldi, daha sonra antrenmanda ısınırken sakatlandı. Dönecektir ama şu an sakat. Art niyeti hiçbir zaman olmamıştır. Kendisi ile yakın bir dostluğum ve ağabeyliğim var. Aboubakar, bırakma kararı aldığım gün 'Bırakma sayın başkan' mesajı attı. Sadece o değil, diğerleri de öyle. Ben onlara iyi başkanlık yaptım. Ben onlardan razıyım, Allah da razı olsun. Bu yapılan transferlerin önemini ilerleyen süreçte göreceğiz. Bu şansı çocuklara tanımamız lazım."
“TRANSFERDE HATA YAPTIĞIMIZI DÜŞÜNMÜYORUM”
"Transferde hata yaptığımızı düşünmüyorum. Rebic'in, Chamberlain'in geçmişi belli. Rıza Hoca'ya sordum, 'Amartey çok iyi futbolcu' dedi. Onana'nın iyi olup olmadığını görme şansımız olmadı, 102 dakika oynadı. Oynaması lazım, şans bulması lazım."
“BURAK YILMAZ KONUSUNDA HATALIYIM”
"Burak Yılmaz konusunda hatalıyım, ona da zarar verdik. Aboubakar'ın ona sarılışını hatırladım, birbirlerine çok yakın olduklarını hatırladım ve ona bir şans verdim ama olmadı. Onun adına da kendi adıma da üzgünüm."
“FİKRET ORMAN İLE HESAPLAŞACAĞIM, ZAMANI GELDİ”
"Fikret Orman ile Beşiktaş başkanlığım bittikten sonra hesaplaşacağımı söylemiştim. Zamanı geldi."
"Yüzde 99 şampiyon oluruz demekle hata yaptığımı düşünmüyorum. Bizler camia yönetiyoruz, motivasyon sağlamamız gerekiyor. Hala çok umudum var. Şampiyonluk olmasa bile dişe diş mücadele edecek bir takım olduğunu düşünüyorum. Yeni yönetim bu başarıyı sahiplenebilir. Yeter ki Beşiktaş iyi olsun."
“FİKRET ORMAN, GİTTİĞİNDEN BU YANA BENİM ALEYHİMDE ÇALIŞTI”
"Fikret Orman, gittiğinden bu yana benim aleyhimde çalıştı. Hiçbir başkan, bir önceki başkan tarafından bu kadar yıpratılmadı. Bir rapordan bahsediliyor, biz bu raporu çıkartmak zorundaydık. Biz de bu işin içindeydik, yapmazsak 'ne gizliyorsunuz' denilirdi. Ben hiçbir zaman 'Paralar nerede' diye bağırmadım. Bu rapordan niye gocunuyorsun, yaran mı var? Bu senin için bir şans. Hasan Arat, biz başkan seçildiğimizde 'Fikret Orman'dan hesap sormak görevin' dedi. Şimdi Hasan Arat, Fikret Orman'ın müdürü ile yan yana. Sosyal medyadan bu işleri beraber yönettiler, kim ne derse desin."
“FİKRET ORMAN İLE HASAN ARAT, AHMET NUR ÇEBİ'NİN ALTINI OYDULAR”
"Fikret Orman ile Hasan Arat zaman içinde yollarını birleştirdiler ve Ahmet Nur Çebi'nin altını oydular. Benim ofisimin altında bot hesaplar varmış. Olsa bugün bu halde mi olurdum? Mayıs'ta seçim var girmiyorsun, Haziran ayında dernek dernek geziyorsun. Niye Hasan Bey? 400 tane beyaz oy çıkmış, bu güvensizlik demekmiş. Benim 3 bin küsür oyum ne peki? Fırsat kolladılar, kurtlar dumanlı havayı sever. Beşiktaş'a zarar verdiler."
PARALAR NEREDE TEZAHÜRATI
"Paralar nerede tezahüratını ben nasıl susturayım, ben mi başlattım? Benim yapmadığımı çok iyi biliyor. Sadece bunu kendi mağduriyetine sebep vermek için kullanıyor. Genel kurulda Hasan Arat'ın yanındaki arkadaş, 'Biz yaptırdık' dedi o tezahürata. Adres belli. Bana verdikleri zararın önemi yok, kulübe çok büyük zarar verdiler. Takım 2-0 öndeyken protesto başlıyor, neden? Uçaktan oyuncu inmemiş, medyada olumsuzluk pompalanıyor. Bunları bu çocuklar okuyor."
Adaylar halen benimle ilgili konuşuyor. Benimle ne işiniz var, ben aday mıyım? Fikret Orman ile ilgili hamlelerimiz, camia tarafından bize verilen görevlerdir. Bu benim yasal sorumluluğum. Ben bu olaya müdahale etmiyorum, açılan dava 13. Benimle ilgili açılmış bir dava var, gittim bedelini ödedim. Bu davaların 5'inde zaman aşımından kazanmış. Sorulduğunda 'Ben bu davaları kazandım' diyor. Algı yaratmayacaksınız haklı çıkmış gibi. Yargılama bitmeden kimse aklanmış sayılmaz, ben Fikret Orman'ın aklanmamasını isteyen biri değilim. Camiama karşı alnım ak. Umarım inşallah bir sonuç çıkmaz. Bu davaları ben açıyormuşum gibi algı yapmaya gerek yok. Davaları Beşiktaş açıyor. 1-2 tane davam kaldı onunla, çıkınca göreceğim onları. 11 tane tapudan bahsediliyor. Nerede bu tapular, ben tapu falan görmedim. Para kaptırılmış, biz 1 sene adama yalvardık gittik paralarımızı tahsil ettik. Para gelince de direkt olarak borçlarımıza gitti."
“BENİM ORADA OLMAMDAN RAHATSIZ OLANLAR FİKRET ORMAN'I DOLDURDU”
"6.5 sene benimle beraber olacaksın her işte, sonra da bana 'hayalet' diyeceksin. Ben hayaletsem beni hiçbir şeye ortak etmeyeceksin. Birlikteyken ağabey-kardeş gibiydik. Benim orada olmamdan rahatsız olanlar Fikret Orman'ı doldurdu. O bana 'ağabey' derdi, ben ona 'başkanım' derdim. Hasan Arat babasına sormazmış benim gibi. 'Babacığım' diyormuşum babama. Ben babama 'siz' diye hitap ederim, ne babacığımı. Babamın söylediği ve yapmadığım tek şey vardı o da Fikret Orman ile son seçime girmek oldu. Babama bir özür borcum var."
“ÇAĞLAYAN ADLİYESİ'NDEN GELEN HACİZLER AHMET NUR ÇEBİ VE TAMER KIRAN TARAFINDAN GÖĞÜSLENDİ”
"Başkan belirli görevleri dağıtır. Fikret Orman diyor ya 'Ben Beşiktaş'ı Çağlayan'dan aldım'. O üst katta sıcak ofisinde misafirleri karşılarken Çağlayan Adliyesi'nden gelen hacizler Ahmet Nur Çebi ve Tamer Kıran tarafından göğüslendi, maddi ve manevi olarak. İkinci başkanın görevi, başkan yokken başkanı temsil etmektir. Başkan zaten oradaydı. Ben futbol şubedeydim 2 sene, geldiğimde zaten stadyum bitmişti. Bana futbol şubeyi, icra kurulunu sorabilirsiniz. İcra kurulunda olduğum bazı evraklar geliyordu. 'Nedir bu?' dediğimde 'Ben imzalamışım ağabey, hesabını mı vereceğim' dedi. Orada soğukluğumuz başladı zaten."
“2 SENE ŞAMPİYONLUK DÖNEMİNDEKİ BAŞARININ İKİMİZE YAZMASI GEREKİYORDU AMA FİKRET ORMAN SAHİPLENDİ O BAŞARIYI”
"2 sene şampiyonluk dönemindeki başarının ikimize yazması gerekiyordu ama Fikret Orman sahiplendi o başarıyı. Birlikte emek verdik 2.5 sene. Biz Bayern'e elendikten sonra ben ayrılmak istediğimi söyledim zaten. Ağustos'ta seçim kararı aldı, etrafa 'Ahmet Nur Çebi'den kurtulmak için bu kararı alıyorum' diyorsun. Sonra gelip bana ikinci başkanlık teklif ediyorsun. Ben kabul etmedim. 'Benden sonra sana bu görev yakışır ağabey biraz dinlen' dedi. 'Kimi ikinci başkan yapayım' dedi. Serdal Adalı'yı söyledim. 'Olur mu ağabey bana yalancı demiş adam' dedi. 2 saat sonra açıkladı Serdal Adalı'yı. Seçim döneminde 'Ben seni destekleyeceğim' dedi. Sonra benim aleyhimde kampanya yürüttü. Serdal Adalı da ikinci başkanın, ben de. Niye tarafsız kalmıyorsun? Sonra seçimden sonra bana mesaj atıyor, 'Ağabey emrindeyim' diye. Ben açmadım telefonu tabii ki."
“FİKRET ORMAN BAZI YERLERDE HADDİNİ AŞMIŞTIR”
"Fikret Orman ile aramızdaki 1-2 mesele özel. Onları açıklamak istemiyorum. Bazı yerlerde haddini aşmıştır. Yeni yönetim önlerine bakacak, geri bakmak zorunda kalmayacak. Fikret Orman döneminde UEFA'ya mektup çekilmiş temiz kağıdının alınması sürecinin ertelenmesi için. Yahu insaf et! Biz geliyoruz, şahsi fedakarlıklar ile o temiz kağıdını alıyoruz. Bunlar hiç yokmuş gibi, pandemi ve deprem olmamış gibi, 4 kupa almamışız gibi bugün yaygara koparanları vicdanlara bırakıyorum."
“GEL KAPIYI ÇAL HASAN BEY, BASKETBOLCU DEĞİL MİSİN?”
"Basketbolda Alperen gibi bir yıldızı NBA'e gönderdim. Hasan Arat diyor ki, 'Geçen sezon Beşiktaş basketbolda küme düşmesin diye dua ettim'. Yahu gel kapıyı çal Hasan Bey, basketbolcu değil misin? Bir sorun var madem gel yardımcı ol. Locası, kombinesi olmayan başkan olur mu? Olabilir tabii. Serdal Bey'in kombinesi var, Hasan Bey'in yok. Hasan Bey dostlarının localarında izliyor genelde maçları, öyle gördüm."
TÜPRAŞ ÇEKLERİ KIRDIRILDI MI?
"Tüpraş çeklerinin kırdırıldığı konusu... 1. yılı aldık zaten. 2 ve 3. yıldaki çeklerin kırdırılmasıyla şu ankinden daha fazla kar olduğu için ve Beşiktaş'ın 20 milyon TL karı olduğu için bu Tüpraş'ın bir jestidir. Bunu Hasan Bey'in söylemesi fuzuli konuşma. Bir tanesinden kurtulduk, öbürü geliyor şimdi. Kasada duruyor para, kullanabilirsiniz. Bu parayı bugün almasak da yarısı her türlü bankaya gidecek. Ne özür bekleyeceğim? Yalana palavraya düşmesinler yeter."
MEHMET BÜYÜKEKŞİ’NİN PARMAK SALLAMASI
"Lugano maçında Büyükekşi aleyhine bir tezahürat oldu. Çok üzüldüm, olmaz öyle şey. Eliyle gösterip, 'Bu iki tribün organize olmuş' dedi. Parmak sallama falan olmadı. Yanında bakan oturuyor senin. Bana parmak sallayamaz, Beşiktaş başkanına kimse parmak sallayamaz. Bana da tepki var, zaptedecek olsam kendime olanı zaptederim. Devre olmasına 5 dakika var, bekleyip öyle git. Art niyetli, tavırları çok yanlış. Sessiz bir şekilde çıkarsın. Ben bir Çebi'yim! Bunu yaptırmam. Mehmet Büyükekşi'yi ben başkan kalsaydım tribüne almazdım. Ama bir gerçek var ki o stadyum bizim değil. Gençlik ve Spor Bakanlığı'na ait. Ancak gelseydi ağırlamazdım."
“ALİ KOÇ ÇOK AÇIK VE DÜRÜST BİR İNSAN”
"Ali Koç çok açık ve dürüst bir insan. Bizim onunla çok iyi bir dostluğum var. Ben Dursun Bey'i seviyorum, kendisi benim aile dostum."
“SERGEN YALÇIN’I BEŞİKTAŞ'A HOCA YAPMA GURURUNU YAŞIYORUM”
"Benim Sergen Yalçın ile devam etmeme durumum olmadı. Onu Beşiktaş'a hoca yapma gururunu yaşıyorum. Şampiyonluktan sonra görüştük, 'Ben bu paradan aşağı çalışmam, hocalık yapmayacağım' dedi. Emre Kocadağ her gün yanına gitti. Benim biraz cimriliğim vardır, pazarlık ettik. Sonuç olarak istediği ücreti verdik. Ayrılmadan biraz önce '1-2 maç daha deneyeyim ama olmuyor' dedi. Olmayınca da ayrılmak istedi ayrıldık. Çok sevdiğim bir hocamdır Sergen Yalçın. Şampiyon olmadan önce sözleşme vermeme sebebim hocanın motivasyonunu bozmak istemememdi. Kötü bir niyetten değildi. Kalsaydı şampiyon olur muyduk bilemem ama kalmasını çok isterdim."
“CEYHUN KAZANCI ÇOK YIPRATILDI”
"Şenol hoca benim ağabeyimdir, ben de Sergen Yalçın'ın ağabeyiyimdir. Ağabey olmak her zaman daha iyidir. İkisi ile de çok iyi anlaştık. Ceyhun Kazancı, benim kafamdaki projenin sportif direktör olarak bir parçaydı. Çok yıpratıldı. Şenol Hoca ile birbirleri ile çalışma isteğini gördüm. Ancak daha sonra benim gördüğüm birbirlerine olan güvensizliği içlerinden atamadılar, ikisi de. O da benim hatam."
TALISCA VE SERGIO RAMOS
"Talisca ile ilgili kulübüyle görüştük. Bize 'oyuncumuzu ayartıyorsunuz' dediler. Bu şartlar altında daha dikkatli olmaya dikkat ettik. Kulübü verseydi, Talisca'yı burayı getirecektim. Şenol Hoca, Talisca ile görüştüm diyorsa görüşmüştür. Ben kulüp olarak bunu söyleyemem. Ramos konusunda; Serhan Çetinsaya kardeşimizin ısrarla buraya getirmek istedi Ramos'u. 10 milyon maaş, 1 milyon imza parası, 2.5 milyon abisine, 500 bin de menajerlik parası. 'Serhancığım bu bizi aşar, sponsor bulabilirsen imzala. O yetkiyi veriyorum' dedim. Vergileriyle 2 yılda 45 milyon euro'luk bir kontrata Beşiktaş'ı sokamazdım. Bizim görevimiz bunları da görebilmek başkan olarak. Zaten buna imkân da yok, TFF'nin önüne getirsek limit yok."
“ONANA'YI ŞENOL HOCA İSTEDİ. DJIKU VE TADIC'İ İSE İSTEMEDİ”
"Onana'ya 4.5 milyon Euro verildi ama 5 yıla yayıldı. Yıllık maliyeti maaşla beraber 2.1 milyon yapar. Bizim 1 oyuncuyla bu işi görmemiz olmaz. Her pozisyona yedek lazım. Amartey'i çok beğenen, Zaynutdinov'u Masuaku'nun önünde gören, Onur'u Rosier'in önünde göre, Bailly'i Amartey ve Colley'e yedek olarak gören bir hocamız var şu anda. Onana'yı Şenol hoca istedi. Djiku ve Tadic'i ise istemedi. 'Benim istediğim oyuncular değil' dedi. Tadic ile neredeyse sona gelmiştik. Önümüz kesildi, istenmediği için."