'Makas terörü' davasında tahliye kararı... Adliye karıştı
İstanbul Beşiktaş'ta sürücünün araçlara makas atarak ilerlediği sırada meydana gelen 4 kişinin öldüğü 10 kişinin yaralandığı kazaya ilişkin davada sanıklar için tahliye kararı verilmesinin ardından yakınlarını kaybeden müştekiler, tahliye kararına tepki göstererek mahkeme salonuna girmeye çalıştı.
İstanbul 38. Ağır Ceza Mahkemesi'nde geçen Cuma günü görülen duruşmaya tutuklu sanık Mehmet Topçi getirildi. Diğer tutuklu sanık Abdulsamet Topçi ise tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı. Tutuksuz sanıklar Murat Şarlı ile Selman Ulaşan, müştekiler ve taraf avukatları da salonda hazır bulundu.
"Yusuf abi alkollüydü"
Duruşmada savunmasını yapan tutuklu sanık Abdulsamet Topçi, ''O gece lokantada yemek yedik. Yemeğin ardından çıktık, 2 araç seyir halindeydik. Öndeki araçta biz, arkadaki araçta babam vardı. Kazadan sonra panik yaptım, hükümlüydüm. Arkadaki araca babamın yanına gittim. Babam bizi hastaneye götürmek istedi, Yusuf abi alkollüydü gitmek istemedi. Daha sonra babam bizi karakola götürmek istedi. Babam, Yusuf ağabeyin nasıl bir insan olduğunu bilmediği için babama 'Bizi bırak, başımın çaresine bakarım' dedim. Antalya'ya Yusuf'un ailesinin yanına gitmiştik. Ailesinden helallik aldık. O sırada haberleri gördük. Ailesinin yanından ayrılınca teslim olmayacağını söyledi. Antalya'da Cumhuriyet Meydanında ondan ayrıldık. Daha sonra İstanbul'a dönerken polisler beni aldı'' şeklinde konuştu.
"Karakoldaki ifademde ne dediysem tersi yazıldı''
Tutuklu sanık Mehmet Topçi ise duruşmada karakolda vermiş olduğu ifadesini reddederek, ''Bayramda program ayarlamıştık. Ben de oğlumu eve döndürmek için yanlarına gittim. Programdan sonra onlar kendi araçlarıyla, ben kendi aracımla dönüyordum. Köprünün çıkışında onlar öne geçti. İleride baktım kaza olmuş. Yusuf'un ismini karakolda öğrendim. Oğlum lakabının 'dayı' olduğunu söylemişti. Kazadan sonra onları hastaneye götürmek istedim. Tartışma olunca da onları arabadan indirdim ve eve gittim. Alkol içtiklerine dair önceden söylediklerimi kabul etmiyorum. Karakoldaki ifademde ne dediysem tersi yazıldı'' dedi.
Tutuksuz sanıklar Murat Şarlı ile Selman Ulaşan ise duruşmada Antalya'ya denize gitmek için yola çıktıklarını, yol boyunca kazadan bahsedilmediğini ve kazayı sonradan öğrendiklerini ifade etti.
Şikayetçi olduklarını belirttiler
Duruşmada müştekiler de kazada yakınlarını kaybettiklerini ifade ederek, kendilerinin seyir halindeyken normal bir hızda gittiklerini ve bu nedenle sanıklardan şikayetçi olduklarını belirtti.
"Olayı görünce sinir krizi geçirdim"
Duruşmada tanık olarak dinlenen Merve Şencan, ''Kazadan sonra Abdulsamet, ben ve Yusuf arabadan indik. Yaralılara yardım etmeye çalıştık. Ben olayı görünce sinir krizi geçirdim. Sonra biz Mehmet Topçi’nin arabasına bindik. Hayal meyal hatırlıyorum. Sonra arabadan inip eve gittik. Sabah bir araba almaya geldi. Üçümüz arabaya bindik. Sonra da ben arabadan inip evime geçtim. Yusuf Arıkboğa, yemek yediğimiz yerde 2-3 bardak alkol içmişti'' dedi.
2 sanık tahliye edildi
Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Abdulsamet Topçi ile Mehmet Topçi'nin tutuklulukta geçirdikleri süreyi göz önünde bulundurarak tahliyelerine ve haklarında yurtdışına çıkış yasağı yönünde adli kontrol hükümleri uygulanmasına karar verdi. Heyet, müştekilerin suçtan zarar görme ihtimalleri dolayısıyla davaya katılma taleplerini kabul etti. Mahkeme, kazaya karışanların kusur oranlarının tespiti amacıyla dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesine ve firari Yusuf Arıkboğa hakkında çıkarılan yakalama emrinin yerine getirilmesine karar verdi.
Polis ve özel güvenlik müdahale etti
Mahkemenin kararını açıklamasının ardından sanık yakınlarının tahliye kararını alkışlaması üzerine kazada yakınlarını kaybeden müştekiler, tahliye kararına tepki göstererek mahkeme salonuna girmeye çalıştı. Müştekiler adliyenin özel güvenlik görevlileri ve polisler tarafından uzaklaştırıldı.
İddianame:
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianameye göre, İstanbul Beşiktaş'ta 8 Haziran 2019'da gece saat 02.00 sıralarında TEM Otoyolundaki Harp Akademileri Tüneli'nden Edirne istikameti yönünde trafikte makas atarak ilerleyen sürücü Yusuf Arıkboğa, içerisinde 14 kişinin bulunduğu bir araca çarpmıştı. Kazada, Bursa'dan aile ziyaretinden dönen Seyhan Özçelik(30), Gülnur Eray (9) ve Yahya Özçelik (8) ile Yusuf Eray (8) hayatını kaybetmiş, 10 kişi ise yaralanmıştı. Olayın ardından sürücü Yusuf Arıkboğa'nın yanında olan Abdulsamet Topçi'nin babası Mehmet Topçi kaza yerine gelerek sürücüyü ve oğlunu kaçırmıştı. İddianamede, firari sanık Yusuf Arıkboğa'nın olay sırasında alkollü bir şekilde araç kullanarak, trafik güvenliğini tehlikeye soktuğu ve makas atarak şerit değiştirdiği sırada kaza yaptığı kaydedildi. Sanık Yusuf Arıkboğa'nın "Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak" suçundan 2 yıl 8 aydan 22,5 yıla kadar hapsi talep edildi. İddianamede sanık Arıkboğa'nın firar etmesine yardım eden tutuklu sanıklar Abdulsamet Topçi ve Mehmet Topçi ile tutuksuz sanıklar Selman Uluşan ve Murat Şarlı hakkında "Suçluyu kayırma" suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezası istendi.