Bu karar, çocuklarımızı aç bırakır!

tv100’de katıldığım programları izleyenler bilirler… Fırsat buldukça çocuklarımızın yetersiz beslenmesine bağlı olarak artan "bodurluk riski"ni gündeme getiririm. Zira; çocuklarımızın karşı karşıya kaldığı bu sorun, toplumsal sağlığımız açısından da ciddi bir tehlike haline geldi.

Yapılan tüm araştırmalar, ülkemizde beş yaşından küçük çocukların yüzde 9.5’inde, en yoksul yüzde 20’lik kesimdeki beş yaş altı çocukların ise yüzde 18.3’ünde BODURLUK görüldüğünü ortaya koyuyor.

Konunun uzmanları, özellikle yoksul mahallelerde yaşayan birçok çocukta yetersiz beslenmeye bağlı olarak “gelişim bozukluğu” ve “öğrenim güçlüğü’’ sorununun baş gösterdiğini ifade ediyor.

BAKANLIK DUYMAZDAN GELDİ

Bu soruna kafa yoran kurumlardan biri olan Eğitim-Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, sorunun çözümü için "palyatif" de olsa bir öneride bulunmuştu. Kurul, “Beslenme yetersizliği ile karşı karşıya kalan öğrencilerimiz için okul yemeği programı başlatılmalıdır” diyerek bakanlığa çağrı yapmıştı.

AKP’li Milli Eğitim Bakanlığı, Eğitim Sen’in bu çağrısına sessiz kaldı.

İnsanın içinden ‘’keşke sadece sesiz kalsalardı’’ demek geçiyor.

Neden mi?

Telefonum birkaç gündür susmuyor...

İstanbul’un dört bir yanından arayan okul kantini işletmecileri feryat figan ediyor. Kentte bulunan 3 bin 63 devlet okulunun 2 bin 650’sinde bulunan kantinleri işleten esnaflar, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı ilçe müdürlüklerinin aldığı karar yüzünden “batacakları”nı ve yine bu karar yüzünden ‘’çocukların okullarda aç kalacağı’’nı söylüyor.

BU NASIL BİR KİRA ARTIŞI!

Devlet okullarının kantinlerini işleten esnaflar, ilçe milli eğitim müdürlüklerinin, hükümetin uyguladığı kira zammı oranını bile hiçe sayarak, ‘’fahiş uygulamalar içine girdiği’’ni belirtiyor.

İstanbul Anadolu Yakası’nda bulunan okul kantinini işleten bir esnaf, şunu söylüyor:

“Biz okul kantinlerini 5’er yıllık sözleşmelerle işletiyoruz. Beş yılda bir okulun niteliğine bakılarak sözleşme yenileniyor. Öğrenci sayısı, okulun vasfı gibi kriterlere bakılarak normal kira artışları yapılıyor. Ancak şu günlerde hepimiz şoka uğradık. İstanbul’daki devlet okullarının kantinlerini işletenlerden astronomik rakamlar isteniyor.”

Başka bir kantin işletmecisi de şunları söylüyor:  

“Örneğin Hacı Mustafa Tarman Anadolu Lisesi’nin kantin kirası 6 bin 650 TL’den 25 bin TL’ye, Fenerbahçe Anadolu Lisesi’nin kantin kirası 9 bin TL’den 23 bin TL’ye, Bahçelievler Bülent Ecevit Ortaokulu’nun kantin kirası 6 bin 500 TL’den 15 bin 250 TL’ye çıkarılmıştır. İstanbul’un her yerinde buna benzer fahiş kira artışları söz konusu. Hiçbir kantinci esnafı bu kiraları ödeyemez. Birçok arkadaşımız kantinleri kapatır.”

“HER ÜRÜNE ZAM YAPILIR AMA…’’

Bir kantinci esnafı ise farklı bir noktaya dikkat çekiyor:   

“Biz Kadıköy’de bir tostu 15 TL’ye, bir ayranı 7 TL’ye satıyoruz. Fiyatları artırmamız da öyle kolay değil. Epey bir prosedürü var. Bağcılar’da, Küçükçekmece’de, Esenler’de bu fiyatlar daha da aşağıda. Oradaki çocuklar bu fiyatları bile çok buluyor. Şimdi kira artışını karşılamak için ürünlere zam yapılsa, beslenme çantaları zaten boş olan çocuklar bu kez hiçbir şey alamayacak. Çocuklar aç kalacak.”

Evet; çocuklar aç kalacak…

Bu sözün üzerine başka bir söze gerek var mı?