Eczacılar Odasından korkutan açıklama! “Ağustostan sonra üç ilaçtan bir tanesine ulaşılamayabilir”

Bursa Eczacı Odası Başkanı Okan Şahin, ilaç tedarikinde yaşanan sorunlarla ilgili “Ağustos ayından sonra, özellikle ithal ilaçlarda çok ciddi sıkıntılar yaşanabileceğini öngörüyoruz. Ağustos ayından sonra ilaç yoklarının yüzde 30’ların üzerine çıkabileceği konuşuluyor sektörde." dedi.

Bursa Eczacı Odası Başkanı Okan Şahin, ilaç tedarikinde yaşanan sorunlarla ilgili “Böyle devam ederse ağustos ayından sonra, özellikle ithal ilaçlarda çok ciddi sıkıntılar yaşanabileceğini öngörüyoruz. Ağustos ayından sonra ilaç yoklarının yüzde 30’ların üzerine çıkabileceği konuşuluyor sektörde. Bu, neredeyse üç ilaçtan bir tanesinin ulaşılamıyor olması demek” dedi.

Bursa Eczacı Odası Başkanı Okan Şahin, ilaç tedarikinde yaşanan sorunları ANKA Haber Ajansı’na değerlendirdi. Şahin, şunları söyledi:

“Birçok meslektaşımız, ekonomik anlamda sıkıntı çekmeye başladı. Meslektaşlarımızın büyük çoğunluğu, kredi ile ayakta durmaya çalışmakta. Böyle devam ederse, yapılması gereken düzenlemeler yapılmazsa, maalesef, temmuz – ağustostan sonra eczanelerde sıkıntıların baş göstereceğini, yıl sonuna kadar Türkiye çapında yaklaşık 8 binin üzerinde eczanenin kapanma noktasına geleceğini öngörüyoruz.

Ana sebebi de 2009 yılında en son çıkarılan ve güncellenen ilaç fiyat kararnamesi. Maalesef ilaç fiyat kararnamesi 2009 yılından beri oradaki baremler güncellenmediği için eczacılar ciddi sıkıntı yaşamaya başladı. Bu baremlerin güncellenmemesi sebebiyle ilaç fiyatlarına zam gelse dahi eczacıların maalesef karlılıkları düşmekte ve artan giderler noktasında da ciddi sıkıntılar yaşamaya başladı birçok meslektaşımız. Bu makas artık daraldığı için de maalesef meslektaşlarımızı ciddi sıkıntıya sokmakta.

Bir an önce buradaki düzenlemelerin yapılmasını bekliyoruz. Çünkü bu ülkede bizler özellikle Covid döneminde birçok meslektaşımızı maalesef kaybettik. Ciddi emek sarf ettik. Bu ülkede maske dağıtımıyla alakalı vatandaşlarımıza ücretsiz hizmet verdik. Ancak yaşanılan bu süreç neticesinde görmek istediğimiz maddi ve manevi desteği maalesef yeterince göremediğimizi düşünüyoruz. Yetkililerden bu konularda bizlere destek olmasını bekliyoruz. Fiyat kararnamesindeki baremlerin güncellenmesini talep ediyoruz.

Avrupa’daki ilaçlar Türkiye’ye gelmiyor

Vatandaşlarımıza etkisine baktığımız zaman da birçok ilaca ulaşmakta artık yavaş yavaş sıkıntı çekmeye başladı vatandaşlarımız. Bunun içerisinde tüp bebek ilaçları var, kanser ilaçları, şeker ilaçları, tansiyon ilaçları, çeşitli ilaçlar var. Bugün bunun sebebi maalesef ilaçtaki euro kurunun 6,29’a sabitlenmiş olması. Bu euro kuru ile maalesef birçok yabancı ilaç firması ülkemize ilaç getirmek istemiyorlar ve bundan imtina ediyorlar.

Daha da önemlisi, geçtiğimiz günlerde bir ilaç firması yetkilisi açıklama yaptı. Bu ilaç firması yetkilisinin açıklamasına göre; Avrupa Birliği İlaç Ajansı’nın verdiği yeni ilaç ruhsatlarının yüzde 79’unun ülkemize gelmediği, yüzde 79’unun ülkemizden ruhsat almadığını ifade etti. Yani bu şu demek oluyor, yeni nesil ilaçların yüzde 79’u maalesef bu kur sebebiyle; ülkemize yeni nesil ilaçları getirmiyorlar. Bu da vatandaşlarımız için çok sıkıntılı bir süreç maalesef. Yani birçok hastamızın hastalığının tedavisinde kullanabilecekleri çok daha konforlu ilaçlar varken maalesef bu ilaçlara erişimde de vatandaşlarımız sıkıntı yaşıyor."

İlaç firmalarıyla yaptıkları görüşmelerde yüzde 15 civarında ‘piyasa yokunun’ söz konusu olduğunu aktaran Şahin, euro kurundaki dalgalanmanın bir sonucu olarak piyasada neredeyse yedi ilaçtan bir tanesinin bulunmadığını söyledi.

Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Süreç böyle devam ederse maalesef ağustos ayından sonra, özellikle ithal ilaçlarda çok ciddi sıkıntılar yaşanabileceğini öngörüyoruz. Ağustos ayından sonra ilaç yoklarının yüzde 30’ların üzerine çıkabileceği konuşuluyor sektörde. Yüzde 30’un üzerinde ilaç yokluğu demek, neredeyse üç ilaçtan bir tanesinin ulaşılamıyor olması demek. Hem vatandaşlarımızla karşı karşıya gelmek istemiyoruz, hem de eczanelerimizde böyle bir durum ile karşılaşmak istemiyoruz. Yetkililerin bunun bir an önce önlemini alması gerektiğini düşünüyoruz.

Bizler Bursa özelinde yaptığımız çalışmalarda bugün itibariyle bin 37 eczanemiz mevcut. Bugün bin 37 eczanenin yaklaşık 300 tanesinin elimizdeki verilere göre ekonomik anlamda sıkıntılar yaşayacağı öngörülüyor. Ve yıl sonuna kadar eğer herhangi bir düzenleme yapılmazsa Bursa'da yaklaşık 300 eczanenin maalesef kapanma noktasına dahi gelebileceğini öngörüyoruz. Çünkü veriler maalesef çok iyi gözükmüyor. Ecza depolarına baktığımız zaman Bursa’daki neredeyse tüm eczacılar zaten ecza depolarına borçlu, sektörün bir gerçeğidir bu. Ama normalde bizim ortalama vadelerimiz vardır depolarlar çalıştığımız. Bu ortalama vadenin üzerinde çalışan eczanelerimiz genel anlamda riskli eczaneler gözüyle bakılır ve bu oran maalesef şu anda 400 civarında eczanemiz vadesel anlamda normalin dışında vade kullandıkları için depolar kanalında riskli gözüküyorlar.”

“Yaşanan sorunun kaynağı eczaneler değil”

Yaşanan bu süreç nedeniyle yurttaşlara çağrıda bulunan Şahin, sorumlunun kendileri olmadığını söyledi ve şöyle konuştu:

"Çünkü buradaki muhatap eczaneler değil, buradaki muhatap bu ürünleri getirmeyen ilaç firmalarıdır ve ilaç firmalarının ilaç getirmemesinin sebebi de maalesef ilaç fiyat kararnamesindeki düzenlemelerdir. Bu düzenlemelerin bir an önce günümüz koşullarına uygun şekle getirilmesini istiyoruz. Biz eczacılar olarak her zaman ucuz ilaçtan yana olduk ama ucuz ilacın yanında da ulaşılabilir olması çok önemli. Çünkü siz ilaca ulaşamazsanız sizin için en pahalı ilaç o ulaşamadığınız ilaçtır ve tabii ki birçok vatandaşımız buradaki sürecin içinde olmadığı zaman durumun vahametini anlayamıyor. Ancak birebirde yaşadıkları zaman bu ilaç sıkıntısını ne denli önemli olduğunu maalesef yaşayarak görüyorlar. Bizler vatandaşlarımızın bunları yaşamasını istemiyoruz. Vatandaşlara bunları anlatmak zorunda kalmak istemiyoruz. Biz eczanelerimizde vatandaşımıza ilaç ve eczacılık hizmetini kesintisiz ve eksiksiz yerine getirmek istiyoruz. Bu noktada yetkililerden gereğini yapmasını bekliyoruz.”

Şahin ayrıca 23 Haziran’dan sonra Konya’da yapılacak bölgelerarası toplantıyla beraber sorunların çözümüne katkı sunması açısından neler yapılabileceğini ve yol haritası çizeceklerini söyledi.

Sonraki Haber