Büyük Çamlıca Camii'nde görkemli açılış

Temeli 6 yıl önce atılan, 63 bin kişinin aynı anda ibadet edebileceği bir kompleks olarak tasarlanan Türkiye'nin en büyük camisi "Büyük Çamlıca Camisi" Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla açıldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gönlünü bu şehre kaptıran aşıklar için bulundukları yerin önemli olmadığını belirterek, "İstanbul sevdalıları için koltukların, makamların hiçbir kıymeti yoktur. Biz de hangi görevde olursak olalım, eserimizle yatırımlarımızla birbirinden önemli projelerimizle İstanbul'u ilmek ilmek dokuyacağız." dedi.

Büyük Çamlıca Camisi'nin açılış törenindeki konuşmasına dua okuyarak başlayan Erdoğan, yurt dışından katılarak sevinçli ana ortak olan misafirleri ve konukları selamladı. Erdoğan, resmi açılışı yapılan caminin İstanbul, ülke ve İslam alemi için hayırlara vesile olması temennisinde bulundu. 

Böylesine muhteşem bir eserin şehre kazandırılmasında emeği geçen mimarından, mühendisinden, işçisine, sanatçısına, hayırseverinden tezhip ve tezyin ustalarına kadar herkese şükranlarını sunan Erdoğan, kentin güzelliğine güzellik katan caminin içinden cemaati, minarelerinden ezanı, kubbesinden Kur'an nidalarını kıyamete kadar eksik etmesin diye Allah'a dua ettiğini söyledi.

Erdoğan, 566 yıl önce İstanbul'un kapılarını İslam'a açan Fatih Sultan Mehmet'i, yüzlerce eseriyle bu coğrafyaya medeniyetin damgasını vuran büyük usta Mimar Sinan'ı rahmet ve minnetle yad ettiğini belirterek, ilahi kerimetullah uğruna asırlardan canlarını seve seve feda eden aziz şehitlere de Allah'tan rahmet diledi. 

Erdoğan, Müslümanların bayramı olan cuma gününü, 11 aylık hasretin ardından pazar gecesi kavuşulacak ramazanı da tebrik ederek, Allah'ın hem bugün hem de ramazan boyunca yapılacak duaları, eda edilecek ibadetleri kabul etmesi temennisinde bulundu.

Haftaya cuma bir büyük eserin de Ankara'da açılacağını dile getiren Erdoğan, havalimanı yolu üzerinde dev eserin halkın hizmetine sunulacağını anlattı.

"Çeyrek asırdır İstanbul'a hizmet ediyoruz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'un, birbirinden güzel camileri, türbeleriyle, gök kubbeyi süsleyen zarif minareleriyle görenleri kendine meftun eden bir şehir olduğunu dile getirerek, 6 asra yakın bir zamandır  semalarından allahuekber nidalarının, ezanların eksik olmadığı kutlu bir şehir olduğunu söyledi.

İstanbul'un Timbuktu'tan Semerkand'a kadar tüm renkleriyle kadim medeniyetin kalbinin attığı ulu bir şehir olduğunu vurgulayan Erdoğan, bu aziz şehre hizmet etmekten daha büyük şeref, eser kazandırmaktan daha büyük bir gurur olmadığını kaydetti.

Rabb'in inayetiyle hem büyükşehir belediye başkanı hem de Başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak İstanbul'a hizmet etme şerefine kavuştuğunu belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Rabb'im bizlere Marmaray'ı, Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, İstanbul Havalimanı gibi birbirinden büyük eserlerle bu şehre damgamızı vurmayı, İstanbul'da silinmez izler bırakmayı nasip etti. Hamdolsun çeyrek asırdır İstanbul'a hizmet yolunda geçirdiğimiz her anın, her günün özellikle mutluluğunu yüreğimizde hissettik, hissediyoruz. Emir hak baki olana kadar da inşallah hizmetlerimize devam edeceğiz. Gecemizi gündüzümüze katarak 'Aşkınan çalışan yorulmaz' diyerek İstanbul için mücadele etmeyi sürdüreceğiz. Gönlünü bu şehre kaptıran aşıklar için bulundukları yer önemli değildir. İstanbul sevdalıları için koltukların, makamların hiçbir kıymeti yoktur. Biz de hangi görevde olursak olalım, eserimizle, yatırımlarımızla birbirinden önemli projelerimizle İstanbul'u ilmek ilmek dokuyacağız. Tıpkı atamız Fatih gibi, Sinan gibi bu şehre hizmet etmiş nice isimsiz kahramanlar gibi İstanbul'un güzelliğine güzellik katmaya devam edeceğiz."

"Şehrin sembollerinden olacağına inanıyorum"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tövbe suresinde Allah'ın mescitlerini ancak Allah'a ve ahiret gününe iman eden, namazı dost doğru kılan, zekatı veren ve Allah'tan başkasından korkmayan kimseler imar buyurduğunu ifade ederek, bu ilahi emri yerine getirdiklerini söyledi.

Türkiye'nin en büyük camisi olan Büyük Çamlıca Camisi'ni, bir camii kebir olarak İstanbul'a kazandırmanın huzuru içerisinde olduklarını dile getiren Erdoğan, "Burası aynı zamanda bir külliye. Sadece bir cami değil. Sergi salonlarıyla konferans salonlarıyla Türk İslam Eserleri Müzesi ile burası aynı zamanda büyük bir külliye. Büyük Çamlıca Camisi gerek mimarisi, gerek konumu, gerekse müştemilatıyla gerçekten gurur verici bir eserdir. Bizim Sinan'ımız var. Mimar Sinan adına da ilk işimiz Anadolu Yakası'nda bir Mimar Sinan Camisi'ni inşa etmek oldu. Bunu da yaptık. Çünkü o bizim mimaride idolümüzdür. Onun yolunda giden, yürüyen mimarlarımız var. Bu eser de onun en güzel bir örneği." diye konuştu.

Erdoğan, Osmanlı, Selçuklu ve modern mimarisinin özelliklerini bünyesinde başarıyla bulunduran eserin kendine has güzellikleri ve özellikleriyle şehrin sembollerinden biri olacağına inandığını vurgulayarak, caminin öne çıkan bazı vasıflarını paylaşmak istediğini dile getirdi.

Büyük Çamlıca Camisi'nin 57 bin 500 metrekarelik bir alana kurulduğunu, toplam inşaat alanının da 350 bin metrekare olduğunu ifade eden Erdoğan, ibadet bölümü yanında konferans salonu, kütüphane, sanat galerisi, müze, atölyeler ve otopark gibi birimlere sahip bir külliye olduğunu anlattı.

Erdoğan, 6 minareye sahip olan caminin ana kubbesinin çapının 34, yüksekliğinin de 72 metre olduğunu belirterek, "Cami ve iç avlu toplam ibadethane alanı 18 bin metrekareyi buluyor. Bu kısımda 37 bin 500 kişi, dış avluda ise 37 bin 500 kişi ibadet edebiliyor. Böylece aynı anda camimizde 65 bin mümin ibadetini gerçekleştirebiliyor. Her ne kadar birileri 'nasıl dolduracaksınız' deseler de elhamdülillah doluyor." diye konuştu.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ülkemizi ve bölgemizi DEAŞ, El Kaide, FETÖ ve PKK gibi örgütlerin etrafında toplanan sapkınlardan temizlemekte kararlıyız. Aynı şekilde Avrupa'da camilerimize saldıran, Müslümanları hedef alan Neonazi terörüyle de mücadelemizi sürdüreceğiz." dedi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Büyük Çamlıca Camisi'nin açılış töreninde yaptığı konuşmada, engelli dostu olarak inşa edilen külliye içerisinde geleneksel el sanatlarının icrası için de 2 bin 500 metrekare alana sahip atölyeler bulunduğunu belirterek, inşaatına 19 Mart 2013'te başlanan camiyi yoğun bir çalışmanın ardından hizmete açtıklarını söyledi. 

Türkiye'nin en büyük camisi vasfını taşıyan eserin İstanbul'un her noktasından da rahatça görülebildiğini aktaran Erdoğan, caminin mimarisinin tarihe, medeniyete ve inanca ait birçok sembolü de bünyesinde barındırdığını kaydetti. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, caminin imanın şartını temsilen 6 minaresinin bulunduğunu, bunlardan üç şerefeli 4 minaresinin Malazgirt Zaferi'ne ithafen 107,1 metre yüksekliğinde yapıldığını dile getirerek, şunları kaydetti:

"Caminin 72 metre yükseklikteki ana kubbesi, İstanbul'da yaşayan 72 milleti, 34 metre çapındaki kubbesiyse İstanbul'un plaka numarasını ifade ediyor. Kubbenin iç yüzeyine 16 Türk devletini temsilen Allah'ın isimlerinden 16'sı, Haşr Suresi'nin son iki ayetinden istifade edilerek yazılmıştır. Ana kubbenin üzerine 3 metre 12 santimetre genişliğinde ve 7 metre 77 santimetre yüksekliğinde ağırlığı 4,5 tonu bulan bir alem yerleştirildi. Nanoteknolojiyle renklendirilen ve 3 parçadan oluşan alem, kendi alanında dünyanın en büyüğüdür. Bunların yanında camimizin kubbesine, kapısına, minberine, mihrabına işlenmiş daha pek çok özelliği vardır. İnşallah tüm bu vasıflarıyla Büyük Çamlıca Camisi, medeniyet mirasımızı daha ileriye taşıyacak mimarların, yeni ustaların yetişmesine de vesile olacaktır."

"Nerede bir kubbe, bir minare varsa orası bir Müslüman yurdudur"

Camilerin Müslümanların cem olduğu, yani birleştiği, bütünleştiği, aynı safta kalplerini birbirine kenetlediği mekanlar olduğunu aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:

"Adına ümmet dediğimiz sınıf, sınır, mesafe, renk, dil ve ırk tanımayan evrensel kardeşliğimiz evvela camilerimizde vücut bulur. Müminler tüm renkleriyle, bütün farklılıklarıyla ümmet olduklarının, kardeş olduklarının bilincine öncelikle camilerde varır. Bundan dolayı camiler sadece bir ibadethane değil, aynı zamanda günde 5 defa uhuvvetimizin, muhabbetimizin mayalandığı yerlerdir. Camiler ebedi ve ezeli kardeşliğimizin remzi, birlik ve beraberliğimizin çimentosudur. Aynı zamanda camiler İslam'ın tevhit çağrısının tüm insanlığa verdiği barış mesajlarının yankılandığı mübarek mekanlardır. Bizim ibadet mekanlarımız yükseldikleri beldelere kattıkları mana sebebiyle büyük ve ihtişamlı olarak inşa edilmiştir. Nerede bir kubbe, bir minare varsa, nerede ezanlarımız gökyüzüne karışıyorsa hiç şüphesiz orası bir Müslüman yurdudur."

"Bir mümine yakışan tavır da camilere bakınca hata görmek, kusur aramak değildir, ona sahip çıkmaktır." diyen Erdoğan, milletin Büyük Çamlıca Camisi'ne sahip çıktığını, İstanbulluların camiyi cemaatsiz bırakmadığını ifade etti.

Erdoğan, caminin cumalar ve mübarek gecelerin yanı sıra sabah namazlarında dahi dolup taşmasının vatandaşların Büyük Çamlıca Camisi'ni sahiplenişinin göstergesi olduğunu ifade ederek, "İnşallah bundan sonra da Çamlıca Camisi cemaatsiz kalmayacak, mahzun olmayacak. İstanbul'umuzun sembol eserlerinden biri olarak dolup, taşmaya devam edecektir. Bilhassa Anadolu Yakası'nın Cami-i Kebir'i olarak çok önemli bir ihtiyaca cevap verecektir." diye konuştu. 

"Hiç kimsenin terör karşısında fakatlı, amalı cümleler kurma lüksü yok"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dünyanın farklı köşelerinde terörün insanlık dışı yüzüyle maalesef her geçen gün daha fazla muhatap oluyoruz. Yeni Zelanda'da yaşanan katliam ile Sri Lanka'da meydana gelen terör saldırısı tehdidin boyutlarını bir kez daha ortaya koymuştur. Artık hiç kimsenin terör karşısında fakatlı, amalı cümleler kurma lüksü yoktur. Bundan sonra hangi saikle olursa olsun hiçbir devlet teröristler arasında iyi, kötü ayrımına gidemez." şeklinde konuştu. 

Uluslararası toplumun terör meselesinde bir yol ayrımına geldiğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Terör örgütlerine karşı artık daha ilkeli, daha tutarlı, daha net bir tavır alınması gerekiyor. İbadethaneleri kan gölüne çeviren vahşi ve ilkel zihniyete artık herkesin bir 'dur' demesi şarttır. Camilere saldıranlarla kiliseleri hedef alanlar aynı karanlık zihniyete sahiptir. Bunların tamamı insanlığın ortak düşmanıdır. Bizim inancımızda ibadet hakkı kutsaldır. Hangi dine mensup olursa olsun herkesin ibadetlerini özgürce yerine getirme hakkı vardır. Asırlar boyunca Müslümanların yönettiği Kahire, Kudüs, İstanbul, Şam, Bağdat gibi kadim şehirlerin hiçbirinde diğer dinlere mensup insanların inancına ve ibadetine karışılmamıştır."

Erdoğan, kimsenin, Kur'an'ın çizdiği sınırları keyfine göre değiştiremeyeceğini, helali haram kılamayacağını vurgulayarak, şunları söyledi:

"Allah Resulünün, fakihlerin ve ehli sünnet büyüklerinin cevaz vermediği bir konuda hiç kimse kendi anlayışına göre kural koyamaz. Hele hele 'Cihat yapıyorum.' diyerek hiç kimse ibadethanelere saldıramaz. İnsanları katletmenin, ibadet mekanlarını bombalamanın adı cihat değil, terördür, vahşettir, cinayettir. Türkiye olarak bu cinayet şebekeleriyle hem ülkemiz içinde hem de sınırlarımız dışında yoğun bir mücadele yürütüyoruz. Ülkemizi ve bölgemizi DEAŞ, El Kaide, FETÖ ve PKK gibi örgütlerin etrafında toplanan sapkınlardan temizlemekte kararlıyız. Aynı şekilde Avrupa'da camilerimize saldıran, Müslümanları hedef alan Neonazi terörüyle de mücadelemizi sürdüreceğiz.

Her ne kadar kimi Batılı güçler çifte standart uygulasa da biz bu konuda tutarlı ve kararlı olacağız. Geleceğimizin, bu insanlık düşmanları tarafından esir alınmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Bu noktada başta Müslümanlar olmak üzere herkese önemli sorumluluklar düşüyor. İslam'ın barış mesajlarını daha fazla dillendirmemiz, daha fazla gündeme getirmemiz gereken kritik bir dönemin içindeyiz. Şayet biz tepkimizi ortaya koyarsak biz cesaretle hakikati savunursak dinimize sahip çıkarsak Allah'ın izniyle teröristler hedeflerine ulaşamayacaklardır. Buradaki her bir kardeşimin bu hassasiyetle meseleye yaklaşacağına inanıyorum. Rabb'im bizi sırat-ı müstakimden ayırmasın."

Erdoğan, Büyük Çamlıca Camisi'nin hayırlara vesile olmasını dileyerek, camiyi ihya ve imar edenlere şükranlarını sundu.

Caminin yapımında koordinatörlüğü yürüten Ergin Külünk'e teşekkür eden Erdoğan, konuşmasını "Mimarından mühendisine kadar tüm kardeşlerimize, işçi kardeşlerime, yüklenici firma Gürsoy'a teşekkür ediyorum. 5 yıl içerisinde bu eserin bitirilmesi gerçekten önemliydi ve bu başarıldı. Burada yapılacak duaların, edilecek ibadetlerin hak katında kabul ve karin olmasını niyaz ediyorum. Arif Nihat Asya'nın dizelerinde ifade ettiği gibi 'Allah bizi sevgisiz, susuz, havasız, vatansız, aynı zamanda mabetsiz, minaresiz, ezansız bırakmasın.' diyorum. Mübarek Ramazan-ı Şerifinizi şimdiden tebrik ediyorum. Hayırlara vesile olsun inşallah." sözleriyle tamamladı.

Sonraki Haber