Bakan Bilgin'den asgari ücrette 2. toplantı sonrası açıklama

Milyonlarca çalışan asgari ücret tutarını beklerken, ikinci toplantının ardından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin tarafından açıklama yapıldı. Bilgin “Çalışanlarımızın enflasyon karşısında korunması bizim görevimiz, bunu yapmak zorundayız” dedi. Görüşmelere bugün de devam edilecek.

Yaklaşık 7 milyon asgari ücretli çalışan başta olmak üzere toplumun genelini ilgilendiren asgari ücret görüşmelerinde süreç devam ediyor.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu, asgari ücrete yapılacak ara zammı görüşmek için ilk görüşmeyi yaptı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin kararın bugün verileceğini belirtti. Bilgin, “Çalışanlarımızın Enflasyon karşısında korunması bizim görevimiz, bunu yapmak zorundayız” diye konuştu. Asgari Ücret Tespit Komisyonu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Türk-İş Başkanı Ergün Atalay ve TİSK Başkanı Özgür Burak Akkol’un katılımıyla toplandı.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu saat 15.40'da ikinci defa bir araya geldi ve saat 17:30'da toplantı bitti. Toplantı sonrasında açıklama yapan Türk-İş Genel Sekreteri Nazmi Irgat, "Yarın bir toplantı daha olmasını bekliyoruz" dedi.

Dünkü toplantı öncesinde konuşan Çalışma Bakanı Bilgin, salgının ardından dünyada tedarik zincirinin kopması ve Emtia tedariğinde yaşanan sorunlardan Türkiye’nin çok fazla etkilediğini dile getirdi. Bu toplantı vesilesiyle asgari ücret konusunda kurumsal bir düzenleme yapma imkanı bulunduğunu vurgulayan Bilgin şöyle devam etti:

“Biz çalışanlarımızı, emekçilerimizi korumak, sosyal devlet tedbirlerini devreye sokmak mecburiyetindeyiz. Geçtiğimiz dönemde açıklamalarda bulunduk, bu açıklamalarda, hep asgari ücretin normal süresinde belirlenmesi gerektiğini, yeni bir şey olmadığını söylemiştik ama bugün geldiğimiz noktada çalışanlarımızın enflasyon karşısında korunması, enflasyonun tahribatı karşısında korunması bizim görevimizdir. Bunu yapmak zorundayız. Bu konuda da elimizdeki en önemli araç asgari ücretin yeniden belirlenmesidir. Asgari ücret sadece asgari ücret kapsamında olan 6,5 milyona yakın işçimizle sınırlı değildir, onların üzerindeki ücret gruplarının da ücretlerinde pozitif etki yapacak bir unsurdur.”

Türkiye’nin en büyük bin şirketi içerisinde sendikalaşma oranın yüzde 13 seviyesinde olduğunu kaydeden Bilgin, “Bu çok ciddi bir sorundur. Emekçiler örgütlenmedikleri zaman ücretler, asgari ücret düzeyinde sıkışıp kalıyor. Bunun aşılması için mutlaka örgütlenmenin önünü açmamız lazım. Sendikalaşmanın önündeki engelleri kaldıracak çalışmaları yapıyoruz” diye konuştu.

'Enflasyon çerçevesinde düzenleme olsun'

Türk-İş Başkanı Ergün Atalay ise işçi tarafı olarak taleplerini “İnsanlar son yıllarda görülmedik bir ekonomik sıkıntı içerisinde. Oluşan enflasyon ortada, bu enflasyon çerçevesinde asgari ücretliye, dar ve sabit gelirliye nefes aldıracak bir düzenleme olmasını talep ediyoruz” diyerek anlattı. Asgari ücretin alım gücünün düştüğünü vurgulayan Atalay, “Asgari ücretliler, sabit gelirliler, emekliler toplumun sıkıntı çeken kesimi. İnsanlar son yıllarda görülmedik bir ekonomik sıkıntı içerisinde. Oluşan enflasyon ortada” dedi.

Asgari ücretin yaygın ücrete dönüşme riskine de dikkat çeken Atalay, asgari ücretteki artışın nitelikli iş ve işçiye de yansıtılması gerektiğini vurguladı. Türkiye’nin en büyük 500 şirketinden sadece 100’ünde sendikaların örgütlü olduğunu belirten Atalay, “Bunlar ihracat yapıyorlar, iyi para kazanıyorlar. Bunların 400’ünde örgütlü değilsek, burada herkesin düşünmesi lazım. Örgütsüz bir toplumda herkes asgari ücretli oluyor. Bizim bu konuda yasal bir düzenleme talebimiz var” dedi.

Komisyonda işverenleri temsilen bulunan TİSK Başkanı Özgür Burak Akkol ise, TİSK’in birinci önceliğinin her zaman çalışma arkadaşlarının sürdürülebilir refahı olduğunu belirtti. Akkol şöyle devam etti:

“Diğer yandan, böyle bir ortamda işletmelerimizi ve üreticilerimizi ayakta tutmanın, üretimin ve istihdamın devamlılığını sağlamanın da büyük önem taşıdığını biliyoruz. Ülkemiz de tüm dünya gibi olağanüstü ekonomik şartların yaşandığı bir dönemden geçiyor. Artan emtia fiyatları, enerji ve taşıma maliyetlerinin yanı sıra Rusya-Ukrayna krizi gibi küresel sorunlar ve yüksek belirsizlik ortamı birçok sektörü olumsuz etkilemeye devam ediyor. Yapılacak değerlendirmelerde bu belirsizlik ortamının göz önünde bulundurulmasının kritik öneme sahip olduğunu düşünüyoruz.”

2022 yılı başında sadece asgari ücrete yüzde 50 zam yapılmadığını aynı zamanda ücretler üzerindeki vergi yükünün hafifletilmesi konusunda da tarihi öneme sahip bir değişikliğe imza atıldığını kaydeden Akkol, tüm ücretlerden asgari ücret kadar olan kısmın vergi dışı bırakıldığını anımsattı. Bu dönemde ise istihdamın korunması için verilecek desteklerin de önemli olduğunu vurgulayan Akkol, “İşveren maliyetlerinin ilave teşviklerle dengelenerek istihdamı koruyacak ve artıracak adımlar atılmasının kritik öneme sahip olduğunu düşünüyoruz” dedi.

Sonraki Haber