Çanakkale Savaşı'nda ilk şehitlerin verildiği Kale'de 108 yıllık savaşın izleri yaşatılıyor
Çanakkale Savaşları'nda ilk işgal edilen ve ilk şehitlerin verildiği Seddülbahir Kalesi'nde 108 yıllık savaşın izleri korunuyor. 2015 yılında restorasyonu tamamlanan Kale'de 1915 savaşın bu kalede yaşanan kısımlarını, o dönemin savaş malzemeleri sergileniyor.
Çanakkale Savaşları’nın yaşandığı Tarihi Gelibolu Yarımadası’nda bir asır sonra restorasyon çalışmalarıyla ayağa kaldırılan, Çanakkale Boğazı'nı geçmek isteyen itilaf devletlerin 3 Kasım 1914’te ilk bombaladığı yer olan ilk şehitlerin verildiği Seddülbahir Kalesi'nde sergilenen o dönemin savaş malzemeleriyle 108 yıllık savaşın izleri yaşatılıyor.
IV. Mehmet'in Hadice Turhan Sultan tarafından yaptırılan Kale 17. yüzyıl kalesidir. Tarihin en kanlı savaşları arasında yer alan ve Mehmetçiğin kahramanlığı sayesinde "Çanakkale Geçilmez" destanının yazıldığı Çanakkale Savaşları'nda, Gelibolu Yarımadası'ndaki Seddülbahir Kalesi, boğazın güvenliğinde çok önemli rol oynadı. 108 yıl önce 'yedi düvel'e karşı Mehmetçik ile beraber karşı koyan kale, isabet eden top atışlarıyla gazi oldu.
2015 YILINDA RESTORASYONU TAMAMLANDI
Çanakkale Boğazı'nı geçmek isteyen itilaf devletlerinin gemilerinden atılan top mermileri ile büyük hasar alan Tarihi Gelibolu Yarımadası'ndaki Seddülbahir Kalesi, aradan geçen bir asırlık zaman diliminde doğa şartları nedeniyle zarar gördü. Harap haldeki kaleyi ayağa kaldırıp, açık hava müzesi haline getirmek için Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı'nca 2015 yılında başlatılan restorasyon ve çevre düzenlemesi çalışmaları tamamlandı. 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 108'inci yıl dönümünde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından ziyarete açılan Seddülbahir Kalesinde, ziyaretçiler kalenin 17. yüzyıldan bugüne kadar ki tarihi hakkında bilgilendiriliyor.
Ziyaretçiler, Çanakkale Savaşları'nın ilk şehitlerinin yer aldığı kabristanı ziyaret edip, 1915 Çanakkale Savaşları'nın bu kalede yaşanan kısımlarını, o dönemin savaş malzemelerini, belgelerini inceleyebiliyor. Seddülbahir Kalesi'nde sergilenen Osmanlı asker künyeleri, Fransız cep saati, Osmanlı el bombası, Krupp topu namlu temizleme harbisi, Fransız ve Senegal asker palaları, Osmanlı mavzer süngüleri, Osmanlı süngü kını, Osmanlı palaska barutluğu, Osmanlı, Fransız ve Avustralya Asker Üniforması kol düğmeleri, mermiler ve Fransız mühimmat sandığı ile 108 yıllık savaşın izleri yaşatılıyor.
"İLK İŞGAL EDİLEN TOPRAKLAR ARASINDA YER ALMIŞTIR"
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) İnsani ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Mithat Atabay, "Seddülbahir Kalesi, Çanakkale Boğazı girişinde ve yaklaşık 14 bin 800 metre menzilli olan topların konuşlandığı yer idi. Ve gemiler eğer denizden saldıracak olurlarsa ilk karşılayacak olan yerlerden bir tanesiydi. Çanakkale Savaşları sırasında 19 Şubat tarihinde başlayan denizden saldırılarda ilk olarak Seddülbahir Kalesi ve Orhaniye Tabyalarının ateş altına alındığını görüyoruz. Bu dönem içerisinde ilk Subay şehidinin de Seddülbahir Kalesinde verildiğini görüyoruz. Seddülbahir Kalesi özellikle tahrip olduğu için 18 Mart günü fazla bir faaliyet gösteremedi. Çünkü İtilaf Donanması boğazdan içeri girmiş vaziyette idi. O yüzden Kara Savaşları sırasında da ilk işgal edilen topraklar arasında yer almıştır. Bu açıdan Seddülbahir Kalesi, Çanakkale Boğazı'nı koruyan en dıştaki muhafızlardan Rumeli Yakasındaki merkez olarak tarihe geçmiştir” dedi.
SEDDÜLBAHİR KALESİ'NİN TARİHİ
Çanakkale'nin Eceabat ilçesine bağlı Seddülbahir Köyü'nde yer alan, 1. derece arkeolojik-askeri-harp tarihi-kentsel sit alanında bulunan Seddülbahir Kalesi, Gelibolu Yarımadası'nın en güney ucunda bulunmaktadır.
Kale, Tarihi Alan içinde yer almakta olup Boğaz'a girişte Ertuğrul (Cape Helles) ve Morto Koyları arasında kalan burun üzerindedir. Seddül-bahr yani 'denizin seddi' anlamına gelen yaklaşık 22 bin metrekarelik alanda konumlanmış kalenin Venedik saldırılarına karşı 17'nci yüzyılda, Osmanlı tarihinde banisi (yaptıranı) kadın olan ilk askeri yapı olma özelliği taşıması bakımından önemli olup, Hatice Turhan Sultan (IV.Mehmed'in annesi) tarafından 17. yüzyılda inşasına başlanmıştır.
Kale, topoğrafik durumu nedeniyle asimetrik düzensiz bir plan özelliğine sahiptir. Kalenin dört köşesinde birer, kuzey batı köşesinde de bir olmak üzere beş burcu vardır. Bu burçlar birbirlerine sur duvarlarıyla bağlanmıştır. Kalede güney doğudan kuzey batıya üç kademeli sur ile hisar peçe oluşur.