Çay içmenin cinsel ilişkide rolü ne? Sıkça tüketenler dikkat! Hem kadın hem erkek de öyle bir etki yaratıyor ki...

Sağlık açısından birçok etkileri bulunan çayın cinsel hayatı nasıl etkilediğini hiç düşündünüz mü? Yapılan bir çalışmada çayın cinsel hayata etkileri araştırıldı. Araştırmanın sonuçları ise oldukça şaşırtıcı. İşte çayın cinsel ilişkiye etkileri... Farkında olmadan her gün cinsel performansımızı yok mu ediyoruz yoksa müthiş bir afrodizyakla mı karşı karşıyayız? Çay bileşenleri antioksidan, antimutajenik ve antikanserojen etkilere sahiptir ve insanları çevresel etkenlerden kaynaklanan kanser riskine karşı koruyabilir. Dünyada hatrı sayılır bir ölçüde tüketilen çayın sağlığa faydaları çok sayıda çalışmada rapor edilmiştir. Yeşil çayın etkileri esas olarak polifenol içeriğine atfedilir, ancak yüzde 2 ila 4 oranında içerdiği kafein, uyanıklığı, dikkati ve bilişsel işlevi artırmanın yanı sıra ruh halini yükselterek zihinsel enerjinin adaptasyonu ile ilişkili gibi görünmektedir. Günde birkaç bardak çay içmek cinsel hayatımızda nasıl etki yaratıyor?Çay içerdiği 4000 ayrı kimyasal bileşenle vücudumuzu her yönden etkiliyor, özellikle antioksidan ve antikarsinojen barındırdığı için çevre koşullarının yarattığı kanser riski için bir kalkan oluşturuyor. Bu maddelerden biri de flavonoid. Erkeklerde çaydaki flavonoid iktidarsızlık açısından büyük bir çözüm getiriyor. Halen bu alandaki araştırma sayısı sınırlı olduğu için net bir oran verememekle beraber küçümsenmeyecek bir etkiden bahsettiğimizi söylemeden geçmeyelim. Çayın yarattığı bir diğer etki 'modumuzu yükseltmesi' ve daha berrak düşünmemize imkan sağlaması. Direkt olarak bir etkisi olmadığını düşünebilirsiniz ama daha iyi hissetmemize, etrafımızı daha iyi kavramamıza sebep olan çay bu açıdan hem erkek hem de kadın cinsel hayatında büyük bir iyileşmeye sebep oluyor. Bu açıdan kahveden bile daha etkili. Hatta kahve çok düşük bir etkiye sahip bu konuda. Çay tüketimi cinsel hayatın daha 'sağlıklı' ilerlemesini ve partnerler arasında bu yakınlaşmadan duyulan hazzın artmasını sağlıyor. Biz siyah çayı bolca tüketiyoruz, Batı'da tadı biraz farklı bulunduğu için onun yerine yeşil çay tercih ediliyor. Yukarıda bahsettiğimiz flavonoid açısından siyah çay yeşil çaydan çok daha kıymetli bir noktada. Birkaç fincandan fazla yeşil çay tüketmenin pek mantıklı olmayacağını söyleyebiliriz ama siyah çay yani bildiğimiz o güzel çay libido yükseltme konusunda bir hayli etkili. Hatta yurt dışında 'tadını sevmeseniz bile için' denilen cinsten bir namı var siyah çayın. Biz ise o tada alışkın olduğumuz için şanslıyız. Yapılan araştırmalar çayın cinselliği artırdığını doğruluyor: Çay müthiş bir afrodizyak! Bu etkileri yakalayabilmek için dengeli tüketmek gerektiğini de belirtelim, günde birkaç bardak çay cinsel yaşam için hayli faydalı olsa da fazlası yarattığı bu etkiyi geride bırakacak sorunlar yaratabilir. Çayda bulunan benzersiz bir amino asit olan L-Theanine, nöroprotektif ve ruh halini olumlu yönde geliştiren etkilere sahiptir. Ayrıca işlevsel nöroanatomi ve cinsel işlevin serebral kontrolü üzerine yapılan bazı araştırmalar, talamus ve hipotalamusun duygusal değişiklikler, hafıza ve cinsel davranış kalıplarında rol oynadığını göstermiştir. Son araştırmalar, beklenmedik bir şekilde, kadın hipertansif hastalarda çay içmenin cinsel orgazm ve cinsel tatmin ile olumlu yönde ilişkili olduğunu göstermiştir. Kateşin, polifenol, kafein, L-Theanine gibi çayın başlıca kimyasal bileşenleri ruh halinin yükselme veya sinir sisteminin belirli bölümlerinde cinsel isteği başlatan bir etkiye sahiptir. Flavonoidler, erektil disfonksiyona karşı savaşmak için endotel fonksiyonunu iyileştirebilir. Hipertansif hastalarda kardiyovasküler indeksler ve cinsel aktivite ilişkisini araştıran bir araştırmada, hiç çay içmeyen kadınların yoğun çay içenlere kıyasla cinsellikte daha az sıklık, tatmin ve süre gösterdiğini bulmuştur. Yaşam tarzı faktörleri cinsel işlevle ilişkilendirildiğinden, çayın kimyasal bileşenlerinin cinsiyet üzerinde belirli bir etkisi olduğu için çay içmenin cinsel yaşamda rol oynayabileceği hipotezi öne sürüldü. Çay ve cinsel işlev arasındaki olası bağlantı araştırmacılar tarafından tartışılmaktadır. Çayın sağlığı geliştiren yönleri ve cinsel yaşam üzerindeki olası potansiyel etkisi kısaca açıklanmakta ve bunu çay ile hastalık, endotelyal fonksiyon ve cinsiyetle ilgili hormonlar arasındaki ilişkinin kanıtları takip etmektedir. Hayvanlarda kafein enjeksiyonlarının çiftleşme tercihi üzerindeki etkisi de listelenmiştir. Son zamanlarda yapılan bir çalışma, çayın flavonoidleri, endotel disfonksiyonunu iyileştirebileceği için erektil disfonksiyon oluşumunu azaltabileceğinden, uzun süreli çay içmenin erkeklerde sertleşme bozukluğunun önlenmesinde rol oynayabileceğini söylüyor. Veriler, androjenlerin cinsel isteği, cinsel aktiviteyi ve tatmini etkileyen önemli bağımsız faktörler olduğunu göstermektedir. Turna ve çalışma arkadaşları azalmış androjen seviyeleri ile kadın cinsel işlev indeksi arasındaki olası bir ilişkiyi araştırdı ve azalmış toplam testosteron ve serbest testosteron düzeylerinin arzu, uyarılma, kayganlık ve orgazm skorları ile pozitif korelasyon gösterdiğini buldu. Daha büyük çalışmalarda, testosteron düzeyleri ile cinsel işlev arasındaki ilişkinin minimal olduğu veya hiç olmadığı bildirilmiştir. Davis ve meslektaşları, 18-75 yaşları arasındaki kadınlarla yapılan büyük, toplum temelli, kesitsel bir çalışmada, değerlendirilen cinsel alanların herhangi biri için düşük puanlar ile yaşa bakılmaksızın düşük serum toplam veya serbest testosteron veya androstenedion düzeyi arasında anlamlı bir ilişki bulamadılar. Siyah çay özü prostatta testosteron kaynaklı oksidatif hasar üzerinde koruyucu etkilere sahip. Kafein, çayın yüzde 2-4'ünü oluşturur. Uyanıklığı, dikkati ve bilişsel işlevi artırarak ve ruh halini yükselterek zihinsel enerjinin uyarlanmasına fayda sağlar. Günlük aktivitelerde enerjiyi ve eforlu davranışı artırmaya yönelik farmakolojik bir yöntem olarak kabul edilebilir. Diokno ve ekip arkadaşları yaşlanmanın tıbbi, epidemiyolojik ve sosyal yönleriyle ilgili olarak, 60 yaş ve üstü yaşlılara yönelik bir ev anketi ile katılımcıların belirlendiği bir klinik muayenede cinsel aktivite ve bunun bağıntıları hakkında araştırma yaptı. Günde en az bir fincan kafein tüketiminin, kadınlarda daha yüksek cinsel aktivite prevalansı ve erkeklerde daha yüksek bir potens oranı ile önemli ölçüde ilişkili olduğu sonucuna vardılar. Akut kafein uygulamasının östrojen ve progesteron ile hazırlanmış ovariektomi uygulanmış sıçanlarda tempolu çiftleşme davranışı ve eş tercihi üzerindeki etkisini değerlendirmek için 2005 yılında ilgili bir hayvan deneyi yapıldı. Kafeinin, fiziksel temas mümkün olduğunda erkeğe yapılan ziyaretleri seçici olarak artırdığını ve kafeinin dişi çiftleşme davranışı üzerindeki etkilerinin hem cinsel motivasyon hem de lokomotor aktivitedeki artışı yansıtabileceği bulunmuştur. Kafeinin kadın cinsel davranışı üzerindeki etkilerine, hipotalamusun medial preoptik bölgesindeki adenosin reseptörlerinin blokajı yoluyla aracılık edilebilir. Bu çalışma, yaygın olarak kullanılan uyarıcı olan kafeinin dişi çiftleşme davranışını etkileyebileceğini gösteren ilk çalışmadır. Doğu toplumlarında çay popüler olmasına ve neredeyse her gün tüketilmesine rağmen, şimdiye kadar çay içme alışkanlığının cinsel aktivitedeki rolünü araştıran hiçbir araştırma yoktur. Çok küçük yan etkileri nedeniyle özellikle bazı tıbbi rahatsızlıkları olan hastalarda cinsel yaşamı iyileştirmek için çaydan kaçınmak için hiçbir sebep yoktur. Bununla birlikte, çayın cinsel işlev için uygun olduğu hipotezini doğrulamak veya çürütmek için çay tüketimi ile cinsel aktivite arasındaki olası bağlantıyı test etmek için prospektif çalışmalar veya randomize klinik deneyler gereklidir. Çay ve seks arasındaki ilişkinin kesin doğası, daha ileri klinik deneyler veya temel araştırmalar yapılmadan önce belirlenmeyi bekliyor. (World Journal of Hypertension)