Çemelka’da havada çarpışmak!

15 Mart akşamı gece karanlığında Duhok/Çemelka’da birbiriyle çarpışarak düşen ve içinden dokuz YPG/PKK’lı teröristin cesedinin çıktığı helikopter kazası her haliyle çok ilginç.

Tabii bu "dokuz PKK’lı terörist" açıklaması YPG/PKK’ya ait. Bu bile pek çok soruyu akla getiriyor, şüphe uyandırıyor. Çünkü YPG/PKK çatışmalarda etkisizleştirilen teröristler başta bu tür kabullenmeleri ya geciktiriyor ya hiç yapmıyor ya da saklıyor, unutturuyor. Şimdi ne oldu da böyle palas pandıras açıklama yapma gereği duydular? Uyguladıkları terör propaganda metotlarına aykırı bir şekilde bu kabullenmenin altında ne yatıyor ya da neyi örtbas etmeye çalışıyorlar?

Bir diğer tarafıyla, düşen helikopter bir mi, iki mi? Bu konuda yapılan açıklamalarda bile tutarsızlık var. Bu da bir bilgi kirliliğinden ziyade bir manipülasyona yani yönetme/yönlendirmeye karşılık geliyor. Tek helikoptere dokuz PKK’lı terörist sığar mı?

YPG/PKK’ya bu tür bir helikopter sağlandığı biliniyor. O zaman düşen ikinci helikopter kime ait?

Veya bu iki helikopter can ciğer kuzu sarması birlikte ne yapıyorlar?

***

Israrla bir şeyler gizleniyor.

Helikopter kazası olduğu zaman sahadan irtibat kurduğum arkadaşlar; enkazla ilgili amansız bir mücadelenin olduğunu söylediler.

İstihbarat servisleri, diplomatlar başta olmak üzere kimileri ne olduğunu öğrenmek için amansız bir mücadele verirken, kimileri de izleri silmek/süreçleri manipüle etmek için amansız bir mücadele vermişler.

***

Sahadan haber veren kaynaklar KDP Peşmergelerinin kontrolüne geçen helikopterlerin enkazında cesetlerle birlikte 122 kilo uyuşturucunun bulunduğunu ifade ediyorlar. Bu bilgi teyide muhtaç olarak şimdilik ortada duruyor.

Gizlenmekte olan küresel pazarları da ilgilendiren, meşru/terörist güçler ve kontrol edilen hava sahası üzerinden yapılan devasa bir uyuşturucu transferi olabilir mi? Sonuçta YPG/PKK’nın faaliyetleri sadece ABD’nin verdiği yıllık resmi 100 küsur milyon dolarla dönmüyor. İşin içinde YPG/PKK üzerinden dönen ve herkesin payını aldığı onlarca milyar dolarlık bir pasta var.

***

Irak-Suriye arasında yapılan YPG/PKK transferlerinde büyük çoğunlukla karayolu kullanıldığı biliniyor. Peki burada neden helikopterleri gördük? Bunun YPG/PKK ve hamileri için çok önemli bir transfere/operasyona karşılık geldiği anlaşılıyor. Her ne kadar, iki ülkenin egemenliklerini yok edecek şekilde Irak-Suriye sınırını delik deşik ederek bazı ikmal ve lojistik rotaları kurulmuş olsa da bu transfer rotalarında transferin sağlığını etkileyecek farklı güç odaklarının, silahlı güçlerin ve diğer terör örgütlerinin kontrol noktaları var ve transferi engelleme/geciktirme/avantayı paylaşma riskleri ortaya çıkıyor. Belli ki sağladığı kolaylıklar, zaman ve gizlilik avantajları ve takılmaktan/dikkat çekmekten kaçınmak için gece karanlığında uçuyorlar.

Ancak bu kez kendi kendilerine takılmış olabilirler. Şu uyuşturucu muhabbeti gerçekse, kazaya neden olacak şekilde uçuş esnasında uyuşturucu kullanmış olabilirler mi? Sonuçta hâlâ iki helikopterin havada birbiriyle çarpışmasıyla ilgili akla uygun, mantıklı ya da teknik bir açıklaması yok.

***

Bir diğer tarafıyla, izleyenler düşen helikopterlerin enkazındaki patlamaları görmüşlerdir. Bu patlamalarda ısınma, baskı, basınç altında kalma gibi nedenlerle ortaya çıkan bazı mühimmat patlamaları olduğu hakkında silah uzmanlarının muhakemeleri mevcut. O zaman akla şu soru geliyor: Helikopterlerin içinde sofistike bazı füze sistemleri mi vardı? Örneğin güdümlü uçaksavar ya da tanksavar?

Ya da helikopterler silahlandırılmış mıydı?

***

Diğer bir tarafıyla, ölen YPG/PKK’lıların içinde PKK’nın Suriye elebaşısı Mazlum Apti’nin yeğeni Şervan Kobani kod Abdu Abdi ile YPG/PKK’nın enformasyon sorumlusu Naz el Seyit’in kardeşi Mecit Seyit Yusuf’un bulunması pek çok soruya neden oluyor.

Bunlar örgüt içinde önemli isimler. Özellikle Şervan Kobani, Suriye’de YPG/PKK bünyesinde kurulmuş türev terör yapılanması sözde anti terör-YAT’ın elebaşı. Bu açıdan bakıldığında terör örgütünün Suriye ayağında yer alan bu kritik tiplerin Irak’ta, Irak’ın dağlık alanlarının üstünde ne işleri vardı? Hani YPG/PYD’nin PKK’yla, Irak’la ilişkisi yoktu?

YPG/PYD’li teröristler ABD’nin kontrolündeki hava sahasının içinde, ABD’lilerin tasarrufu olmadan temin edilmesi mümkün olmayan helikopterlerle, PKK’nın faaliyet gösterdiği Irak alanlarında bulunmaları, işin artık nerelere vardığının bir başka ispatı.  

Dün de vurgulamaya çalıştığımız gibi bu helikopter vukuatı YPG/PKK-KYB/YNK ilişkilerinin nereye gittiğinin de bir başka ispatı. Hatta öyle ki KYB/YNK Başkanı Bafıl Talabani, helikopterlerin düşmesinden sonra derin üzüntülerini dile getiren bir mesaj yayınlayıp, YAT’ın beçlerini kollarına takmış olarak poz verdi. Bafıl Talabani’nin terör örgütünü ne kadar içselleştirdiği artık apaçık görülüyor. Bir diğer yandan da Bafıl Talabani, Türkiye’yi de içine katacak/hedef alacak şekilde “Kürdistan'ın dört parçasının (Türkiye, Suriye, Irak ve İran) özgürlüğü için mücadele edelim” şeklinde sıkça açıklamalar yapıyor, Barzani’ye, KDP’ye ve topluma mesaj sarkıtıyor.

Hem ABD’yle hem İran’la hem de YPG/PKK’yla oldukça karmaşık ilişkiler geliştirmiş Bafıl Talabani, ne yaptığını her halde biliyor olmalı.

***

Şu helikopter işine dönecek olursak, mesele artık ABD ordu malı uçaklarla ve helikopterlerle transferi çoktan aşmış, DEAŞ’la mücadele kisvesi altında, ABD himayesinde ellerine verilen helikopterlere, bunları kullanmak üzere verilen pilotaj eğitimlerine kadar gitmişti.

İş artık her alanda konvansiyonelLEŞiyor.

O zaman soru:

Biz ne yapıyoruz?

***

Bu arada değinmeden edemeyeceğim ABD eski Başkanı Trump’ın başı belada…

Seçim kampanyasının yasa dışı ihlali, başkasının parasını yasa dışı şekilde harcama kapsamında ilişki kurduğu iddia edilen bir Porno yıldızına 130 bin dolarlık ödeme yapıldığı iddiasıyla Trump’ın gözaltına alınma ve tutuklanması söz konusu. Bu süreç ABD siyaseti açısından Trump rakiplerinin bir taşla pek çok kuşu vurma operasyonu gibi gözükebilir.

Ancak ABD için derin bir istikrarsızlaşma, adaletin ve yargının siyasallaşma sürecine dönüşebilir.

Sonuçta ABD halkının ciddi bir kısmı bunu böyle algılayacaktır.

Öte tarafıyla Trump’ı suçlamayı/itibarsızlaştırmayı başarırlarsa sadece Demokratlar-Biden Trump’dan kurtulmuş olmayacak. Cumhuriyetçiler içinde Trump’ın rakibi başkan adayı Mike Pence de Trump’tan kurtulmuş olacak.

Akla şu geliveriyor.

ABD müesses nizamı hem iktidarları hem de muhalefetleri dizaynı sever!